Hariciye’ye denetimden hariç vakıf
Sayıştay ve TBMM denetimi dışında tutulan AKP'nin Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfının, genel kurulu olmayacak, mütevelli heyeti de atamayla göreve gelecek.
Fotoğraf: TBMM
Sultan ÖZER
Ankara
AKP’nin Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfını kurmaya ilişkin yasa teklifi komisyondan geçti. TBMM ve Sayıştay denetiminden kaçırılan, vergiden muaf ve tasarruf paketini delen, birçok yetkiyle donatılan vakıf, ikinci bir Maarif Vakfı tepkilerine rağmen genel kurula geliyor.
AKP’nin Dışişleri Bakanlığını güçlendirme, vize işlemlerinde aracı şirketlerden kurtulma gerekçeleriyle hazırladığı 11 maddelik teklife göre kurulacak vakıf, “Devlet iç borçlanma senedi alıp satabilme, hazine bonosu alıp satabilme, üniversite kurma, her türlü taşınır mal alıp satma, kiralama” vb. gibi yetkilere sahip olacak. Bu vakıf, Bakanlıkla paralel faaliyetleri bakımından İçişleri Bakanlığının Polis Vakfı, Milli Eğitim Bakanlığının Maarif Vakfı ile karşılaştırılıyor.
"BİR VAKIF NEDEN HAZİNE BONOSU ALIP SATAR?"
Plan ve Bütçe Komisyonunda tartışmalara neden olan vakıf konusunda CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın “Öyle şeyler var ki inanılır gibi değil. Mesela bu vakıf, devlet iç borçlanma senedi alıp satabiliyor, hazine bonosu alıp satıyor. Neden? Yani neden Dışişleri Bakanlığı bünyesinde bir vakıf taşınmazları alıp satar, hazine bonosu alıp satar, direkt şirketlere ortak olur, bu şirketlerin hisse senedinin direkt olarak ticaretini yapabilir?” dedi.
DEM Parti Ağrı Milletvekili Heval Bozdağ, yolsuzluk ve rant ağına olanak tanıyan bu kanun teklifini reddettiklerini söyleyerek, şu ifadeleri kullandı: "Personel alımındaki kriterlerden tutalım mütevelli heyeti, yönetim ve denetleme kurulları üyeleri AKP’nin liyakat anlayışı göz önünde bulundurulduğunda vakfın yeni yandaş emekliler kurulu olarak kullanılacağı açıktır.”
"TASARRUF TEDBİRLERİYLE TAMAMEN ÇELİŞİYOR"
CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu de bu vakfın faaliyetleriyle kamuda tasarruf tedbirlerini delebileceğine işaret ederek, “Dışişleri Bakanlığı üç yıl boyunca bina, araç alımı yapamayacak, araç kiralama yapamayacak ama kurulmak istenen bu vakıf; araç alıp kiralayıp bakanlığa tahsis edebilecek, yeni binalar alabilecek ve bunları Bakanlığa tahsis edebilecek. Yani, esasında tasarruf tedbirleri ve verimlilik paketi ile getirmiş olduğunuz tüm kısıtlamalar, bu kanun teklifiyle kurulmak istenen vakıfla tamamen çelişmekte” diye konuştu.
"SORUMSUZ MÜTEVELLİ HEYETİ"
İYİP İzmir Milletvekili Ümit Özlale de vakfın genel kurulunun olmayacağına dikkat çekerek, “O genel kurula karşı sorumlu olur, orada sunum yapılır, kararlar orada oylanır. Ama karşımızda vakfın bir mütevelli heyeti var ve mütevelli heyetin sorumlu olduğu kimse yok” dedi.
CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli de vakfın kuruluş biçiminin bütçe ve hazine birliğine aykırı olduğunu vurguladı. 1996’da kurulan Dışişleri Bakanlığı Mensupları Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Vakfı varken neden buna ihtiyaç duyulduğunu soran Türeli, TBMM, Sayıştay ve bütün denetimlerin dışında kurulmak istenen vakfın ticari faaliyetler yürüteceğini söyledi.
MAARİF VAKFINA MİLYARLAR AKMIŞTI
2016 yılında yurt dışında eğitim hizmeti vermek amacıyla kurulan Türkiye Maarif Vakfı, o güne kadar sadece Milli Eğitim Bakanlığına verilen eğitim kurumu açma imtiyazını elde etmişti. Yurt dışındaki birçok “FETÖ” okulunu devralan vakıf, kendisine verilen yüksek bütçeler ve özel yetkilerle “paralel eğitim bakanlığı” eleştirilerine neden oldu. 2021 yılında vakfa 486 milyon TL olarak ayrılan kaynak, 2022 yılında üç kat artırılarak 1 milyar 389 milyon TL’ye çıkarılmıştı. 26 Mayıs 2022’deki Cumhurbaşkanlığı kararıyla vakfa Bakanlık bütçesinden 1.8 milyar TL kaynak aktarılmasına izin verildi.