Talim Ve Terbiye Kurulu yeni müfredatı onayladı | Binlerce görüşü bir haftada nasıl değerlendirdiniz?
Talim ve Terbiye Kurulu MEB’in müfredat taslağını onaylarken 67 bin görüşün tek tek tasnif edildiğini savunurken, eğitimciler o kadar görüşün bir haftada değerlendirilemeyeceğini belirtti.
Fotoğraf: Eda Aktaş/Evrensel
Damla KIRMIZITAŞ
Ankara
Talim ve Terbiye Kurulu MEB’in yeni müfredat taslağının onaylandığını açıkladı. Kurul başkanı Cihad Demirli 67 bin görüşün tek tek tasnif edildiğini savunurken, eğitimciler bir haftada değerlendirilemeyecek görüşlerin formaliteden alındığını belirtti.
Yeni müfredat taslağı hakkında iletilen tüm görüş-önerilerin, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından özenle değerlendirildiğini öne süren Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Cihad Demirli, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin askı sürecinde eğitim paydaşlarından gelen 67 bin 284 görüş ve öneri tek tek tasnif edildi" dedi. Ayrıca, Demirli, görüşlerin şeffaflık, bilimsellik ve katılımcılık ilkelerinin değerlendirilerek programlara yansıtıldığını savundu.
“EĞİTİME YAPILAN BÜYÜK BİR SAYGISIZLIK”
Yeni müfredat taslağının Talim ve Terbiye Kurulu tarafından kısa sürede onaylanmasını değerlendiren Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi ve gazetemizin Yazarı Prof. Dr. Adnan Gümüş, “Bir çok köşe yazısı yazıldı, raporlar üretildi ve kendi açıklamalarıyla da 67 bin görüş geldiğini ifade ettiler bakanlık olarak. Bunları bir haftada nasıl değerlendirip programları revize ettiler? Bunu yapmanın imkanı yok. 67 bin görüşün sınıflandırılması bile 1 haftada yapılamaz. Bunlar nasıl revize edildi, hangi komisyonlarda görüşüldü ve program onaylanmış oldu? Mantığa, bilime, pedogojiye; herhangi bir ölçüye asgari düzeyde bile uymuyor. Bu büyük bir saygısızlık. Eğitim fakültelerine, öğretmenlere, görüş iletenlere, kamuoyuna, veliye öğrenciye... Eğitime yapılan büyük bir saygısızlıktır. Bu müfredat dinci ve tarikatçı bir müfredattır. Eğitimi dinci ve tarikatçı olarak dizayn ediyoruz, kimseyi de dikkate almıyoruz demektir” dedi.
Onaylanan müfredatın kamuoyuna açıklanması gerektiğine dikkat çeken Gümüş, “Öncelikle tüm görüşlerin açık olması gerekiyor. Revizyon yapılırken hangi görüşleri hangi gerekçelerle dikkate aldınız ya da dikkate almadınız, bunun açıklanması gerekiyor. Sonrasında tekrar bunun kamuoyuyla paylaşılması gerekir. Ondan sonra program revize edilir ki bu 15 günde olacak iş değildir. 1 yıllık bir süreçtir” dedi.
“GÖRÜŞLER FORMALİTEDEN ALINDI”
Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak ise, sendika olarak görüş bildirmediklerini hatırlatarak, “Tamamen bir formalite olduğunu ve bu müfredatın hazırlanıp son halinin önceden verildiğini düşündüğümüz içindi. Herkesin görüşünü alıyoruz diyerek meşrulaştırma çabasıydı. Nitekim öyle de oldu. Bu kadar kısa sürede 67 bin görüşün alınıp müfredata yedirilmesi, tekrar gözden geçirilmesi, hazır hale getirilmesi mümkün değildi. Tamamen bir aldatmacaydı” dedi.
“GENİŞ TABANLI BİR İTİRAZ ÖRGÜTLEYECEĞİZ”
Saray’ın eğitim kurulunda müfredatın hazırlandığını belirten Irmak, “Gerici, dinci bir eğitim yaklaşımını ısrarla hayata geçirmeye çalışıyorlar. İbrahim Oktugan’ın öldürülmesinden sonra bakanlıkla görüşmüştük ve orada müfredata ilişkin düşüncelerimizi söylemiştik. Orada da söylediklerimiz dikkate alınmadı. Eğitim-Bir-Sen ile ortak hazırladıkları, orada bir biçimde açığa çıktı. Bu biçimde sorgulamayan bir kuşak yaratmak amacındalar. Gençleri geleceksizliğe sürükleyen bir eğitim modeliyle karşı karşıyayız. Buna karşı biz de 27 Mayıs’ta genel çağrı yaparak, geniş tabanlı bir itiraz örgütleyeceğiz. Kurumlarla görüşmeye başlayacağız” dedi.