TİP İzmir İl Örgütü: Arkadaşlarımız Özgürlüğüne Kavuşmalıdır
TİP İzmir İl Örgütü, geçen hafta yapılan tutuklamalara ilişkin, "İktidar gücünü, geri döndürülemez bir şekilde şiddetten, ötekileştirmeden ve baskıdan almaktadır" diye açıklama yaptı.
Fotoğraf: Evrensel
TİP İzmir İl Örgütü, Van halkının irade gaspına karşı İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri'nin çağrısıyla düzenlenen protestoya katılması akabinde gözaltına alınan ve geçen hafta tutuklananlar hakkında basın toplantısı düzenledi. TİP İzmir il binasında gerçekleşen açıklamada basın metnini okuyan TİP İzmir İl Başkanı Kenan Yılmaz, Türkiye'de bir yandan normalleşme nidaları atılırken diğer yandan da iktidarın baskılarını artırmaya devam ettiğini belirtti.
'NORMALLEŞME NİDALARI ATANLAR BASKILARINI ARTIRIYOR'
"Ülkemiz neredeyse her güne, meşru taleplerini dile getirmek için anayasal haklarını kullanan yurttaşların, katıldığı eylemler gerekçe gösterilerek şafak operasyonları ile gözaltına alınması ile uyanıyor" diyen Yılmaz, 1 Mayıs'ta Taksim'e yürümek isteyenlerin gözaltına alınmasını hatırlattı. İzmir'de de 16 kişinin yine bir şafak operasyonu ile gözaltına alındığını dile getiren Yılmaz, "Gerekçe olarak da, Van'ın seçilmiş Belediye Başkanı'nın hukuksuzca görevden alınmasına yönelik girişimleri protesto etmeleri gösterildi" diye konuştu.
Seçilmiş bir belediye başkanını savunmanın yurttaşlık vazifesi olduğuna değinen Yılmaz, "Doğu'da yaşanan hukuksuzlukları Batı'da haykırmayı kendilerine sorumluluk bilmiş, bunun için en temel demokratik haklarını kullanma yoluna başvurmuşlardır. Öyle ki, Van halkının yanında olmak adına yapılan eylemlerin meşruluğu, AKP iktidarının bütün yargı oyunlarına rağmen seçilmiş belediye başkanını görevinden alamayarak hukuken de tescillenmiştir" ifadelerini kullandı.
'ÇIPLAK ARAMA İŞKENCESİ UYGULANDI'
Yılmaz, İzmir'de tutuklanan 9 kişi ile ilgili olarak, "Ev adresleri, telefonları belli olduğu halde davetle ifadeye gidebilecekken özel harekat timleri ile 'azılı bir suçlu' görünümüyle arkadaşlarımızı ailelerine, komşularına afişe ettirmek istemişlerdir. Yine gözaltı sürecinde avukatlarıyla görüş sınırı, emniyet binasına alınmama gibi keyfi uygulamalarla karşılaşılmıştır. Kolluk görevlileri arkadaşlarımıza ilişkin düşmanca tavrını yine bir kadın arkadaşımıza insanlık onuru ile bağdaşmayan çıplak arama işkencesini uygulayarak göstermiştir" şeklinde konuştu.
Tutuklananlar nezdinde aslında demokrasi ve insan haklarına inanan bütün yurttaşların açıkça tehdit edildiğini vurgulayan Yılmaz, "Kürt halkının iradesi gasbedilmeye çalışılırken, kayyum zihniyeti ile mücadele edenler, halklar arasında dayanışma eli uzatmak isteyenler cezalandırılmak istenmektedir. Yani demektedirler ki, Kürt halkına dost eli uzatan yanar, bunun cezasını çeker. Kürt halkının iradesi ve haysiyeti, Saray'ın en büyük korkularından olmakla birlikte mücadelemizin vazgeçilmez bir parçasıdır. Bunu çok iyi bildikleri için, Doğu'dan yükselen Barış ve demokrasi sesini Batı'da sırtlayan devrimcilere, direnişlerinin faturasını kesiyorlar" dedi.
'YUMUŞAMA REJİMİN MAYASINDA YOK'
Rejimin mayasında yumuşamanın kırıntısının dahi olmadığının altını çizen Yılmaz, "İktidar gücünü, geri döndürülemez bir şekilde şiddetten, ötekileştirmeden ve baskıdan almaktadır" dedi. Taksim'e yürümek nasıl suç değilse, Van halkının iradesini savunmanın da suç olmadığını belirten Yılmaz, "Tutuklamalar bizlerde ancak dayanışma, yoldaşlık izleri bırakır, başka bir şey değil. Hiçbir hukuki dayanağı olmayan tutuklamalar derhal son bulmalı arkadaşlarımız bir an önce özgürlüğüne kavuşmalıdır. Bizleri tutuklamalarla zapt edebileceğini sananlar yanılıyorlar" dedi. (İzmir/EVRENSEL)