25 Mayıs 2024 01:13

Çerkes soykırımın yıldönümü

Tüm dünya ülkeleri tarafından Çerkes Soykırımı’nın kabul edilmesi gerekiyor olsa da bugün birçok ülke geçmişte yaşananları görmezden geliyor.

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Paylaş

Arhan BOSUT

İstanbul Teknik Üniversitesi

 

Ne yazık ki günümüzde çoğu kişi tarafından bilinmeyen, bilenler tarafından önemsenmeyen, önemseyenler tarafından ise gündeme getirilmeyen bir insanlık ayıbını sizlere hatırlatmak isterim.

21 Mayıs Çerkes Yas Günü yani Çerkes Soykırımı ve Sürgünü’nü anma günüdür. 1800’lü yılların başından 1870’li yıllara kadar uzanan; etnik temizlik, sistematik katliam, toplu tecavüz, işkence, tehcir ve akla gelebilecek her eziyetin çektirildiği Çerkes (Kuzey Kafkas) halklarının yaşadıkları halen yok sayılmaktadır ve kültürleri de yok olmanın eşiğindedir.

KÜLTÜRÜMÜZE VE DİLİMİZE SAHİP ÇIKALIM

Tek suçu Rus olmamak olan Çerkes Halkları, Çarlık Rus Ordusu tarafından binbir türlü işkence sonrası canice ortadan kaldırılmış, hayatta kalabilenler ise sürgün edilmiştir. Sürgün edilenlerin çoğu henüz gideceği yere ulaşamadan, Karadeniz’de çeşitli sebeplerden hayatını kaybetmiştir. Denizi aşmayı başaranlar ise kıyıda karşılaştıkları insanlar tarafından saldırıya uğramış, katledilmiştir. Çerkesler bunca saldırılardan sağ çıkıp bambaşka yerlerde kendilerine yeni hayatlar kurmuşlar, bunca badireye rağmen kimliğine, kültürüne, anadiline sahip çıkıp yaşatmaya çalışmıştır.

Yaşananların unutulmaması ve bir daha böyle bir trajedinin gerçekleşmemesi başta Rusya olmak üzere tüm dünya ülkeleri tarafından Çerkes Soykırımı'nın kabul edilmesi gerekiyor olsa da bugün birçok ülke geçmişte yaşananları görmezden geliyor, bu insanlar ve yaşadıkları onca acı ve katledilişleri var olmamış gibi davranıyor.

Yaşanan bunca zulümün ardından ellerinde sadece hayatları kalmış halde olanların soyundan gelenler ise günümüzde dünyanın dört bir yanına dağılmıştır. Türkiye’de yaşayanlar ise asimile edilmiş; dillerinden ve kültürlerinden uzaklaştırılmış, başka bir milli kimliği benimsemek zorunda bırakılmıştır. Bugün Türkiye’de yaşayan ve nüfusu milyonları bulan Kuzey Kafkas halklarının da tıpkı diğer azınlıklar gibi benliğini unutmaması ve kültürlerinin korunması açısından anadillerinin korunması hayati önem arz etmektedir. Diğer azınlıklar gibi bizim de talebimiz anadilde eğitim ve herkesin bir arada yaşayabileceği bir gelecektir.

ÖNCEKİ HABER

Futbolda fırsat eşitliği

SONRAKİ HABER

Yurtsuz kalmak istemiyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa