25 Mayıs 2024 02:27

Nakba kimlerin hikâyesidir?

Evlerine yakın zamanda dönecekleri umut ederek yanlarına anahtarlarını alan Filistinliler, o anahtarları nesilden nesle aktarıyor ve 15 Mayıs’ı “El Nakba” olarak anıyorlar.

Nakba kimlerin hikâyesidir?

Fotoğraf: Murat Uysal/Evrensel

Erdal Eren DOĞAN

İzmir Demokrasi Üniversitesi

Nakba, Arapça'da “felaket” anlamına gelir ve 1948 Arap-İsrail Savaşı sırasında ve sonrasında yaklaşık 700.000’i aşkın Filistinlinin topraklarından edilmesini ifade eder. Bugün Filistin’e yönelik süren savaş politikalarını anlamak için Nakba’yı oluşturan tarihsel koşullara göz atmamız gerekiyor.

20. yüzyılın başlarında egemen Siyonist güçlerce yaygınlaştırılan teoriler Yahudilere ait bir ulus devlet kurulmasını içeriyordu. Birinci Dünya Savaşı sonrası İngiliz emperyalistleri hakimiyetine giren Filistin bölgesi için öngörülen durum, bölgenin bir Yahudi yurduna dönüştürülmesiydi ve Balfour Deklarasyonu’nda (1917) ifade edildi. Emperyalistlerin Filistin planları o dönemde Arap ve Yahudi egemen güçleri arasındaki gerilimi arttıran unsurlardandı. Nazi iktidarıyla beraber Avrupa’dan Filistin’e artan Yahudi göçü, Filistinlilerin kendi topraklarından edilmesiyle birlikte sıcak çatışmalar da başlamış oldu.

GÖÇE MECBUR BIRAKILAN BİR HALK

Hem İngiltere’den bağımsızlık hem de sürdürülen Yahudi politikasının son bulması adına başlayan isyanlar, İngiltere’nin bağımsızlık ve Yahudi göçünün son bulacağı vaadiyle sonlandı. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra palazlanan Yahudi güçleri İngiltere’nin bölgeden çekilmesiyle hareket alanını arttırdı. BM’nin iki devlet çözümüyle ortaya attığı planda Filistin topraklarının %55 gibi bir oranda Yahudilere verilmesi ve verilen toprakların ekonomik çıkarlar açısından egemen Filistinli güçlerin çıkarlarıyla örtüşmemesi, BM planının kabul görmesini sağlamadı.

İki taraf arasında süren çatışmalar ve bölgeye Suriye, Mısır, Ürdün, Lübnan, Suudi Arabistan, Irak’ın müdahalesiyle başlayan 1. Arap-İsrail Savaşı, İsrail güçlerinin kazanımıyla sonuçlandı. Bölgede süren savaşlar sonucunda göçe mecbur kalan binlerce Filistinli, BM’nin de onayıyla topraklarına geri döneceğini beklerken, İsrail kendi çıkarlarıyla çatıştığı için Filistinlilerin geri gelmesini yasakladı.

Evlerine yakın zamanda dönecekleri umut eden Filistinliler yanlarında anahtarlarını da almışlardı. Dünya genelinde mülteci olan 6 milyon Filistinli, anahtarlarını nesilden nesle aktarıyor ve 15 Mayıs’ı “El Nakba” yani “Felaket Günü” olarak anıyorlar.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İktidarın mengenesi öfkeyi durduramıyor

İktidarın mengenesi öfkeyi durduramıyor

Antep’te polis, mahkeme kararını tanımadı, ekmek mücadelesi veren işçilere müdahale etti. İşçi, siyasetçi, öğrenci, muhalif belediye, basın… Herkes mengenede! Cezaevinde olanların sayısı cezaevi kapasitesini 90 bin aştı. Buna rağmen hükümet daha çok insanı daha uzun süre cezaevinde tutacak yargı paketi hazırladı. Yine de tepki cezalandırılarak durdurulamıyor!

90 bin fazla: 301 bin 397 kapasiteli cezaevinde 392 bin 456 kişi kalıyor.

32 adet: 11 cezaevi yapımı sürüyor, 21 yeni cezaevi projesi hazır.

Yüzde 700: 2002’de 49 bin 512 olan mahpus sayısı yüzde 700 arttı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et