26 Mayıs 2024 15:54

Birleşerek öğrenen ve öğreten belediye işçileri...

5 günlük direnişin ardından yan yana gelmez denilen sendikaları yan yana getiren işçiler, artık daha güçlü ve aldıkları destek ile işe dönme mücadelelerini sürdürüyorlar.

Fotoğraf: Emirhan Durmaz/Evrensel

Paylaş

Emirhan DURMAZ

İzmir

Yerel seçimlerin ardından İzmir’deki birçok ilçe belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde belediye bütçelerinin batık olduğu, bir önceki dönemden enkaz devralındığı ve kasanın boş olduğu, personel sayısının fazla olduğu söylenip duruldu. 23 ilçe belediyesi ve Büyükşehir belediyesinde bir önceki dönemki siyasi parti olan CHP’nin yeniden kazanmış ve 4 ilçe belediyesinde daha CHP’li belediye başkanlarının göreve gelmiş olmasına karşın, CHP’li belediyeler olan Bayraklı, Çiğli, Dikili, Karşıyaka, Narlıdere başta olmak üzere ilçe belediyelerinde belediye işçilerine yönelik işten çıkarmalar yaşandı. İlçe belediyelerinde yaşanan işten atmalara karşı ne yazık ki belediye işçileri ve sendikaları tarafından güçlü bir karşı koyuş ise ortaya konamadı.

3 Mayıs Cuma günü ise ilk olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İzdoğa A.Ş. bünyesinde İZSU Genel Müdürlüğü’nde çalışan yaklaşık 25 işçi, 2 aylık deneme süresi içerisinde oldukları gerekçesiyle mesaj ile işten çıkarıldıklarını öğrendiler. Ardından 6 Mayıs Pazartesi günü de işten çıkarmalar sürdü. İşçilerin üyesi olduğu Belediye-İş Sendikası İzmir 2 No’lu Şube ise yaşananlar üzerine tepki ortaya koydu ve İZSU Genel Müdürlüğü’nde yapılan eylemde gerginlik yaşandı. Ardından Belediye-İş Genel Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı’nın da katıldığı görüşme sonucu taraflarca açıklamalar yapıldı. Bu açıklamalarda; İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce mali disiplin vurgusu yapılarak ihtiyaç fazlası istihdamın son bulması gerektiği ifade edilirken, Belediye İş tarafından ise çalışan işçileri işten çıkararak yapılacak tasarrufun asla kabul edilemeyeceği dile getirildi. Hakeza işçilerin ise cevap niteliğindeki soruları netti: “Koskoca belediye işçinin aşına, ekmeğine el uzatarak mı tasarruf sağlayacak?​”, “Belediye içerisinde tasarruf gerektiren başka kalemler mevcut değil mi?, “Her birimiz bulunduğumuz birimlerde eksik personelle canhıraş çalışırken bizler nasıl fazlalık olabiliyoruz?​”.

Aradan geçen günlerde işten çıkarmalar devam etti, Belediye-İş Sendikası, belediye başkanı ile yapılan görüşme sonrasında geri adım atılmasını beklerken, bir grup İZDOĞA işçisi ise Ankara’ya CHP Genel Merkezi ile görüşmeye gitti. 10 Mayıs günü yeni bir saldırı ise Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube üyesi İZENERJİ işçilerine karşı gerçekleşti ve 21 İZENERJİ işçisi 1 aylık deneme süreleri geçmiş olmasına rağmen gerekçe gösterilmeksizin işten çıkarıldı.

NASIL BİRLEŞTİLER?

Bu süreçte sendikalar birbirleriyle temas kurmazken farklı sendikalara üye olup farklı şirketlerde çalışmalarına karşın işten atılan işçiler ise birbirleriyle temasa geçtiler. İlk temasta işten atılalı 15 güne yakın olan İZDOĞA işçileri Ankara’daki görüşmeden çıkacak sonuçları ve sendikanın atacağı adımı beklerken, işten atıldıkları 7. günde sendikalarından bekledikleri desteği göremediklerini ifade eden İZENERJİ işçileri ise bir an evvel tepki ortaya koymak ve harekete geçmek istiyordu. Ortak hareket etme isteği vardı ama nasıl yapacaklardı?

21 Mayıs günü iş kolunda örgütlü kamu emekçileri sendikası TÜM BEL-SEN İzmir 1 No’lu şubenin toplantı salonunda basın toplantısı yapan İZENERJİ işçileri, işe alım süreçlerinin aylar öncesinde olmasına rağmen 1 Nisan tarihinde işe başlatıldıklarını belirterek bu durumun kendi tercihleri olmadığını ifade ettiler. Öte yandan seçim sonrası hesaplaşmalara kurban edilmek istemediklerini ve işlerini geri istediklerini dile getirerek, başkanlık binası önünde eyleme geçeceklerini duyurdular ve tüm Büyükşehir Belediyesi emekçilerini ve emekten yana kurumları desteğe çağırdılar.

Çağrıya ilk cevap ise basın toplantısı sonrası kendilerini aşağıda bekleyen İZDOĞA işçilerinden geldi. Ancak biraz da sitem içeriyordu bu cevap: “Neden beraber mücadele etmiyoruz?​”.

Ardından birlikte tekrar çıktılar yukarıya ve mücadelelerinin ilk toplantısını yaptılar. Akıllarındaki en önemli soru(n)lar şunlardı: “Sendikalarımız bize destek verecek mi?​”, “Biz yan yana gelirsek, sendikalarımız yan yana gelebilir mi?​”.

Yan yana gelmekte yaşanan kaygılara rağmen sonuç birleşme oldu. İZENERJİ işçileri, İZDOĞA işçilerine çağrıda bulunarak, “Biz pankartımızı yaptırdık. Siz de yaptırın ve yarın başkanlık binası önünde buluşalım” dedi. Üçer kişilik temsilcilerden oluşan bir de komite seçtiler kendi içlerinden.

Ertesi gün ortak eylemi başlatan işçiler, basın açıklaması ile başladılar güne. Bir arada durmanın ve ortak hareket etmenin etkisi ilk günden kendini hissettirdi. Sessiz başlayan eylem sloganlarla sürüyor, sesler yükseliyordu. Ses yükseldikçe yerel basından gelenlerin sayısı artıyor, Kemeraltı’na gelen İzmirliler de gelip geçerken destek ifade ediyordu. İlk günden ses getirmişti eylemleri ve onun özgüveni ile ayrıldı işçiler yarın aynı kararlılıkla buluşmak üzere.

Ertesi gün aynı kalabalıkla yine oradaydı işçiler, üstelik bu sefer Belediye Başkanı Cemil Tugay da oradaydı, gelip giden misafir de eksik olmuyordu belediyeye. Her giriş çıkışta sesler yükseliyor, “İşimizi Geri İstiyoruz” sloganı daha güçlü çıkıyordu.

SENDİKALARI YAN YANA GETİREN, İŞÇİLERİN BİRLİĞİ

Sesler yükselince sendikacılar da bir bir gelmeye başladılar direniş alanına. İşçiler haklı çıkmıştı, süreç başında sükunet telkin ederek direniş kararı almayan sendikalar yanlarına gelmişti onlar direnince. Hem de yan yana. Belediye-İş ve Genel-İş sendikaları belki de ilk defa yan yana.

Oysa yanı başlarında Manisa’da aynı iş kolunda sendikal örgütlenmeye sendikal rekabet damga vurmuştu, hem de kavga gürültüyle. Yine İzmir’in birçok ilçesinde yetki dolayısıyla defalarca kavgaya tutuşmuştu bu iki sendika.

Ama şimdi; işçilerin kararlılığı ve mücadelesi bir araya getirmişti iki sendikayı yan yana. İlk gün de böyle konuşmuşlardı zaten, “Biz başlayalım sendikalarımız da gelecektir”.

Sendikacılar, işçilerden ‘kendilerinden habersiz görüşme yapmamalarını’ istedi. İşçilerin cevabı ise netti: “Mücadeleyi başlatan bir komitemiz var ve kararları orada alacağız, sizlerin temsilcilerinin de sürekli olarak bu direnişte yanımızda olmasını istiyoruz”. Bu talep karşılık buldu ve sendika temsilcileri direniş alanından ayrılamadılar bir daha.

Cemil Tugay başkanlık makamına girip çıkarken korumalar tarafından çembere alınıyor ama işçilere bakmadan geçemiyordu.

Özel kalem müdürü işçilerden isimlerini bildirip eylemi bitirmelerini isteyerek, ‘başkanın konuyu değerlendireceğini’ söyledi işçilere. Ardından genel sekreter geldi ve benzer şeyler söyledi yine: “Başkanlık makamının önünü biraz rahatlatın konuyu değerlendirip elimizden geleni yapacağız”. İşçilerin cevabı ise ders niteliğindeydi: “İsim vermek bölünmek demektir. Bizlerin burada yürüttüğü direniş ilçelerde ve büyükşehirde halihazırda atılma kaygısıyla çalışmakta olan işçilerin güvencesidir. İsim listemizi bildirmeyeceğiz, işten çıkarma furyası son bulana ve burada olsun ya da olmasın atılan bütün arkadaşlarımızın işe iadesi sağlanana dek buradayız”.

Perşembe günü ses getiren direnişe cuma günü ise birçok ziyaret oldu. Sendikalardan, iş yeri temsilcilerinden, siyasi partilerden, derneklerden, müzik gruplarından… Genel İş ve Belediye İş şube başkanları yan yana gelerek birlikte selamladılar işçileri, yanlarında olduklarını ifade ettiler. İşçiler ise sendikalarını ‘mücadelenin yanında değil içinde görmek istediklerini’ bir kez daha söylediler her gelene.

DİSK, hafta sonu genel başkanı, bölge sekreteri ve şube başkanları ile birlikte belediye başkanı ile görüştü. İşçilerin gözü kulağı bu görüşmedeyken sendikanın açıklamasında ise atılan işçilerden bahsedilmedi bile.

5 günlük direnişin ardından yan yana gelmez denilen sendikaları yan yana getiren işçiler, artık daha güçlü ve aldıkları destek ile işe dönme mücadelelerini sürdürüyorlar.

İzmir’in emekten yana demokratik kamuoyuna, mücadeleci sendikalara ve işçilere düşen ise bu süreçte hem öğrenen hem öğreten belediye işçilerinin sonuna kadar yanında olmak. Onlar işe dönene kadar işe dönüş mücadelelerinin örgütleyicisi ve destekçisi olmak.

ÖNCEKİ HABER

EMEP Ordu İl Örgütü: Emekliler insanca yaşamak istiyor

SONRAKİ HABER

Menemen'e katı atık tesisi kuruluyor | Smyrna'dan İzmir'e Kentin Gündemi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa