Yakılan Afgan madenci Nourtani’nin ailesinin 'uluslararası koruma başvurusu' reddedildi
Zonguldak'ta kaçak madende iş cinayetinde öldükten sonra maden sahipleri tarafından yakılan Mohammad Nourtani’nin eşinin "geçici koruma başvurusu" reddedildi. Aile yaşadıklarını anlattı.

Kamergül Maliki Nourtani: Fotoğraf: Cihan Çelik/Evrensel
İLGİLİ HABERLER

Yakılarak katledilen madenci Nourtani'nin sol böbreğine ne oldu?

İşçi Vezir Mohammad Nourtani’nin ölümüne ilişkin 3 kişi tutuklandı
Ali Sencer ARSLAN
Zonguldak’ta, çalıştığı kaçak maden ocağında iş cinayetinde hayatını kaybettikten sonra patron tarafından yakılan Afganistanlı Vezir Mohammad Nourtani’nin (50) geride kalan 3 çocuğu ve eşi Qamer Gül Meliki'nin yaptığı ‘Uluslararası geçici koruma başvurusu’ Zonguldak İdare Mahkemesi tarafından reddedildi.
Ailenin avukatı Kerim Bahadır Şeker, mahkemenin gerekçeleri yeterli görmediği için ret kararı verdiğini belirterek, Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne yaptıkları başvuruyla karara itiraz etti. Her an sınır dışı edilme korkusu yaşayan Qamer Gül Meliki, “Cami hocası yardımcı oluyor, ev kiramızı karşılıyor. Öyle geçiniyoruz. Kimliğimiz zaten reddedilmiş ve davamız hâlâ sürüyor. İtiraz ettik. Ne olacağını düşünmek bile istemiyorum. Zor bir süreçten geçiyoruz" dedi.
TALİBAN REJİMİ NEDENİYLE CAN GÜVENLİĞİ YOK
Nourtani ailesinin ülkelerinde Taliban rejimi nedeniyle can güvenliği olmadıkları için Türkiye’de yaptıkları uluslararası koruma başvurusu, Zonguldak İdare Mahkemesi tarafından reddedildi. Ailenin avukatı Kerim Bahadır Şeker, mahkemenin gerekçeleri yeterli görmediği için ret kararı verdiğini belirtti.
Aile, avukatları aracılığıyla Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne yaptığı başvuruyla karara itiraz etti. Nourtani’nin eşi Qamer Gül Meliki ve çocukları Türkiye’de kayıt dışı bulundukları için ne hastaneye gidebiliyor ne de eğitim hakkından faydalanabiliyor. Geçici sığınmacı statüsünde olmayan aile, her an sınır dışı edilme tehlikesiyle de karşı karşıya. Ailenin sığınma taleplerine ilişkin dava süreci devam ederken, Afgan madenci yakıldıktan sonra aileye ulaşan davalı yakınlarının da ‘ölüm tehditleri savurduğu’ iddiası yazılan dilekçeyle mahkemeye iletildi.
Okula giderek Türkçe öğrenemeyen çocuklar, bir camide Kur’an kursuna giderek sosyal hayata katılmaya çalışıyor. Sağlık sorunları bir yana çalışma izinleri de olmadığı için herhangi bir işte çalışmayan aile, yardımlarla geçimini sürdürüyor.
“ÇOCUKLARIMIN SİGORTASI AÇILSIN”
Birkaç kez valilik tarafından yardım yapıldığını söyleyen Meliki, “Cami hocası yardımcı oluyor, ev kiramızı karşılıyor. Öyle geçiniyoruz. Kimliğimiz zaten reddedilmiş ve davamız hâlâ sürüyor. İtiraz ettik. Ne olacağını düşünmek bile istemiyorum. Zor bir süreçten geçiyoruz. Devletten tek istediğim kimliklerimizi açmaları ve çocuklarımın sigortaları açılsın. Onları doktora götürebilsem ve okula gidebilseler çok iyi olur. Türkçe herhangi bir kurs almadık, kimliğimiz geçmediği için de yazılamadık. Sadece çocuklar Kur’an dersi alıyorlar. Çocuklarımın 2 tanesi hasta, büyük oğlumun ayağı sakat bir ameliyat ihtiyacı var, zaten bir ayağı yok. Küçük oğlan, çok zor duyuyor, konuşamıyor” dedi.
“ÇOK KORKUYORUM”
Eşine yapılanlar nedeniyle hâlâ endişe ve korku içinde olduğunu belirten Meliki, “Ülkemizi terk edip İran’a gittik. İran’da da kalamadık. Buraya geldik, 6 ay geçmeden eşim öldürüldü. Bunların gerçekten hak ettiklerini bulmalarını istiyorum. Çocuklarım her markete, camiye gidişlerinde 2-3 kişi gidiyorlar. Çünkü tek gönderemiyorum. Çok korkuyorum. Her gittiklerinde onlar dönene kadar çok stres yaşıyorum. Bazen kendim götürüyorum camiye ya da markete kadar. Her kim böyle bir olay yaşasa bu korkuyu hazmedemez” diye konuştu.
Maddi durumlarının kötü olduğunu söyleyen Meliki, eşinin ölümünden 1 ay sonra Kızılay’dan aldıkları yardımın kesildiğini anlattı.
NE OLMUŞTU?
10 Kasım 2023'te Kırat Mahallesi Koca Osman Sokak'tan geçenler, ormanda yanmış cesedi fark edip, ihbarda bulundu. Gelen ekipler tarafından, benzin dökülerek yakıldığı belirlenen ceset, otopsi için Atatürk Devlet Hastanesinin morguna götürüldü. Cesedin kaçak olarak işletilen maden ocağında çalışan 3 çocuk babası Afganistanlı Vezir Mohammad Nourtani'ye ait olduğu belirlendi. Otopside Nourtani'nin 9 Kasım'da öldüğü tespit edilirken, ailesinin 10 Kasım sabahı kayıp başvurusunda bulunduğu öğrenildi. Afgan madencinin cenazesi, 11 Kasım'da toprağa verildi. Nourtani'nin çalıştığı kaçak maden ocağının sahipleri Hakan Körnöş (46), Enver Gideroğlu (34) ve Körnöş'ün kuzeni Ahmet Aydın (52) tutuklandı. Ocak çalışanları S.K. (28), E.D. (22) ve kömür ticareti yapan A.Ç. (46) adli kontrolle serbest bırakıldı. Kaçak ocağın jandarma tarafından olaydan 4 gün önce kapatıldığı ancak sahiplerinin sonrasında tekrar açtığı belirlendi. Kaçak ocak, olayın ardından imha edilerek kapatıldı. Hazırlanan iddianamede, madencinin kaçak ocakta vagon arasına sıkıştığı, ocak sahiplerinin de “olay ortaya çıkarsa ocak kapanır” gerekçesiyle hareket ettikleri ifade edildi. Nourtani’nin cansızken yakıldığına değinilen iddianamede, 6 şüpheli hakkında ‘İştirak halinde kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası istemiyle Zonguldak 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne dava açıldı.
Yargılama sürüyor. (DHA)
Evrensel'i Takip Et