27 Mayıs 2024 15:24

'MEB önünde öğretmene silah çekilmesinde Bakan Tekin de pay sahibi'

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası üyelerine bir polisin silah çekmesine eğitim sendikaları tepki gösterdi. Eğitim Sen ve Eğitim İş, polis şiddetini ve 50 maddelik yeni ÖMK'yi Evrensel'e anlattı.

Fotoğraf: ANKA

Paylaş

Kübra KIRIMLI
Ankara

“Taban maaş” talebiyle dün Ankara’da bir araya gelen, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası üyelerine bir polisin silah çekmesine eğitim sendikaları tepki gösterdi. Hem polis şiddetini hem de Meclis’e gelecek 50 maddelik yeni Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK)’nu Eğitim İş ve Eğitim Sen Evrensel'e anlattı. Eğitim Sen MYK üyesi İzzet İldeş, “Kuralsız ve esnek çalışan meslektaşlarımızın haklı talepleri polis şiddetiyle engellenmeye çalışıldı. Bu tutumu doğru bulmuyoruz” dedi. Öğretmene kendi evi olması gereken MEB önünde silah çekilmesine tepki gösteren Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay ise “Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de bu şiddet de pay sahibidir” dedi. Yeni ÖMK’ye dair de konuşan Özbay müfredat ile öğrencileri Milli Eğitim Akademisi ile de kendi memurunu yaratmak istiyorlar. İktidar toplumu yeniden dizayn etmek istiyor” dedi.

EĞİTİM-SEN: HAK MÜCADELESİ YÜRÜTEN MESLEKTAŞLARIMIZA SİLAH ÇEKİLMESİNİ ASLA KABUL ETMİYORUZ

Taban maaş talebiyle dün Ankara’da bir araya gelen Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’nın üyeleri polis şiddetiyle karşılaştı. Tüm engellere rağmen Meclis’e yürüyen öğretmenlere bir polis silah çekti. Konuya dair eğitim alanından iki önemli sendika temsilcisi Evrensel'e açıklamalarda bulundu.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) MYK üyesi İzzet İldeş, bugün öğretmenlere çekilen silahın, yarın başka bir olayda yine ortaya çıkacağına ve münferit olarak ele alınacağına dikkat çekti. “Özel sektör öğretmenlerinin uzun süredir devam eden eylemlerinde önemli bir talepleri var; taban maaş. Daha önce aldıkları maaşlar bir sınırlamaya tabi değilken buna bir asgari ücret sınırlaması getirdiler. Özel okul patronları da bu durumu bir fırsata çevirerek neredeyse tüm okullarda çalışan öğretmenlerin ücretlerini direkt asgari ücrete çektiler. Bu durum karşında özel sektör öğretmenleri hem hak ettikleri maaşı alamadılar.

"MESLEKTAŞLARIMIZ, MOBBİNG VE UZUN SAATLER BOYUNCA ÇALIŞMAK ZORUNDA"

Hem de birçoğu özel okulda çalışan meslektaşlarımız patron ve veli memnuniyeti zorunluluğu mobbingi ile uzun saatler çalışmak zorunda kaldılar. Ve meslektaşlarımız sürdükleri bu mücadeleyi bir onur mücadelesi olarak tariflediler. Bu yüzden dün Ankara’da bir araya gelme gerekçeleri oldukça önemli. Özel sektör öğretmenlerinin toplam çalışmalarıyla ilgili taleplerin yakında Meclis’e gelecek olan ÖMK’da yer bulmasını istiyorlar. Burada iki önemli talepleri var; birincisi taban aylığın yükseltilmesi, ikincisi ise ÖMK’da özel okul öğretmenlerine dair bir çerçeve çizilmesi. Çünkü hali hazırda özel okul öğretmenlerinin çalışma yaşamlarına çerçeve koyan ne bir yasa ne bir sözleşme hiçbir şey yok. Kuralsız ve esnek çalışıyorlar.

"KRİMİNALİZE EDİLDİLER"

Çalışma şartlarının düzenlenmesiyle ilgili taleplerini dile getirdiklerinde Meclis'te kolluk tarafından farklı saiklerle engellendiler. Engellenmesi dışında arkadaşlarımıza bir de şöyle yaklaştılar; ‘sizin ne yapacağınız belli olmaz’ gibi cümlelerle kriminalize edildiler! Kendine vazife çıkaran bir memurun silah çekmesine kadar varan bir olay yaşandı. Bu bizim açımızdan kabul edilebilir bir durum değil. Bu durum tehlikeli de bir durum. Kolluğun kendini bilmez, sınırsız, sorumsuz yaklaşımı şiddeti besleyecektir.”

“MESLEĞİ İCRA EDENLER OLARAK ÖMK’DE SÖZ SAHİBİ OLMAK EN DOĞAL HAKKIMIZ”

50 maddelik yeni ÖMK’yEe dair değerlendirme yapan Eğitim Sen MYK üyesi İzzet İldeş, “Bu yeni ÖMK, bahsini ettiğimiz gibi özel sektör öğretmenleri açısından oldukça önemli. Diğer taraftan bizim için defalarda itiraz ettiğimiz mevcut ÖMK yapısı bize sorulmadan Meclis’e getirilecek, bize ne getireceğini hala bilmiyoruz. Bakana, ilgili daire yetkililerine ‘gönderin, içeriğine bakalım, beraber konuşalım’ dememize rağmen henüz görmemiz mümkün olmadı. Fısıltı gazetesinden öğrendiklerimiz kadarıyla hem tırpanlayan hem geri düşüren yasa tasarısı olduğunu biliyoruz. Bir önceki ÖMK buna nazaran cılız, sadece kariyer basamak sınavlarına şekil veren bir taslaktı. Ancak yeni ÖMK’nın daha geniş bir taslak olduğunu biliyoruz. Demokratik ülkelerde olduğu gibi bu mesleğin icra edenlerinin bu tasarılarda söz sahibi olması gerektiğine inanıyoruz, önemsiyoruz” dedi.

EĞİTİM İŞ: ÖĞRETMENLERE KENDİ EVİ ÖNÜNDE, MEB’TE ŞİDDET UYGULADILAR

Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay da şiddetin tek bir faali olmadığını, öğretmene silah çekilmesinin asıl sebebinin öğretmenlik mesleğin itibarsızlaştırılması olduğunu söyledi. “Yaşananlar kabul edilebilir değil. Öğretmenlere evinde, evi olması gereken MEB önünde şiddet uyguladılar. Bakan Tekin’in araya girip, ‘Ne yapıyorsunuz? Bunlar bizim öğretmenlerimiz. Ben onları dinleyeceğim’ dememesi oldukça önemli. Bu durum Milli Eğitim Bakanının da bu şiddetin paydaşı olduğunu gösteriyor!”

“YENİ ÖMK’DE ÖĞRETMENİN ADI YOK”

Yaşanan şiddetin kaçıncı olduğunu soran Özbay, “Yaşanan durum Türkiye tarihi açısından utançtır. Bir Öğretmenlik Meslek Kanunu var ortada; ama öğretmenin adı yok! Bakan’la görüştük. Kendilerine de söyledik; böyle bir tasarıyı yapacaksınız bizimle yapacaksınız dedik. Ancak bakıyoruz; gizli kapılar ardında, kendilerine yandaş belirledikleri ile iş tutuyorlar. Hem usul hem de esas açısından sorunlu bir tasarı. Bakan Tekin, öğretmenler odası toplantıları yaptım diyor. Dışarı sızdığı kadarıyla biliyoruz; o halde soralım? Kaç tane rotasyon isteyen öğretmen vardır? Bunlar geliştirmeye değil, daha kötüye götürecek bir meslek kanunu ile karşı karşıyayız. Özel öğretmenler bu açıdan haklı. Kamuda çalışanlar için bir çerçeve var. Ancak ne bağımsız ne de özel sektörde çalışanlar için bu çerçeve yok. Bu anlamda kapsayıcı olması önemli. Aldığımız bir duyum özel sektör öğretmenlerine yeşil pasaport hakkı verileceği. Asgari ücret alan öğretmenlere yeşil pasaport verilecekmiş. Ekonomik hakların iyileştirilmesi talebi ortadayken sızan bilgi bu. AKP iktidarları döneminde bırakın kazanım elde etmeyi var olan haklar da geriye gidiyor!”

“MİLLİ EĞİTİM AKADEMİSİ İLE KENDİ ÖĞRETMLERİNİ YARATMAK İSTİYORLAR”

AKP’nin yaptığı ne müfredattan ne de meslek kanunundan bir kazanım beklemenin mümkün olmadığını ifade eden Özbay, “Mesleğimizde söz sahibi olamıyoruz. Madem çok meraklılar yandaş sendikada masaya otursun hep beraber tartışalım dedik. Bunları Bakana söyledik. İnsanların talepleri gerçek talepleri tasarıda yer bulsun istedik. Torba yasa yapar gibi iş tutuyorlar! Oysa işin aslı şu; Milli Eğitim Akademisi ile kendi memurunu seçmek istiyorlar. Meslek kanunundaki muğlak ifadeler ile bizleri kategorize etmeye devam edecekler. Kısaca öğretmene öğretmen diyemeyen bir zihniyet ile karşı karşıyayız. Kademe ilerleme cezası ile bizlerin örgütlenme hakkını engellemek istiyorlar. Üstelik bunun ekonomik bir cezası da olacak. Sorgulayan öğretmenleri cezalandırmak istiyorlar. Hem müfredat hem öğretmenlik meslek kanunu ile topluma bir saldırı var. Müfredat ile öğrenciyi dönüştürmek, Milli Eğitim Akademisi ile de kendi memurunu yaratmak istiyorlar. Bu saldırıdan da öte toplumu dönüştürmektir” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Hemşireye cinsel saldırı davası: Beraat kararı bozulan sanık doktora 12 yıl hapis

SONRAKİ HABER

Gazze'de can kaybı 36 bini geçti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa