TTB Anketi: Tıp fakültesi öğretim üyelerinin yüzde 74'ü yoğunluktan şikayetçi
TTB'nin öğretim üyelerinin sorunlarına ilişkin hazırladığı ankete göre öğretim görevlilerinin yüzde 74'ü hasta yoğunluğundan, yüzde 85'i ekonomik yetersizlikten şikayetçi.
Fotoğraf: Pixabay
Türk Tabipleri Birliği (TTB) kamu, vakıf ve özel üniversitelerde eğitim veren ve sağlık hizmetlerinde görev yapan öğretim görevlilerinin sorunlarına ilişkin düzenlediği anketin sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı. 389 öğretim görevlisinin katıldığı ankete göre hasta yoğunluğundan şikayet edenlerin oranı yüzde 74; ekonomik açıdan tatmin olmayanların oranı yüzde 85; performans sisteminin ücretlendirme, eğitim ve bilimsel çalışmalara engel olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 73 oldu. TTB öğretim üyelerinin yaşadığı sorunların sağlık politikalarının bir sonucu olduğuna dikkat çekti.
Ankette katılanların yüzde 41’i kadın, yüzde 59’ü erkek; yüzde 76’sı kamu üniversitelerinde, yüzde 14’ü vakıf üniversitelerinde, yüzde 6’sı eğitim araştırma hastaneleri ya da şehir hastanelerinde, yüzde 5’i ise özel üniversitede/hastanede çalışıyor.
Ankete göre hasta yoğunluğu sağlık hizmeti veren öğretim üyelerinin en büyük sorunlarından biri. Anketteki “Hasta yoğunluğu, öğretim üyeleri için de bir sorun mu?” sorusuna katılımcıların 287’si (yüzde 74) “evet” yanıtını veriyor. “Aylık kazancınız geçinmeye yetiyor mu?” “hayır” yanıtı veren katılımcıların oranı ise yüzde 43. Yapmakta olduğu işi ekonomik açıdan tatmin edici bulanların oranı ise yalnızca yüzde 15. Ankete yansıyan diğer veriler ise şöyle:
- “Performans sistemi ile ücretlendirme, eğitim ve bilimsel çalışmalarınıza engel oluşturuyor mu?” sorusuna katılımcıların 285’i (yüzde 73) “evet” diyor.
- “Bulunduğunuz anabilim/bilim dalında bir öğretim üyesi ortalama kaç uzmanlık öğrencisiyle ilgileniyor?” sorusuna gelen yanıtlara göre, Bir öğretim görevlisi 5,5 öğrenci ile ilgileniyor.
- “Bulunduğunuz tıp fakültesinde pratik eğitim verilen öğrenci sayısı hakkında görüşleriniz nasıl?” sorusuna katılımcıların 287’si (yüzde 74) “eğitimin niteliğini etkileyecek ölçüde fazla” yanıtını veriyor.
- “Eğitim dışındaki çalışma koşullarınızın yoğunluğu nedeniyle hastalarınızla veya işinizle yeterli ve uygun şekilde ilgilenemediğinizi düşünüyor musunuz?” sorusuna katılımcıların 212’si (yüzde 55) “evet" cevabını veriyor. Bu sonuca göre Ankete katılan öğretim üyelerinin yarısından fazlası, eğitim dışındaki çalışma koşullarının yoğunluğu nedeniyle işleriyle yeterli ve uygun şekilde ilgilenemediğini söylüyor.
- Bilimsel araştırma için özerk hissediyor musunuz?” sorusuna katılımcıların 185'i (yüzde 48) “hayır”, 153'ü (yüzde 39) “evet”, 48'i (yüzde 12) ise “kararsızım” şeklinde cevap veriyor. “Bilimsel çalışma yaparken size sağlanan ortam ve koşulların niteliğini yeterli buluyor musunuz?” sorusuna katılımcıların 302’si (yüzde 78) “hayır” diyerek bilimsel araştırmaların desteklenmediğini söylüyor.
- “Muayenehane veya özel hastane gibi seçenekleri düşünerek mevcut görevinizden ayrılmayı düşünüyor musunuz?” sorusuna katılımcıların 151’i (yüzde 39) "evet", 148’i (yüzde 38) “hayır”, 82’si (yüzde 21) ise “kararsızım” yanıtını veriyor.
"SORUNLAR SAĞLIK POLİTİKALARININ SONUCU"
Anket sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerini de paylaşan TTB, “Piyasacı, özel sermayenin kârının toplum sağlığının önüne geçtiği mevcut sağlık politikalarının sonucunda sağlık ortamının yıkımı hem hekimler ve sağlık emekçileri hem de toplum tarafından derinden hissedilmektedir. Sağlık Bakanlığı sağlıktaki sorunların uygulanan politikalarla ilişkisini görmezden gelerek ‘onaylı randevu’, ‘uzaktan sağlık hizmeti’ gibi hekimlerin ve tüm sağlık ortamının üzerindeki baskıyı artıran ve sonuç olarak sağlık hizmetinin niteliğini daha da düşüren çözümlerde ısrar etmektedir” ifadelerine yer verildi.
Öğretim üyelerinin çalışma yaşamından ekonomik sorunlara bilimsel araştırma özgürlüğünden verilen eğitimin niteliğine dair yaşadıkları sorunların da sağlık politikalarının birer sonucu olduğu vurgusunu yapan TTB Merkez Konseyi “Anketten de açıkça görüldüğü gibi ekonomik haklar, bilimsel çalışma, eğitim verme, sağlık hizmeti üretimi gibi konuların hepsinde çok ağır koşullara karşın öğretim üyelerinin büyük çoğunluğunun hekimlik mesleğini halen sevmesi umutları beslemektedir. Ancak Türkiye'deki sağlık ortamının hem bugünü hem de geleceğini şekillendiren en kritik unsurlardan olan öğretim üyelerinin üzerindeki siyasal, ekonomik, çalışma yükü gibi baskıların en aza indirilmesi sağlıklı bir gelecek için zorunludur” dedi.
"KONTENJAN ARTIŞINDAN VAZGEÇİN"
Yaşanan sorunların çözümü için ilk elden kontenjan düşürülmesini isteyen TTB Merkez Konseyi “Hem lisans hem uzmanlık öğrencilerine hem de öğretim üyelerine sağlıklı koşulların sağlanması için Sağlık Bakanlığı; hekimlerin geleceklerine zarar veren kontenjan artışından vazgeçerek Türk Tabipleri Birliği ve uzmanlık derneklerinin uyarılarını dinlemeli, birlikte hareketi destekleyici adımlar atmalıdır” çağrısında bulundu. (HABER MERKEZİ)