28 Mayıs 2024 21:29

EMEP Genel Başkanı Aslan: Bütün ücretler yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalı

EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, özelleştirmeye karşı mücadele ederek satılması önlenen Türk Şeker’de Şeker-İş Şube Başkanı ve iş yeri temsilcileri ile bir araya geldi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, Kastamonu’da uzun yıllardır faaliyet yürüten ve geçtiğimiz yıllarda özelleştirmeye karşı mücadele ederek satılması önlenen Türk Şeker’de Şeker-İş Şube Başkanı ve iş yeri temsilcileri ile bir araya geldi. “İşçi sınıfı olarak kendi hak ve çıkarlarımız için ortak bir mücadeleye ihtiyacımız var” diyen Aslan, sendikaların da mücadelenin dinamik gücü olması gerektiğini vurguladı.

Türk Şeker’de 400 işçinin çalıştığı ve 270 kamu çalışanı dışındakilerin taşeron işçi olduğunu vurgulayan Şeker-İş Kastamonu Şube Başkanı Ali Çuhadaroğlu, özelleştirme kararının işçi mücadelesiyle geri çekildiğini ancak AKP’nin iktidarda olduğu yıllar içinde şeker üretiminin ve işçi sayısının azaldığını vurguladı. Özelleştirme askıya alınsa da taşeronlaştırmayla işçilerin güvencesizliğe mahkum edildiğini vurgulayan temsilciler de eskiden binden fazla işçinin Kastamonu Şeker Fabrikasında çalıştığını, yöre halkı için de ekmek kapısı olduğunu vurguladı.

Çuhadaroğlu, “Sadece Kastamonu’da eskiden bin kişi çalışırdı, ülke genelinde 35 binden fazla kamuda çalışan şeker işçisi vardı. Şimdi burada 400 işçi kaldı, 130’dan fazlası ise taşeron, yani müteahhitler, özel şirketler para kazanıyor. Burayı satsaydık işçiler işsiz kalırdı, Kastamonu bir değerini kaybetmiş olurdu” dedi.

SERMAYE KÂRINI KATLIYOR

Özel sektörde vahşi bir sömürü sisteminin olduğunu belirten Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, “16 saat çalışan işçiler var. Aldıkları ücretler de asgari ücretin biraz fazlası. Kamu çerçeve protokolü sonrasında da kamu işçileri için tatmin edici hiçbir şey olmadı. Düşük ücretlere mahkum oldular. Sendikalarımız sadece kamudaki ve özel sektördeki sözleşme dönemleriyle yetinmemeli. Buradaki sözleşmelerle sınırlı kalmamalı. Bakın asgari ücrete temmuz zammı gelmeyecek dediler. Ama veriler gösteriyor ki yoksulluk sınırı 60 bini geçti, açlık sınırı 19 bin ile asgari ücreti geçti. Bunun karşısında sermayenin kâr oranlarına baktığımızda başını alıp gittiğini görüyoruz. İşçiler yoksul. Partimiz bu toplam karşısında bütün ücretlerin yoksulluk sınırına çıkarılması için bir mücadele yürütüyor. Diğer yandan bir başka mücadelemiz de haftalık çalışma saatlerinin 35 saate düşürülmesi ve insanca çalışma koşullarının, saatlerinin sağlanması için… Haftada 35 saat çalışma, 2 gün izin, yılda 30 gün yıllık izin için mücadele kampanyası başlattık” dedi.

"SERVET VERGİSİ GETİRİLSİN"

Şeker-İş temsilcileri verginin işçiler üzerinde en büyük yüklerden biri olduğunu söylerken, Aslan da patronlara servet vergisi getirilmesi gerektiğini söyledi: “Sermayedarlara ciddi vergi afları geliyor. Biz diyoruz ki; vergiler sermayeden alınsın, vergi afları değil, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınsın. Yoksulluk ücretinin altında çalışanlardan vergi alınmasın, sermayedarlardan alınsın. Ancak istemek yetmez, burada dinamik güçlerden biri sendikalar. Sendikaların bu taleplerin etrafındaki mücadelenin başında olması lazım. İşçi sınıfı olarak kendi hak ve çıkarlarımız için ortak bir mücadeleye ihtiyacımız var” dedi.

"İŞÇİLER AÇLIK SINIRINDA ÜCRETLERLE İMTİHAN EDİLİYOR"

Şeker-İş ziyaretinin ardından, Eğitim Sen Şube binasında yerel gazetecilere basın açıklaması yapan Aslan, “Haraç mezat kamu fabrikaları satıldı, satılmayanlar da kapatıldı. AKP iktidarında 35 binden bugün 5 bin işçiye düşen şeker işçileri bir de kota sınırıyla karşı karşıya. Taşeronlaşmanın hızla yaygınlaştığı, arsa değeri olan işletmelerin arsalarının satılıp konut yapılıp imara açıldı. 2022 yılında işçilerin mücadelesi ile ihalesi yapıldıktan sonra satışı gerçekleşmedi ancak yeterli altyapı, kaynak da buraya sağlanmıyor. İşçiler de yoksulluk sınırı altında, 25 ile 35 bin arasında şeker işçileri ücret alıyor. İşçiler bugün açlık sınırında ücretlerle imtihan ediliyor. Emekliler ise 10 bin liralık bir ücretle hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Kamu tasarruf paketiyle ise emekçilerden, işçilerden alıp sermayeye kaynak ayrılacağı açık. Bugün saraya baktığımızda hiçbir kısıtlama göremiyoruz. Kamu tedbirleri çerçevesinde yapılan ilk işlerden biri de kamu işçilerinin servislerinin ortadan kaldırılması oldu. AKP iktidarı döneminde geçen sürede ‘ne faizi Nas’tır’ diyen Erdoğan 563 milyar dolar faiz ödemesi yapmış. Bugün işçi ve emekçiler için yaşanan koşullar çok ağır. Bütün bunlar karşısında bir mücadeleyi örgütlememiz gerekiyor. Partimiz merkez yürütme kurulunda önümüzdeki 3 ay kesintisiz bir şekilde belli başlı talepler etrafında kampanya yürütme kararı aldı. Bütün ücretlilerin ücretlerinin yoksulluk sınırı üzerine çıkarılması, yüz yıl önce kazandığımız 8 saat iş günü bugün ortada yok. Çalışma saatlerinin 35 saate düşürülmesi ve servet vergisi taleplerimiz etrafında kampanyamızı başlatmış bulunuyoruz. Vergide adalet, gelirde adalet istiyoruz. Artan işçi cinayetleri karşısında cezasızlık ile karşılaşıyoruz. İşçi cinayetlerinin önlenmesi talebimiz etrafında sendikalara, emek ve demokrasi güçlerine bu çalışmaları birlikte sürdürme çağrısı yapıyoruz” dedi.

Ardından Aslan, Eğitim Sen üyesi emekçilerle de bir araya gelerek mücadele kampanyalarını anlattı. (Kastamonu/EVRENSEL)

 

 

ÖNCEKİ HABER

Olcay Kılavuz'un Bahçeli'nin danışmanlığı görevine son verildi

SONRAKİ HABER

Özel sektör öğretmenleri birçok ilde nöbetteydi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa