TMMOB 48. Olağan Genel Kurulu başladı | "Karanlıktan çıkış için birleşmek şart"

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinin (TMMOB) 48. Olağan Genel Kurulu Ankara Kocatepe Kültür Merkezi'nde gerçekleşiyor.

TMMOB’nin üç gün sürecek 48. Olağan Genel Kurulu, 2 Haziran Pazar günü yapılacak olan seçimle sona erecek. Yeni anayasa tartışmalarının yer bulduğu genel kurulda; hem yumuşama deyip hem de aba altından işçi ve emekçilere sopa gösterilmesine itiraz edildi. Gezi ve Kobanê tutsaklarının serbest bırakılması için mücadelenin büyütülmesine ihtiyaç olduğu vurgulanan genel kurulda, demokratik bağımsız ve laik bir Türkiye için sol ve sosyalist partilere acil talepler ekseninde birleşme çağrısı yapıldı.

TMMOB 48. Olağan Genel Kurul’a CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, SOL Parti Başkanlar Kurulu üyesi İsmail Hakkı Tombul, DİSK İç Anadolu Bölgeler Temsilcisi Tayfun Görgün, KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın yanı sıra çok sayıda milletvekili ve sendika temsilcisi de katıldı.

EMİN KORAMAZ: İKTİDARIN TASARRUF PAKETİNDE IMF VAR

Divan oluşturulmasının ardından, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz konuşma yaptı. Konuşmasında kamuda tasarruf paketine yer veren Koramaz; “sermayeye dokunmadan krizin tüm yükünü emekçilere taşıttırmaktan başka bir şey değil” eleştirisi yaptı.

Koramaz şöyle konuştu: “Bu pakette okulda öğretmenden tasarruf var. Bu pakette hastanede doktordan, kamuda teknisyenden tasarruf var. Bu pakette kamuda hizmetten tasarruf var. Vergisini ödememize rağmen faydalanamadığımız hizmetler var. Daha fazla işsizlik, yoksulluk var. Bu pakette IMF var. Daha fazla sefalet var.”

“1 MAYIS TUTUKLULARINI SERBEST BIRAKIN”

“İktidarın bu sömürü, bu yağma ve gerici düzen devam etsin diye yapmadığı bir şey kalmadı” diyen Koramaz, “Bakınız ÇEDES projesi bunun bir örneğidir. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli bunun bir örneğidir. AYM ve AİHM kararlarına rağmen anayasada güvence altına alınan kararlara rağmen Taksim’in emekçilere kapatılması, bu işlenen suçu örtbas için 1 Mayıs sonrası başlayan cadı avı tutuklamaları da bunun başka bir örneğidir” diyerek tutuklananların serbest bırakılması çağrısı yaptı.

Konuşmasında meslektaşlarına seslenen Koramaz, “Ülkenin imarı, iletişim ve bilişimde etkin görevler üstleniyoruz. Bu ülkede mühendisliği hedef alan neoliberal politikalar sürüyor. Ranta dayalı politikalar nedeniyle afet ve depremlerde dayanıksız hale geliyoruz. Kâr hırsından dolayı alınmayan önlemler nedeniyle bu ülkede her gün iş kazaları ve iş cinayetleri yaşanıyor, artıyor. Bizler TMMOB olarak mesleğimizin bu ülke için ne denli önemli olduğunun farkındayız. Her platformda kamucu ve toplumcu politikaların öneminin altını çizmeye çalışıyoruz” diyerek; dış girdilere bağlı olmayan, kamunun ekonomideki yönlendiriciliğini toplumsal yararlar doğrultusunda artıran, sosyal yarar ve sosyal hukuk devleti ilkelerini benimseyen, erişilebilir, nitelikli ücretsiz eğitim, sağlık sosyal politikaları öngören, doğayla, tarihle ve insanla barışık bir kalkınma politikasının hazırlanarak ivedilikle uygulamaya sokulmasını istediklerini söyledi.

HATİMOĞULLARI: MÜCADELEYİ BÜYÜTMEYE İHTİYACIMIZ VAR

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları da konuşmasında rezerv alan tartışmalarına dair konuştu. AKP’nin bilime ve bilim insanlarına düşman olduğunu hatırlatarak söze başlayan Hatimoğulları, “Bu durum güvenceli iş alanımızı daraltmaktadır. Bu yüzden mücadeleyi hep birlikte örmeliyiz” dedi. İktidarın yargı sopası ile sosyalistleri, devrimcileri baskı altına almaya çalıştığını ifade eden Hatimoğulları, “Bunun en önemli örneği Gezi ve Kobanê kumpas davalarıdır. Toplumu mücadele edemez, kurumları görevlerini yerine getiremez hale getirdiler” dedi.

İktidarın en fazla baskıyı kadınlara uyguladığını ifade eden Hatimoğulları, “Ve şimdi yeni düzenledikleri Maarif ve ÇEDES Projesi ile bu ülkede yaşayan başka halklardan herkesi baskı altına almak için dur durak bilmiyorlar” şeklinde konuştu. Hatimoğulları, “Maraş, Antakya merkezli çok büyük bir deprem yaşadık. Devlet asla deprem bölgesine sahip çıkmadı. Şimdi rant için bölgede demografik yapıyı değiştirmek için beşli çete bütün olanaklarını bu iktidarla ortaklaşarak seferber etmiş durumdadır. O gün bir iş makinesi daha bulamazken, sözde enkaz çalışması için yüz binleri seferber ettiklerini duyurdular. Bununla da bitmedi. Başta Antakya, Defne, Samandağ ve Osmaniye’nin bir bölümü olmak üzere birçok yerde rezerv alan ilan ettiler. Rezerv alana oradaki yurttaş karşı. ‘Bizimle pazarlık yapmayın’ diyorlar. Kamunun görevi ücretsiz konutların yapılıp verilmesidir. Bölge halkı demografik yapı bozulsun istemiyorlar. Bu durum doğruda TMMOB’yi ilgilendiren bir durum. O süreçte de sonrasında da çok katkınız oldu ama daha çok ilginize ihtiyaç var. Bunu altını özellikle çizmek istedim, rezerv alan mağduru yurttaşlarla görüşmek gerek, ne yapacağımızı konuşamaya ihtiyacımız var” dedi.

ÖZGÜR ÖZEL’DEN İKTİDAR VURGUSU

CHP Genel Başkanı Özgür Özel de yaptığı konuşmada, “Depremde daha az can kaybının yolu mühendisleri dinlemekti. Maalesef bugün Türkiye iş cinayetlerinde en çok can kaybı olan ülkedir, Malezya’nın da gerisindedir” bilgisini paylaştı. “Bunun tek çaresi bu salonun temsil ettiği irade ve yaklaşıma yakın olmak, kulak vermek ve çalışmaktır” diyen Özel “İktidarımızın ilk yüz gününde sizlerden geri alınan onay, kayıt, belge nasıl bir yetkiyi geri iade etmenin sözünü şimdiden sizlere veriyorum” ifadelerini kullandı.

Mesleğin önemli sorunlarından birinin işsizlik olduğunu hatırlatan Özel, “Her 5 inşaat mühendisinden ikisinin, her 4 makine mühendisinden birinin, her 2 şehir plancısından birinin, yeni mezunların iş bulma süresi 18 ayın üzerine çıktığını biliyoruz” dedi.

Konuşmasında MESEM’lerde yaşanan iş cinayetlerine de dikkat çeken Özel, tesisat döşerken yaşamını yitiren 17 yaşındaki Alperen Enes Ural’ı hatırlattı. Ülkenin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu ifade eden Özel, “Anayasalar kuşatıcı, topluma dikilmiş kıyafetlerdir. Siz anayasayı eğer gerçekten eşitlikçi yaptıysanız, herkese uyar. Ama Erdoğan'a yapılan anayasa Erdoğan'a dahi uymamaktadır” diye konuştu.

“VERGİDE ADALET İÇİN SERVET VERGİSİ ALINMALI”

Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan da konuşmasında vergide adalet talebini dile getirdi, servet vergisine dikkat çekti. Aslan konuşmasının devamında şunları ifade etti:

“Haftalardır bir normalleşmeden bir yumuşamadan bahsediliyor. Bu normalleşmenin ve yumuşamanın kimin için yapıldığını sormak zorundayız. Çok açık ki; iktidar kendi iktidarını korumak ve yeniden güç kazanmak için bunu kullanacaktır. Bu fırsatı iktidara vermemeliyiz. Bu fırsatı vermek, saldırıların katmerlenerek geri dönmesine olanak tanımaktır. Anayasa meselesi başta olmak üzere iktidar tarafından parlamentoya sunulan bütün meseleler böyle ele alınmalıdır. Başta sol ve sosyalist partiler olarak en acil talepler etrafında birleşmek zorundayız. Çünkü başka bir kurtuluş yok! Kurtuluşumuz kendi ortak birlikteliğimizdir. Bu ceberut iktidarı alaşağı ederek yeni bir Türkiye’nin kurulması için ya hep beraber ya da hiç birimiz diyeceğimiz bir süreçteyiz. Gelirde adalet olmadığını biliyoruz. Bütün çalışan işçiler beşinci aydan itibaren vergi dilimleri yükseldiği için, gelirleri yüzde 20 düzeyinde azalıyor. Ve bugün sermayeye ve tekellere hazinenin bütün olanakları açılıyor. Vergi indirimleri, sigorta primleri aflarından tutalım da geri ödemesiz her türlü imkandan faydalanıyorlar. İşçiler ve emekçiler her ay aldıkları ücretten vergileri peşin peşin kesilerek, satın aldıkları her üründe de vergi ödemek zorunda kalıyorlar. Gelirde vergideki adaletin sağlanması için zenginlerden servet vergisinin alınması gerekir. Bu konuda mücadele gerekir. Bu sebeple bütünlüklü mücadele gerekiyor.”

TMMOB 48. Olağan Genel Kurulu cumartesi ve pazar günü de devam edecek. (Ankara/EVRENSEL)