EMEP'ten Ortadoğu Konferansı sonuç bildirgesi: İsrail’in soykırımına karşı Filistin halkının yanındayız
EMEP, 25-26 Mayıs'ta gerçekleştirdiği Ortadoğu Konferansı'nın sonuç bildirgesini açıkladı: "Halklar kendi kaderlerini kendileri tayin etmeli. İsrail’in soykırımına karşı Filistin halkının yanındayız."
Fotoğraf: Sıla Altun/Evrensel
Emek Partisi (EMEP), 25-26 Mayıs 2024 tarihlerinde Birleşik Metal İş Genel Merkezi'nde düzenlediği Uluslararası Ortadoğu Konferansı'nın ardından bir sonuç bildirgesi yayımladı. Konferans, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları başta olmak üzere Ortadoğu’daki diğer önemli gelişmeleri tartışmak amacıyla gerçekleştirilmişti.
Bildirgede, İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılarının on binlerce kişinin ölümüne ve göç etmek zorunda kalmasına neden olduğu vurgulandı. Konferansın, bu tür insani krizlere dikkat çekme ve Filistin halkıyla dayanışma adına önemli bir adım olduğu ifade edildi.
İki gün süren konferansın ilk günü bölgedeki hegemonya mücadeleleri ve devletler arası ilişkilerin ekonomi politik ve siyasi boyutlarına odaklanırken, ikinci gün halk dinamiğiyle çözüm önerileri tartışıldı. Yerli ve yabancı akademisyenler, siyasetçiler ve gazeteciler, Filistin’in merkezde olduğu yoğun ve kanlı gündemi tarihsel ve bölgesel boyutlarıyla ele aldılar.
EMPERYALİST REKABET VE ÇATIŞMALAR
Ortadoğu’nun, yirminci yüzyıl boyunca ve günümüzde emperyalist devletler arasındaki rekabetin en yoğun yaşandığı bölgelerden biri olduğu belirtilirken bu rekabetin, petrol, doğal gaz ve stratejik yollar nedeniyle giderek arttığına dikkat çekildi. Çin ve Rusya’nın 'süper güçler ligi'ne yükselmesiyle bölgedeki çatışmaların daha da şiddetlendiği ifade edildi. Dünya tekellerinin çıkarlarına hizmet eden devletlerin ve yerel iktidarların, din ve mezhep çatışmalarını kışkırtarak bölgede çözülemeyen sorunlar yarattığı ve bu çözümsüzlükten yararlandığı dile getirildi.
SURİYE VE İKİ HEGOMONİK GÜÇ
Suriye’de süregelen vekalet savaşlarının ve ABD ile Rusya’nın doğrudan müdahalelerinin bölgedeki yıkıcı etkileri tartışıldı. İki güç arasındaki çatışmaların, bölge kaynakları üzerindeki pazarlıkları ve etki alanlarını genişletme çabalarını sürdürdüğü vurgulandı.
TÜRKİYE'NİN BÖLGESEL POLİTİKALARI
Türkiye yönetiminin, bölgedeki ve dünya üzerindeki inisiyatif alanlarının paylaşılması için her fırsatta hamlede bulunduğu belirtilirken, komşu ülkelere yapılan harekatlarla Misakı Milli’yi genişletmeye çalıştığı, Ortadoğu ülkelerine yapılan ziyaretlerle insansız hava araçları pazarladığı, kamu kuruluşları ve arazileri sattığı, projelere ortak aradığı ve sermaye için yatırım imkanlarını değerlendirdiği ifade edildi.
İSRAİL SALDIRILARI VE KÜRESEL TEPKİLER
İsrail’in Filistin’e saldırıları karşısında bölge devletlerinin tepkisizliği eleştirildi. Dünya emekçilerinin kesintisiz eylemlerinin İsrail saldırganlığını durdurmaya yetmediği ve devletlerin bu protestolara şiddetle yanıt vererek İsrail’e yeşil ışık yaktığı belirtildi. Filistin’i tanıyan devletlerin gücü ve etkisinin Netanyahu’yu geri adım attıramadığı ifade edildi.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE VURGULAR
Konferansta, Filistin halkına uygulanan katliamın derhal durdurulması ve halkın kendi kaderini tayin hakkının tanınması gerektiği ortak kanaati ortaya kondu. Öne çıkan başlıklar arasında Türkiye’nin depo ülkesi haline gelmesine neden olan mülteci ve göçmen siyaseti ve dört ülkeye dağılmış Kürt halkına yönelik politik tasarrufun iç ve dış politika açısında araçsallaştırılması gibi konular yer aldı.
ÖNE ÇIKAN KATILIMCI GÖRÜŞLERİ
İsrailli anti Siyonist Prof. Moshe Zuckermann, İsrail’in Filistin’e uyguladığı saldırıları ve Netanyahu rejimini eleştirirken, Almanya’da kurulu ‘Ortadoğu’da Adil Bir Barış İçin Yahudilerin Sesi Derneği’nden Udi Raz, Almanya devletinin Siyonizme yönelik her türlü eleştirileri antisemitizmle suçlayarak muhalif Yahudileri susturma çabalarını anlattı. Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nden Al-Taher ise İsrail-ABD eksenindeki savaşçı ve katliamcı birliğe karşı demokratik halk birliğinin ve ortak mücadelenin önemine işaret etti.
ÖNEMLİ VURGULAR VE TEŞEKKÜR
Konferansın önemli vurguları arasında, Filistin halkına karşı sürdürülen katliamın derhal durdurulması, ateşkes ilan edilmesi, Gazze’nin yeniden inşa edilmesi ve Filistin halkının evlerine dönmesinin sağlanması yer aldı. Filistin devletinin tanınması ve hapishanelerdeki Filistinlilerin serbest bırakılması çağrısı yapıldı. Filistin halkının kaderini tayin etme hakkının kendilerine ait olduğu belirtildi.
Konferansa yurt içinden ve dışından katılan konuşmacılara, iki gün boyunca salonda bulunan katılımcılara, canlı yayından izleyenlere ve duygu ve düşüncelerini paylaşan herkese teşekkür edildi. (HABER MERKEZİ)