Özel okul öğretmenleri Mersin'de nöbette: Taban maaş hakkımız

Ali ÇELEBİ
Mersin

“Ekmek gelecek ve memleket için emekten yana bir Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) istiyoruz” diyen Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası üyelerinin farklı illerde başlattığı nöbet eylemi Mersin’de İl Milli Eğitim Müdürlüğü karşısında devam ediyor. Emekçiler taban maaş, özlük hakları ve düşük ücretle çalıştırılmaya karşı mücadelelerinden kararlılar. 
Bakan Yusuf Tekin’i eleştiren Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Mersin Temsilcisi Nebil Birtek “Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’le görüşme gerçekleştirdik. Görüşme sonrası nisan ayında bir taban maaş yasasını meclise getireceklerini söyledi. Fakat yasa gelmedi. Öğretmenlik Meslek Kanunu’na taban maaş hakkımızın girmesi için örgütlü olduğumuz bütün yerlerde nöbet eylemlerine başlama kararı aldık. Eylemimizin ne kadar süreceği haklarımızın alınıp alınamayacağına bağlı” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Tekin’in bir televizyon programında ifade ettiği “Bunlar herhangi bir sınava girmiş başarılı olmuş değiller” sözlerini hatırlatan Birtek, “Kamu öğretmenleri benim öğretmenlerim özel sektör öğretmenleri benim öğretmenlerim değildir diyor. ÖMK Bırakın özel öğretmenlik sorunlarını, kamusal alanda çalışan hiçbir öğretmenin sorununu da çözmüyor. Aksine öğretmenler arasında ayrım yaratıyor” dedi.

‘KİMİMİZ İNŞAATTA, KİMİMİZ TARLADA’

Sözleşme sürelerinin kısalığından, çalışma koşulların ağırlığından ve patronların kural tanımazlığından yakınan Birtek, “Sanki mevsimlik işçi gibiyiz. 4 yıl önce ‘Özelde çalışan öğretmenler iyi maaş alıyor’ gibi bir algı vardı. Biz asgari ücrete çalışıyoruz. Hatta bazı okullar asgari ücretin altında çalıştırıyor. Yasal denetim yok. Bazı özel okul patronları asgari ücreti yatırıp elden geri ödeme istiyor. Tatil hakkımız da yok. Sigortalarımız asgari ücret üzerinden yatırılıyor. Patron ‘Seni işten çıkarıyorum’ dediğinde öğretmeni koruyacak hiçbir yasa yok. Yargıtay’ın 2016’da verdiği ‘Sözleşmeli öğretmenlerin çalışma süresi 12 aydan az olamaz’ kararına rağmen özel sektör patronları 12 ay yerine 10 aylık sözleşme dayatıyor. Mayıs, Haziran gibi öğretmenleri yanlarına çağırıp istifa dilekçesi imzalatıyorlar. İstifa dilekçesi vermeyenleri de sonraki yıl çalıştırmıyorlar. Üç ay boyunca işsiz kalıyoruz. Kimimiz inşaatta, kimimiz tarlada çalışıyoruz. Kışın okulda yazın ne iş bulursak!” ifadelerini kullandı. 

‘SENDİKAYI TAKİP ETMEK YASAK’

Özel okul sahiplerinin sendikal örgütlenmeye her fırsatta engel olmaya çalıştığını, bu konuda öğretmenlere yoğun baskı ve mobbing uygulandığını belirten Nebil Birtek “Özel okul patronları, sendika olarak örgütlenmemizi de engellemeye çalışıyor. Özellikle Bahçeşehir Koleji Türkiye’nin her yerine yayılmış imtiyaz sahibi bir özel okul, öğretmenlerin örgütlenmemesi için elinden gelen her şeyi yapıyor. Bırakın sendikaya üye olmayı ‘Sosyal medya hesaplarını takip etmeyeceksiniz’ diye baskı kuruyorlar. Sendikalı öğretmenler patronların kurduğu WhatsApp gruplarında fişleniyorlar. Hatta Nesibe Aydın Okulları’nda öğretmenlerin e-devletlerine girip kim sendikaya üye diye bakmak istediler” dedi.

‘ÇEDES GİBİ PROJELER AİLELERİ ÖZEL OKULLARA İTİYOR’

Patronların daha çok kazanması için adeta velilerin özel okullara yönlendirildiğini düşündüğünü söyleyen Birtek “Bugün özel sektör de çalışan öğretmenler bütün eğitimin yüzde 30’unu oluşturur seviyeye gelmiş durumda. Yani bugün her 100 okuldan 30’u özel okul. Dolayısıyla her 100 öğrenciden 30’u özele gidiyor. Bu oran 2012 yılında yüzde 4’lerdeydi. Son yıllarda bir artış var, özellikle kamu okullarında ÇEDES gibi projelerle eğitim dinselleştiriliyor, bunu istemeyen veliler bilinçli şekilde özel okullara yönlendiriliyorlar. Yani MEB bu açıktan olmasa da üstü kapalı şekilde bu eğitim sitemini beğenmiyorsanız özel okula gidin diyor” ifadelerini kullandı.

‘DOĞUM İZNİ, ANNELİK İZNİ YOK’

Aynı işi yaptığını aynı eğitimi aldığını ama kamu okullarındaki öğretmenlerin haklarına sahip olmadığını söyleyen özel okul öğretmeni Büşra Ezgi Sevim “12 yıldır özel okul öğretmeniyim. Haklarımız üzerine çökülmüş bir sistemde çalışıyoruz. Tatil hakkımız yok, onlar gibi 12 ay maaş alamıyoruz, 12 ay üzerinden sigortamız yatmıyor. Doğum izini, annelik izini gibi problemlerimiz var. Asgari ücret altında çalıştığımız dönemler oluyor. Başka bölümlerden mezun olanları öğretmenlik adı altında asgari ücrete çalıştırılıyorlar; bu da bizleri ister istemez daha büyük problemlere itiyor. Haklarımız için direniyoruz” dedi.
Yeni çıkacak ÖMK için “korkunç” değerlendirmesinde bulunan Sevim, “Çünkü bu yasa patronların önünü açıyor, en basiti yakın zamanda yeni görüşmelerimiz başlıyor, sözleşmeler tekrarlanıyor ve yenileniyor. Bu süreçte MEB’in bile atanacak olan öğretmenlere 22 bin liradan fazla maaş vermeyeceğini ima ederek, patronlar bizlere asgari ücretin daha altında çalışmamızı teklif ediyor” dedi.

‘ÖZLÜK HAKLARIMIZI İSTİYORUZ’

23 yıllık rehber öğretmeni olan Şehmuz Kaya da eşit işe eşit ücret istiyor. Kaya “Başta süreli sözleşme olmak üzere diğer özlük haklarımızın geliştirilmesi için bugün nöbetteyim” dedi. Bazı özel okulların eğitime uygun olmayan binalarda faaliyet yürüttüğünü söyleyen Kaya, “Buraların MEB tarafından denetlendiğini söyleyemeyiz. Öğretmeni mutsuz olan kurumun öğrencisi de mutsuz olur” ifadelerini kullandı.

'AĞIR ÇALIŞMA KOŞULLARI DEPRESYONA SÜRÜKLÜYOR'

24 yıldır özel bir okulda sınıf öğretmenliği yapan Bedia Çaka “40-45 saat hatta daha fazla çalışan arkadaşlarımız var. Bunun karşılığında asgari ücret ya da daha azını alan arkadaşlarımız var. Haftanın yedi günü çalışan sadece 6-7 saat uyuyup tekrar işe giden arkadaşlarımız ağır depresyon geçirdi” dedi.
Diğer özel okul öğretmenlerine de seslenen Çaka, “Problemlerimiz ortak. İşsiz kalma tedirginliklerini anlıyoruz ama biz birlikte güçlüyüz. Örgütlü bir güç her zaman mücadeleyi kazanır. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikasında bir araya gelsinler ve hakları için mücadele etsinler” çağrısında bulundu.