Tepebaşı Belediyesinde işçi kıyımı
Yerel seçimlerden sonra başlayan işten atma furyasına Tepebaşı Belediyesi de eklendi, 55 işçi küçülme gerekçesiyle işten atıldı.
Fotoğraf: Evrensel
Latife KARTAL
Eskişehir
Ceyhan, Çankırı, Kırşehir, İzmir, Menemen... 31 Mart’ta yapılan yerel seçimler sonrası başlayan işten atma furyası Tepebaşı Belediyesi ile devam ediyor. CHP’li Tepebaşı Belediyesinde 55 işçi küçülme gerekçesiyle işten atıldı.
Seçim sonrası EYT’li işçilerin işten çıkarılacağına ilişkin söylentilerin yayılmaya başladığını belirten bir işçi, “Ama çıkarılanlar EYT’li değil. Hatta son dönmelerde işe girenler çıkarıldı” dedi. Üyesi oldukları Genel-İş’in yöneticilerini eleştiren işçi şöyle devam etti: “Arayıp bir sorundan bahsetsek ilk defa bizden duymuş oluyorlar, şaşırıyorlar. Geçenlerde promosyon ihalesi vardı. Canlı yayımladılar bir de. Bankalarla görüşmeler başladı. Belediye başkan yardımcısı bankalarla pazarlık yapıyor ‘Ben işçimi ezdirmem’ diyor. Bizim sendika şube başkanı orada oturuyor ve izliyor sadece. Belediye burada sendikanın ne kadar vasıfsız olduğunu gösteriyor aslında. Yarın bir gün toplu sözleşme süreci başladığında ‘Ben ne dersem o olur’ diyorlar açıkça.”
Belediye işçisi, yaşadıkları sorunları belediye yönetimi ile görüştüklerinde ise “Haklısınız sorunlar var, belediyede durum bu. Kendine daha iyi bir iş bulabilirsin” dendiğini söylüyor.
"FAZLA MESAİNİN KARŞILIĞI İZİN"
Fazla mesai ücretlerinin ise izne dönüştürüldüğünü vurgulayan işçi şöyle devam etti: “Zaten insanlar geçim sıkıntısı çekiyor. Hafta sonu işe gitmesi için sebebi de oluyor. Bir miktar para kazanıyor. İzin olunca anlamsız. Pazar çalışıp çarşamba izin yapmak istemez kimse. Zaten çoluk çocuk ya işte ya okulda. Üstelik ortada bir toplu sözleşme var, orada da fazla mesailer ücret olarak verilir diye yazıyor. Kazanılmış bir haktan bu dönemki sendika yöneticileri taviz veriyor. Bu yaz toplu sözleşme süreci başlayacak ama ne bir taslak ne de işçilerle görüşme var.”
Çıkarılanların hiçbiri için geçerli bir neden olmadığını söyleyen başka bir işçi de “Bir yandan da bakıyorsun aynı aileden 10 kişi var ama hiçbiri çıkarılmamış. Tepebaşı Belediyesinde işçi fazlalığı varsa nedeni o onun tanıdığı, bu berikinin tanıdığı, böyle şişirme. Ama bunun suçlusu işçiler değil, suçsuz insanları işten çıkaramazsın” dedi.
Geçen toplu sözleşme döneminde kimi kazanımlar elde ettiklerini, fazla mesailerin ücret olarak ödenmesinin de bu kapsamda olduğunu hatırlatan işçi şunları söyledi: “Şehir merkezinde ciddi kalabalıklarla ses getiren yürüyüşler yapmıştık. Ama o dönemki mücadeleci sendikacılığımızdan hem sendika merkezi hem belediye rahatsız oldu. Yeni yönetim tam bir hayal kırıklığı oldu işçiler için. Mesela hemen mesai ücretleri kaldırıldı. İşten çıkarmalar diğer bir örnek. ‘Bu işçiler imza verip kendileri çıktı zaten’ denerek sendikacılık olmaz. İşçiyi buna mecbur bıraktırmışlar. Ya imzalayacak ya işten atılacak. Yoksa tazminatını yakarak çıkarırlar işten. İşçiler seçti bu yönetimi bugün işçiler de pişman. Sendikacılar dünya kadar maaş alıyor. Zaten masrafları da yok, her şeyi sendika karşılıyor. Bu sendikacı koltuğu bırakmak ister mi? Belediye ile karşı karşıya kalmak ister mi?”
FAZLA MESAİ ÜCRETLERİ ÖDENSİN
Tepebaşı Belediyesinden bir grup işçi
Merhaba Evrensel okurları, biz Tepebaşı Belediyesinde çalışan işçileriz. Şu an bizim canımızı en fazla sıkan konu fazla mesai ücretlerimizin ödenmemesi, bunun yerine izin verilmesi. Biz ne zaman çağrılsak hemen işimizin başında olduk. Bizim için fazla mesai ücretleri bir nefes alma haliydi. Aylık bazen 6-7 bin lira ek para geçiyordu elimize. Bu durum da bizi rahatlatıyordu. Kimimizin kirası çıkıyordu, kimimiz çocuğumuzun servis parasını ödüyorduk, kimimiz market masrafını çıkarıyordu. Ama bundan bile mahrum bırakıyorlar.
Belediyenin bu uygulamadan vazgeçmesini istiyoruz. Vazgeçmediği takdirde sendika devreye girmeli diyoruz. Bizler zaten yoksulluk sınırının altında ücret alıyoruz, zor geçiniyoruz. Kimimizin kredi kartı, kimimizin kredi borçları var. Her gün her şeye iğneden ipliğe zam geliyor ve bizler ay sonunu zor getiriyoruz. Hem insanca yaşanacak bir ücret hem de insanca çalışma koşulları talep ediyoruz. Kimseden fazla bir ücret beklemiyoruz, talep etmiyoruz. Sadece hakkımız olanı istiyoruz, fazla mesai ücretlerimizi istiyoruz.
Öte yandan TİS sürecimiz devam ediyor. TİS sürecinin şeffaf ve açık yürütülmesini istiyoruz. Evet, bu sendika yönetimini biz seçtik. Ama bizlerin haklarını savunsun diye seçtik. Belediye yönetiminin karşısında el pençe divan dursun diye seçmedik. İzlenimimiz TİS’le alakalı belediye ne teklif ederse sendikacılar kabul edecek. Umarız tahmin ettiğimiz şekilde bir süreç yaşanmaz, sendika masaya ağırlığını koyar, bizlerin onay vermediği bir taslağa imza atılmaz.
Son olarak; küçülme bahanesiyle işten çıkarılan arkadaşlarımızın arkasındayız. Bütçe yok denilmesine inanmamızı kimse beklemesin. İnsanların ekmeğiyle oynamayın. Pek çok belediye işçisi arkadaşımız sıra bize ne zaman gelecek tedirginliği yaşıyor. Bu ‘kriz’ ortamında işsiz kalmak istemiyoruz. Bu durum biz işçilerin psikolojisini de olumsuz etkiliyor...