Gülistan Koçyiğit: Tüm muhalefeti gasp girişimine karşı mücadeleye davet ediyoruz
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Hakkari Belediyesi’ne kayyum atanmasına karşı tüm belediyeler önünde kesintisiz nöbet eylemi başlatacaklarını açıkladı.
Fotoğraf: MA
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti ) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Hakkari Belediyesi'ne kayyum atanmasına dair yapılan DEM MYK'sine dari genel merkezde basın toplantısı düzenledi. Koçyiğit, Hakkari Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı tüm belediyeler önünde kesintisiz nöbet eylemi başlatacaklarını açıkladı. Karalama ve algı operasyonlarıyla toplumun manipüle edilmeye çalışıldığının, kayyum atamanın halkın iradesine açık bir saldırı olduğunun altını çizen Koçyiğit muhalefeti gasp girişimine karşı mücadeleye davet etti.
Koçyiğit'in açıklamalarından satırbaşları şöyle:
"Hakkari eş Başkanımız Mehmet Sıddık Akış sabah Van'da gözaltına alındı sonrasında da Hakkari Belediyemiz polisler tarafından ablukaya alındı. Seçilmiş belediye meclis üyelerimiz ve belediye çalışanlarının belediyeye girişine izin verilmezken vali yardımcısı belediyeye girerek eş başkanımızın görevden alındığını önce şifaen ifade etti. Sonrasında ise İçişleri Bakanlığı belediyemize kayyum atandığını ilan eden bir açıklama yaptı. Kayyum atanan belediye başkanımızı için uydurma gerekçeler sunarak aslında bu hukuksuz sürece bir hukuksal kılıf giydirmeye çalıştıklarını çok iyi biliyoruz. Ülkede hukukun ne hale geldiğini hepimiz biliyoruz ve verilen bütün kararların siyasi olduğunu, yargının siyasetin aparatı haline geldiğini sadece biz değil tüm Türkiye halkları hem de bütün dünya kamuoyu da bunu çok iyi biliyor."
"KARALAMA VE ALGI OPERASYONLARI İLE TOPLUMU MANİPÜLE ETMEYE ÇALIŞIYORLAR"
Görevden alma, irade gaspı ve hukuki bir kılıf uydurarak demokrasiye darbe yapmak bu iktidarın bu yüzyılda işlediği en korkunç suçlardan biridir. Şimdi yine yıllardır demokratik siyaset ile ilgili karalama ve algı operasyonları ile toplumu manipüle etmeye çalışıyorlar. Kendini Anayasadan üstün gören bir parti aklıyla yönetiliyor tüm Türkiye. İstediği zaman seçim yapar, istediği zaman seçim yenilenir, istediğinde seçimsiz belediyeye kayyum atanır diyen bir iktidar Türkiye'yi yönetiyor. Ancak hesabı katmadığı bir şey var. O da demokrasiyi halkın söke söke aldığı gerçeğidir.
"İKTİDAR YENİLGİSİNİN İNTİKAMINI BELEDİYELERİMİZDEN ALMAK İSTİYOR"
31 Mart seçimlerinin en önemli sonuçlarından biri Kürt halkının darbeci, gaspçı, talancı kayyumları süpürüp tarihin çöp sepetine gönderdiğiydi. Kayyum kararıyla iktidar 31 Mart seçimlerindeki yenilginin intikamını belediyelerimizden almaya başladı. Önce Van'da seçilmiş eş başkanımız Abdullah Zeydan'ın memnu haklarını almasına rağmen, seçildikten sonra adeta bir tuzak kurarak mzabatasını vermediler. Van halkı iradesine sahip çıktı ve zaten kendisine ait olanı geri aldı. Burada da bütün Türkiye'deki demokratik muhalefetin, siyasi partilerin de bu yöndeki pozitif ve demokrasiden yana olan tutumlarının da altını çizmek istiyorum."
"Hilvan'da iptal ettikleri seçimde farkı on katına çıkardık. Hilvan'da hileciler ve AKP ve MHP iktidarı boyunun ölçüsünü aldı. Halkımız yine iradesine sahip çıktı. En güzel cevabı sandıkta verdi."
"BU MUDUR NORMALLEŞME?"
"Şuanda uygulanan bir OHAL hukukudur. KHK ile getirdikleri irade gasbı, siyasi darbelerle bugün hala Kürtlere karşı Kürt halkının iradesini sindirme yıldırma politikası olarak kullanılıyor. Kürdün OHAL'i hiç bitmiyor. Kürde uygulanan istisna hukuku hiç bitmiyor ülkede. Biz ne kadar demokratik siyasette ısrar ediyorsak iktidar da bu ısrarımızdan bizi vazgeçirmeye çalışıyor. 'Normalleşme' ve 'yumuşama' safsataları almış başını gidiyor bu mudur normalleşme? Bu mudur demokratik anayasa için attığınız ilk adım? AKP MHP iktidarının normalleşme iddiası çökmüştür. Yeni anayasa iddiaları kayyumun enkazında kalmıştır. Yeni anayasanın ve normalleşmenin Kürtleri kapsamadığı açığa bir kez daha çıkmıştır."
"Kayyumların zevki sefa içinde yaşayarak bıraktıkları tahribatı onarmak için arkadaşlarımız kolarını sıvadılar ve dört koldan çalışma yürütüyorlar. Kayyum siyasetinin çoktan iflas ettiğini, kayyumların rüşvet, yolsuzluk, yandaş kayırmacılığı ve Kürt düşmanlığından başka bir miras bırakmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Hakkari Belediyemizin toplam borcu 348 milyon. Fakat buna rağmen geldikleri günden beri halka hizmet etmeye çalışıyorlar
GASP GİRİŞİMİNE KARŞI MÜCADELE ÇAĞRISI
"Belediyelere yönelik bu hukuksuzluk sadece Hakkari halkına da ya da sadece DEM Parti'ye değildir, tüm demokrasi güçlerine, mücadelelerle kazanılan seçme seçilme özgürlüğüne yapılmıştır bu darbe. Tüm demokratik kamuoyu bu konuyla ilgili tepkisini en yüksek şekilde göstermelidir. Siyasi partilerden, sivil topluma aydın ve sanatçılardan yüreği demokrasiden yana herkes bu kayyum hukuksuzluğuna karşı ses çıkarmalıdır. 31 Mart seçimlerinde kaybettiklerini kayyum yoluyla geri almalarına bir kez izin verirsek Hakkari'de başlayan saldırı ve gasp dalgasının nerede sonuçlanacağını tahmin etmek hiç de zor değil. Bu Türkiye demokrasisine ve Türkiye halklarına bir tuzaktır, Türkiye'nin ikinci yüzyılında demokratikleşmesin önüne kurulmuş bir barikattır. Tüm muhalefeti bu gasp girişimine karşı mücadele etmeye davet ediyoruz.
BELEDİYELER ÖNÜNDE NÖBET EYLEMLERİ
"Hakkari'de demokratik protesto hakkımızı sonuna kadar kullanacağız. Demokrasiyi savunmak için belediyelerimiz önünde nöbet eylemleri başlatıyoruz. Bütün halkımızı bütün demokratik kitle örgütlerini vicdan sahibi herkesi de bu nöbetlerde yer almaya, yanımızda olmaya davet ediyoruz. Türkiye'nin her tarafında bölgede her yerde demokratik tepkilerimizi ortaya koyacak eylem ve etkinlikler il ilçe örgütlerimiz tarafından organize ediliyor. Bütün bu eylem ve etkinleri demokrasi güçleri, emek ve özgürlük güçleri ile beraber yapacağımızı ifade etmek istiyorum. Bugün saat 18'de İstanbul Şişhane'de bir buluşma, basın açıklaması gerçekleşecek."
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI'NIN AÇIKLAMASINA TEPKİ
"İçişleri Bakanlığının hukuku ayaklar altına alan bir açıklama metni var masumiyet karinesini hiçe sayan, hiçbir şekilde yürüyen soruşturma ve kovuşturma ile ilgilisi olmayan çok ciddi bir algı karalama ve manipülasyonun bizzat İçişleri Bakanlığının web sitesinden yayınlanmış olduğunu gördük. Bunu da kınıyoruz."
(HABER MERKEZİ)