03 Haziran 2024 17:24

Mısır Başkonsolosluğu önünde eylem: Refah Sınır Kapısı’nı aç soykırımı engelle

Mısır Başkonsolosluğu önünde eylem yapan Filistin İçin Bin Genç ve Filistin İçin Öğrenci Dayanışması, Mısır’ın İsrail ile işbirliğini sonlandırmasını, Refah Sınır Kapısı’nı açmasını talep etti.

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Paylaş

Filistin İçin Bin Genç ve Filistin İçin Öğrenci Dayanışması, 3 Haziran Tutuklu Mısırlı Öğrenciler İçin Küresel Eylem Günü'nde, Mısır devletinin siyonist İsrail'le işbirliğini sonlandırması, tutuklanan öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle, İstanbul'daki Mısır Başkonsolosluğu önünde eylem yaptı.

“Refah sınırını aç, tutukluları serbest bırak, soykırıma ortak olma pankartının açıldığı eylem de sık sık, “Soykırıma Değil Direnişe Destek Ver”, “Filistin Davası Yargılanamaz”, “Nehirden Denize Özgür Filistin”, “Yaşasın Küresel İntifada” sloganları atıldı.

"REFAH’I AÇ, SOYKIRIMI ENGELLE"

“Free the detainees, open Rafah”, “Let aid into Gaza, open Rafah now”, “Free Palestine end Egyptian complicity”, “Numan righst for Gaza, end Egyptian complicity” dövizlerinin taşındığı eylemde 2007'den bu yana, Mısır rejiminin Gazze'deki ekonomik kalkınmayı engelleyerek eğitim, sağlık hizmetleri ve temiz su gibi temel ihtiyaçlara erişimi kısıtladığı ve aynı zamanda gıda ve yakıt gibi temel kaynaklarda ciddi kıtlıklara sebep olduğu, Gazze'ye insanlık dışı ambargo uygulayan devletlerden biri olduğu kaydedildi.

“MISIR, REFAH SINIR KAPISINI AÇMAYI REDDETTİ”

Açıklamada, “Mısır rejimi, Rafah sınır kapısını açmayı reddetmiş ve hayati önem arz eden gıda ve yardımların Gazze'ye girmesine izin vermemiştir. Yaralı Filistinlilerin Mısır'a tedavi için girmesine veya medikal ve basın heyetlerinin Gazze'ye geçmesine izin vermemiştir. Mısır rejimi, Global Conscience Convoy (global konşıs konvoy) ve diğer uluslararası heyetlerin Rafah sınırında kamp kurmasını kesin olarak yasaklamıştır. Beş yüzden fazla Mısırlı ve diğer dünya ülkelerinden doktorlar Refah sınırını geçip hayati önemi olan anlık müdahalede bulunmaya hazırlarken sınırdan geçmeleri yasaklandığı için bu çabaları engellenmiştir. Refah'taki çadırlara bomba atıp insanları canlı canlı yakarak katleden Siyonist yerleşimcilerin saldırısından sonra bile, Refah Belediye Başkanı'nın yaralıların ambulanslarla transfer edilmesi ve ölümleri olabildiğince azaltabilmek için donanımlı ambulanslar gönderilmesi yönündeki çağrılarını görmezden gelmiştir. 2019'da Güney kısmı Siyonistler tarafından işgal altında bulunan Filistinde çıkan yangınlara hızlıca yardım göndermesinin aksine Refah'taki çadırları saran yangınları söndürmek için yangın söndürme helikopterleri göndermeyi dahi düşünmemiştir” denildi.

7 Ekim'den bu yana, Mısır rejiminin, Filistin'le dayanışma eylemlerine suç muamelesi yapmaya başladığı vurgulanan açıklamada şöyle denildi; “En son olarak, Mazen Ahmed, Ziad Basiony ve Mohammed Ibrahim adlı lisans öğrencileri, Mısır Filistin Öğrenci Hareketi'nin bir parçası oldukları için sırasıyla 8, 9 ve 13 Mayıs'ta cebri kayboldular. Bu öğrenciler, kuşatılmış bölgeden ve Gazze'nin tek can damarı olan Rafah'tan saatlerce uzakta yaşamalarına rağmen Filistinlilere karşı giderek artan soykırımı kınadıkları için hedef haline getirildiler ve gözaltına alındılar. Bu öğrencilere, 'sahte haberler yaymak' ve 'terörist bir örgüte katılmak' suçlamaları yöneltildi. Tutuklanmalarıyla birlikte, Mısır'da soykırımı protesto etmeye çalışıp tutuklananların sayısı, Mısır Kişisel Haklar Girişimi'ne göre 93'e yükseldi.”

TALEPLER SIRALANDI

Mısır Rejimi'nin bugüne kadar Filistin soykırımına apaçık ve inkar edilemez desteği göz önüne alındığında, dünyanın her tarafından özgür insanların, Mısır rejimine uluslararası baskı uygulamak için şu taleplerin derhal yerine getirilmesini istedi:

  • “20 Ekim'den bu yana Filistin'le dayanışma ifadeleri nedeniyle haksız yere gözaltına alınan tüm 93 mahkumun derhal serbest bırakılması.
  • Resmi hükümet kanallarının, Filistin'le dayanışma ifadeleri nedeniyle başka herhangi bir gözaltı, tutuklama veya kaybolmaların yapılmayacağına dair bir güvence verilmesi ve bu durumun Mısır Kişisel Haklar Girişimi ve Mısır Hak ve Özgürlükler Komisyonu gibi bağımsız kuruluşlar tarafından düzenli olarak izlenmesi.
  • İşgalci elçinin sınır dışı edilmesiyle başlayarak Siyonist işgalcilerle ile diplomatik ve ekonomik bağların kesilmesi,
  • Refah Sınır Kapısı'nın derhal açılması, kritik yardım ve tıbbi ihtiyaçların sınırdan geçirilmesine izin verilmesi.”
  • Filistin dostu olduğunu iddia eden Türkiye’nin işgalci İsrail’le ticareti devam ettirerek yaşanan katliamın destekçisi olduğunun altı çizilen eylemde, işgal devletine yapılan petrol sevkiyatı derhal durdurulması, bütün siyasi, ticari, askeri, diplomatik, kültürel ve akademik anlaşmalar iptal edilerek ilişkilerin kesilmesi uyarısı yapıldı.

“GAZZE AYNI ZAMANDA MISIR’IN DA TECRİDİ ALTINDA”

Tüm işbirlikçilerin ve suça yataklık edenlerin Gazze'de soykırımı gerçekleştiren faillerden farklı olmadığı vurgulanan açıklama şöyle devam etti: “Mısır’da ve Türkiye’deki gözaltıları derhal serbest bırakın. Refah Sınır Kapısı'nı açın. Gazze'ye yaşam hakkı tanıyın. Filistin'e özgürlük. Bizler bugün burada, Mısır Konsolosluğu’nun önündeyiz. Bugün dünyanın dört bir yanında, Filistin dostları Mısır Konsoloslukları önündeler. Mısır, Refah’ı kapatıp insani yardım geçişini dahi engelliyor. Mısır, Refah sınırını kapatarak Gazze’deki ablukanın sürmesinde rol oynuyor. Gazze sadece İsrail işgali ve ablukası altında değil, Gazze aynı zamanda Mısır’ın da tecridi altında.”

“FİLİSTİN HALKININ SESİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Mısır’ın bir yandan Gazze ablukasını sürdürüp İsrail ile ilişkilerini sürdürürken bir yandan da ülkesindeki Filistin dostlarına saldırdığı ifade edilen açıklamada; “Geçtiğimiz ay Mısır’da 93 Filistin dostu genç gözaltına alındı, tutuklandı. Geçtiğimiz ay Mısır’da 3 Filistin dostu genç gözaltında kaybedildi. İsrail’i meşru görenler, İsrail’le ilişkisini sürdürenler bir yandan da Filistin dostlarına saldırmaktadır. Mısır devleti, ülkesindeki Filistin dostlarına saldırırken Türkiye’deki siyasi iktidar da sermayenin ve siyonist devletin koruyuculuğunu üstlenmektedir. Dün ev baskınlarıyla gözaltına alınan, gözaltında çıplak aramaya maruz bırakılan arkadaşlarımız yalnız değildir. Filistin özgür oluncaya dek mücadelemizi sürdürecek ve soykırımın işbirlikçilerini teşhir etmeye devam edeceğiz. Bizler Filistin özgür olana dek Filistin halkının sesi olmaya devam edeceğiz” denildi.

 Eylem sloganlarla sona erdi. (İstanbul/EVRENSEL)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu Filistin’e destek eylemine çağırdı

SONRAKİ HABER

İsrail ile ticaret Filistin postunda mı sürüyor?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa