CHP heyeti yarın Hakkari’ye gidecek
Hakkari Belediyesi’ne kayyum atanmasının ardından CHP heyeti yarın Hakkari’ye gidecek.
Fotoğraf: Özge Elif Kızıl/AA
CHP Sözcüsü Deniz Yücel, partisinin genel merkezinde Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısına dair açıklamalarda bulundu.
CHP olarak yarın Hakkari'ye gideceklerini bildiren Yücel, "31 Mart’ta vatandaşlarımızın sandığa yansıyan iradeleri, iktidara pek çok konuda mesaj verdi. Bunlardan biri de kayyım atamalarıydı. İktidarın bu mesajları hala idrak edemediğini, bu sabah Hakkari Belediyesi'ne kayyım atanmasından anlıyoruz" dedi. Yücel, şu ifadeleri kullandı:
"Kayyım atamak, masumiyet karinesini yok saymak, henüz hakkında kesinleşmiş bir yargı kararı olmayan seçilmiş Belediye başkanını doğrudan doğruya suçlu ilan etmektir. Biz şüphesiz, Hakkari halkının iradesinin yanında, kayyım anlayışının karşısındayız. Bu konu MYK toplantımızda görüşüldü ve MYK görevlendirmesiyle yarın Genel Başkan Yardımcımız Zeliha Aksaz Şahbaz, Antalya Milletvekilimiz Cavit Arı, Bursa Milletvekilimiz Kayıhan Pala ile birlikte yarın Hakkari’ye gideceğiz. Bu antidemokratik uygulama ile ilgili incelemelerde ve temaslarda bulunacağız ve kamuoyunu bilgilendireceğiz."
İMAMOĞLU: KAYYUM DENEN GARABETE KARŞIYIM
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’a yaptığı tebrik ziyaretinin ardından DEM Partili Hakkari Belediye Başkanı Mehmet Sıddık Akış'ın gözaltına alınarak yerine kayyum atanmasıyla ilgili konuştu.
June 3, 2024
Ekrem İmamoğlu, şunları söyledi: "Ne yazık ki bugün aldığımız yine kayyum haberiyle ilgili süreci takip ediyoruz. Öncelikle kayyum sürecinde bu tür ortamların olgunlaşmasında ya da oluşmasındaki yöntem ve metotlar, insanların demokrasiye olan inancını kırıyor. Bu kapsamda tabii 2014 yılında başlayan ama hala henüz sonuçlanmamış bir dava gerekçe gösterilerek alınmış bir karar var. Bir başka boyutu var; yani bu tür görevden almalar olsa dahi, kanun gereği orada bir Meclis var ve o Meclis, başkan vekilini seçer ve yoluna yürür. Ama insanların özellikle güvenini ve inancını kıran şey bir, kayyum atama süreci; iki, bu süreçten sonra Meclis’in de yok sayılması süreci. Tabii bu tür ortamlarda, ‘kayyum’ denen garabete başından beri karşı olan birisiyim ve bu konunun gerçekten yerel demokrasiyi çok yaraladığını, insanların oy kullanırken nasıl ona sahip çıktığını bilen birisi olarak, demokrasiyle olan bağını kopardığını düşünüyorum. Bu yönde karar alıcıların yargıyı, hukuku uygulayan insanların çok hassas olmalarını diliyorum. Yargı sürecini de yakından takip ediyorum. Sürece göre, tekrar kamuoyuna mutlak fikirlerimi de paylaşacağım. Üzüntü verici. Her koşulda kayyum meselesi, bu milletin zihninden uzaklaşmalı. Hukukun ve kanunun en doğru şekliyle uygulanmasını diliyorum" (HABER MERKEZİ)