Bahçeli Hakkari Belediye Başkanını hedef gösterdi, kayyum tehdidinde bulundu
Devlet Bahçeli, gözaltına alınan ve yerine kayyum atanan Hakkari Belediye Eş Başkanı Mehmet Sıddık Akış'ı hakkında bir yargı kararı olmamasına rağmen hedef gösterdi.
Fotoğraf: ANKA
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli grup toplantısında konuştu. Dün gözaltına alınan ve yerine İçişleri Bakanlığı tarafından kayyum atanan Hakkari Belediye Eş Başkanı Mehmet Sıddık Akış'ı hakkında bir yargı kararı olmamasına rağmen, masumiyet karinesini ihlal ederek hedef gösteren Bahçeli, İçişleri Bakanını kutladı, diğer belediyeler için de kayyum tehdidinde bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'i Kayseri Pınarbaşı’nda yenilenen seçimlerin ardından yaptığı konuşma üzerinden hedef alan Bahçeli, "Milliyetçi Hareket Partisi’nin herhangi bir milletvekili veya teşkilat mensubunu terörle ilişkilendirmek sadece ağır bir bühtan değil, aynı zamanda yumuşama pozları veren bir zatın edepsiz beyanatı ve eşik tanımayan hezeyanıdır." ifadelerini kullandı.
Bahçeli, "normalleşme" ve "yumuşama tartışmaları ile ilgili ise "Yumuşama kisvesi altında lafla peynir gemisi yüzdürenlerin ne yapacağı ayrıca ele alınmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi başkalarının gündeminde konu mankeni değil, kendi gündemini inşa ve ihya etmede mahir ve muvaffakiyet sahibidir." dedi.
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti ile ilgili MHP'ye yönelik suçlamalara dair konuşan Bahçeli partisine "suç örgütü gölgesi düşürmek isteyenlerle" hesaplaşacaklarını söyledi.
Bahçeli'nin açıklamalarından satırbaşları şöyle:
İÇİŞLERİ BAKANI KUTLADI, KAYYUM TEHDİDİNDE BULUNDU
"Hakkari Belediye Başkanı hamd olsun görevden uzaklaştırılarak gözaltına alınmış. İçişleri Bakanlığı'mız hukuk sınırları dahilinde devreye girmiştir. Hakkari Valimiz Belediye Başkan vekili olarak görevlendirilmiştir. İçişleri Bakanımızı ve mesai arkadaşlarını yürekten kutluyorum. Bir teröristin 31 Mart seçimlerinde aday gösterilmesi demokrasiye kastetmek, hukuku işlevsiz hale sokmak niyetiyle arkasından dolanmak devlet ile yöre halkını karşı karşıya getirmenin hazırlığını yapmaktır"
"Hakkari 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılaması süren ve hakkındaki kararın açıklanması an meselesi olan bir PKK'lının seçimlere katılması başlı başına bir skandaldır. Türkiye muz cumhuriyeti, kabile devleti, işgal devleti değildir"
“Kayyuma karşıyız” sözleriyle, bölücü terör örgütüne açık veya gizli hizmet eden, destek veren kimlik ve kişilik yoksunları bellidir. Ama hepsinden daha belli ve daha bilinir olan da Türk devletinin ve Türk milletinin muktedir gücü, yılanın başını ezen demir yumruğudur. PKK’lı sözde Hakkâri Belediye Başkanı’nın kirli yakasından nasıl tutulmuşsa, inanıyorum ki, diğer kanun ve ahlak kaçkını sözde belediye başkanlarının ve milletvekillerinin de yakalarından öyle tutulacaktır."
CHP'Yİ HEDEF ALDI
"Doğudan batıya, kuzeyden güneye tüm Türkiye’de terörist belediye başkanı, terörist milletvekili istemiyoruz. Sözde kayyum edebiyatı yapanlar önce bölücü terör örgütü PKK’ya nasıl baktıklarını, onun siyasi aparatı DEM’e nasıl yaklaştıklarını netliğe kavuşturmakla mükelleftir."
"Şimdi, gerçek emellerini maskeleyerek normalleşme ve yumuşama sözlerini tedavüle sokan DEM’lenmiş CHP’ye sormak isterim; Bizim hangi konuda yumuşak huylu olmamızı bekliyorsunuz? Bölünme ve ayrılmada mı? Nasıl bir uzlaşma ve normalleşme vasatını kafanızdan geçiriyorsunuz? Yumuşayarak ve normalleşerek hangi karara varacaksınız? Terörist Demirtaş ve DEM’e övgüler yağdıranlar, sorarım hepinize, maksadınız bunlardan hangisidir? Bize ne anlatmak istiyorsunuz? Bunların hangisini tartışıp, hangisinde yumuşayalım?
SİNAN ATEŞ CİNAYETİ
"Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkü Ocakları aleyhine tedavüle sokulan karanlık senaryolar artan dozajlarla ilerletilmektedir. Yargıya intikal etmiş bir cinayet davasında partimizin ve Ülkü Ocakları’nın suçlanması, hatta dahilde ve hariçte Ülkü Ocakları’na suç örgütü gölgesi düşürmek için kolları sıvayan ajan ve provokatörlerin sırtının sıvazlanması tesadüf değildir. Hepsini biliyoruz, hepsini takip ediyoruz, verilmeyecek bir hesabımızın olmadığını cümle alemle paylaşıyoruz."
"Hesaplaşmaya hazırız, hesaplaşmadan kaçmayız, hesap soracak yüreğe ise sahip olduğumuzu hiç kimsenin yabana atmamasını bekliyor, aklından çıkarmamasını temenni ederiz. Başkaları için küçük, bizim için çok önemli bir ayrıntı da şudur: Hesaplaşacağız, ama helalleşmeyeceğiz. Bugüne kadar sessiz kalışımız Ülkücü katillerini unuttuğumuz anlamına asla gelmemelidir. Dün kanımızı dökenlerin bugün sözde mahkeme kurup Ülkücü müdafaasına tevessül etmeleri utanmazlığın sınır tanımadığına acıklı bir örnektir. Ülkücüyü, Ülkü Ocaklarıyla ayrıştırmanın, dahası terörle ilişkilendirmenin zillet ve kabus dolu düşünü kuranlar eninde sonunda mahcup ve mağlup olacaklardır."
"Bize hazırlanmış bir iddianameyle ilgili olmadık lafı edenler her şeyden önce ellerine ve vicdanlarına bulaşmış ülkücü kanlarını temizleyecek edep ve onuru gösterebilmelidir. İlk silahı çekenlerin, ilk mermiyi atanların, Türkiye’yi Marksist-Leninist uçuruma itmek için her ilkelliği tatbik edenlerin binlerce dava arkadaşımızın kanına girdiğini yaşayarak biliyoruz ve onlarla, onların izinden yürüyenlerle her seviyede hesaplaşmaya hazır olduğumuzu üstüne basa basa açıklıyoruz." (HABER MERKEZİ)