05 Haziran 2024 04:39

Halk Cephesi Lideri Martinez: Meksika’da neoliberal model kesintiye uğramadı

Meksika Devrimci Halk Cephesi (FPR) Başkanı Florentino Lopez Martinez, geçtiğimiz pazar gerçekleştirilen seçimlere dair sorularımızı yanıtladı.

Fotoğraf: AA

Paylaş

Elif GÖRGÜ
İstanbul

Meksika’da geçtiğimiz pazar günü devlet başkanlığı, parlamento seçimleri ve bölgesel seçimler gerçekleştirildi. Başkanlığı mevcut Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador’un halefi olan Claudia Sheimbaum kazandı. Sheimbaum, Meksika tarihinin ilk kadın başkanı olacak.  

Lopez Obrador hükümeti, 1929-2000 yılları arasında kesintisiz iktidar olan ve 2012’de bir kez daha seçimleri kazanarak iktidara gelen, bu dönemlerde ülkenin büyük burjuvazisinin temsilciliğini yapan Devrimci Kurumsal Parti (PRI) hükümetlerine son vermişti. Ulusal Yenilenme Hareketi (Morena) lideri Lopez Obrador, genel olarak sol, sosyal demokrat bir hükümet olarak adlandırılıyor. 

Seçimlere dair sorularımızı yanıtlayan Meksika Devrimci Halk Cephesi (FPR) Başkanı Florentino Lopez Martinez ise, kimi sosyal politikalarına rağmen Lopez Obrador iktidarının neoliberal ekonomi modelini sürdürdüğünü ve ABD politikalarına tabi olmaya devam ettiğini söylüyor. 

SEÇİM SONUÇLARI HALKIN AŞIRI SAĞIN GERİ DÖNMESİNİ İSTEMEDİĞİNİN İŞARETİ

Seçim sonuçları halkın tercihleri ve Meksika’daki burjuva siyasetinin gerçek durumu hakkında ne söylüyor?

Öncelikle 2 Haziran’da Meksika tarihindeki en büyük seçim gerçekleşti. Üç düzeyde (Cumhurbaşkanlığı, senatörler, federal milletvekilleri, valiler, yerel milletvekilleri, belediye başkanları ve meclis üyeleri) 20 bin 108 pozisyon halkın seçimine sunuldu. Seçimin kamu bütçesine maliyeti yaklaşık 5 milyar 407 milyon dolar oldu. Bu, her pozisyonun bize yaklaşık 269 bin dolara mal olduğu anlamına geliyor. Genel olarak, Meksika’nın bir “devlet seçimi” yaşadığını söyleyebiliriz, mevcut hükümet iktidar gücüyle partisinin zaferini dayattı.

Açıklanan sonuçlara göre, iktidardaki Ulusal Yenilenme Hareketinin (Morena) Adayı Dr. Claudia Sheimbaum Pardo yaklaşık 30 milyon oy alarak, 6 yıl önce ülke tarihindeki en yüksek oy oranına ulaşan mevcut Cumhurbaşkanının aldığı oya çok yakın bir oyla seçimi kazandı. Temsilciler Meclisi ve Senatoda da çoğunluğu elde edecek olan Morena’nın aldığı yüksek oy, halkın ülkeyi yöneten aşırı sağ partilerin geri dönmesini istemediğinin bir işaretidir.

1982’den beri neoliberal modeli dayatan ve bir önceki Enrique Peña Nieto Hükümeti döneminde “Meksika için Pakt” aracılığıyla temel yapısal reformların dayatılmasıyla sağlam bir temele oturtulan tüm burjuva partilerine karşı mücadele etme eğilimi sürüyor. Meksika Paktı, (PRI, PAN ve PRD Partileri tarafından kabul edilen ve diğer bazı partiler tarafından pratikte desteklenen bir tür paket anlaşmadır.

Hoşnutsuzluk arttı ve bu hoşnutsuzluk mevcut Cumhurbaşkanı Andrés Manuel López Obrador (AMLO) ve Morena, PT ve PVEM ve “Meksika için Pakt ”ın ana partilerinden kopan bazı kişilerin oluşturduğu bir partiler koalisyonu aracılığıyla sosyal demokrasi tarafından sermayeye dönüştürüldü. AMLO Hükümeti “Meksika için Pakt”ın neoliberal yapısal reformlarını devam ettirdi. Bu nedenle işçi ve halk hareketinin bir kesimi onu “neoliberal devamlılık hükümeti” olarak nitelendirdi.

BAZI SOSYAL POLİTİKALARA RAĞMEN HÜKÜMET NEOLİBERAL MODELİ HİÇ DEĞİŞTİRMEDİ

Mevcut hükümetin son dönemde izlediği politikalardan hangileri hâlâ halktan destek görüyor?

Mevcut hükümetin geliştirdiği başlıca refah programları 65 yaş üstü yaşlılara ekonomik destek, bekar annelere destek, eğitimin her kademesindeki öğrencilere burs verilmesiydi. Bu programlar, seçimlere katılım oranını yüksek tutmaya yönelik programlara, Meksika’da kullandığımız adıyla klientalist programlara dönüştü.

Aslında bazı “refah devleti” uygulamalarına rağmen neoliberal modeli hiçbir şekilde değiştirmeyen ve tam tersine bu modeli Meksika’daki tüm kapitalist sistemin niceliksel ve niteliksel gelişimi için yeni makroekonomik projelerle taçlandırmaya hizmet eden tüm politikalar... AMLO Hükümeti döneminde Meksika’da ve yurt dışındaki zenginlerin mega servetleri dünya ortalamasından çok daha üzerinde büyüdü.

Türkiye’de de mevcut Meksika hükümeti genellikle ‘refah’ politikaları uygulayan sol bir hükümet olarak nitelendiriliyor...

Hem mevcut başkan hem de seçilmiş başkan neoliberalizm karşıtı ve sol bir politika geliştirme sözü verdiler, ancak bu demagojiye dönüştü, çünkü López Obrador Hükümeti döneminde Black Rock gibi ulusötesi sermaye ve Meksika’nın bankerleri ve milyarderleri Meksika tarihinde daha önce hiç olmadığı kadar kâr elde ettiler.

Bu hükümet solcu bir hükümet değil ve bir refah politikası uygulamıyor; iç pazarı genişletmeye, ülkeyi sanayileştirmeye çalıştı, bunu da esas olarak yabancı yatırıma ve özellikle de ekonomik ve siyasi olarak eskisinden daha fazla tabi olduğumuz emperyalist bir ülke olan ABD’ye dayanarak yaptı.

López Obrador Hükümeti, iş başına geldiğinde, ülkede yoksul olduğu kabul edilen 55 milyon fazla kişiden sadece 10 milyonunu bu kapsamın dışına çıkardı.Devletin ana kaynakları, özellikle kapitalizmin son derece geri olduğu ülkenin güneydoğusunda, yerli halkları doğal kaynaklarından, topraklarından ve bölgelerinden mahrum bırakarak sanayileşmeyi kolaylaştırmak için büyük altyapı mega projelerinin inşasına yönlendirdi.

Öte yandan, militarizasyon bu hükümet döneminde önceki tüm dönemlerden daha fazla ilerledi, Meksika’da ordu ve donanma artık devlet şirketlerini yönetiyor, limanların ve havaalanlarının kontrolüne sahipler ve bir hava yolunu, tren hatlarını vb. yönetiyorlar.

Eğitim, sağlıkta ise kırsal kesim ve yerli halklar için ayrılan bütçe ciddi şekilde azaltıldı.

HÜKÜMET DIŞARIDA ABD’YE TABİ OLMA POLİTİKASINI SÜRDÜRECEKTİR

Önümüzdeki 6 yıl içinde, ikinci döneminde, hükümetin iç ve dış politikasında bir değişiklik öngörüyor musunuz?

Claudia Sheimbaum mevcut başkanla aynı politikayı sürdüreceğini açıkça söyledi, Meksika’da Kamusal Yaşamın Dördüncü Dönüşümü olarak adlandırdıkları şeyin ilk katını inşa edeceğini söylüyor. Yeni bir önerisi yok, bazı refah programlarına devam edecek, sanayi parklarını geliştirmeye devam edecek, bunlar politikasının ana temelleri olacak.

Dış politikada ise ABD’ye tabi olma politikasını sürdürecek ve Meksika’yı ABD’ye geçmek isteyen binlerce göçmen için bir çevreleme duvarına dönüştürecek.

Meksika, Gazze Şeridi’nde Filistin halkına yönelik soykırım karşısında İsrail ile ilişkilerini kesmek istemiyor, ABD emperyalizmiyle karşı karşıya gelmemek kaydıyla Venezuela ve Küba hükümetlerini tanıyor. Dış politikada herhangi bir değişiklik olmayacaktır.

6 YILLIK DEMOBİLİZASYONDAN SONRA KİTLE HAREKETİ YENİDEN CANLANIYOR

Seçim süreci ve sonuçları Meksika devrimci güçlerinin durumu hakkında bize ne söylüyor?

Bu seçim sürecinde genel olarak ülkenin devrimci güçlerinin katılımı veto edildi.  Adayların katılımı çok izole edilmiş ve eyalet parlamentoları veya belediye başkanlıkları düzeyinde seçilmiş pozisyonlara yoğunlaştı.

Öte yandan Analy Peral Vivar yoldaşımız FPR adayı olarak Oaxaca eyaleti Temsilciler Meclisine girdi.  

Yakın gelecek açısından Meksika’daki sınıf mücadelesinin ve halk hareketlerinin eğilimini ve yönelimini nasıl görüyorsunuz?

Proleter ve halk kitlelerinin sınıf mücadelesi için altı kara yıl yaşadık, çünkü Meksika devleti tarafından büyük bir demobilizasyon ve örgütsüzlük dayatıldı. Bir yıldan kısa bir süre önce genel olarak kitle hareketinin yeniden canlanma süreci başladı ve şu anda, 8 yıl sonra ilk kez Ulusal Eğitim Çalışanları Koordinasyonunun (Eğitim sendikası, CNTE) liderlik ettiği ve 20 gün sürecek olan bir ulusal öğretmen grevi yaşıyoruz ve bu son 6 yılın en önemli mücadelesi.

Bu öğretmenler grevi ile sınıf mücadelesinin bu kara döneminin sona ereceğinin ve her türden grevlerin, iş bırakmaların ve gösterilerin daha sık yaşanacağı bir döneme gireceğimizin sinyallerini görüyoruz. İşçi sınıfının ve Meksika halklarının kitlesel mücadelesinin sürekli olarak yeniden canlanacağı bir sürecin yaklaştığını görüyoruz.

Bu nedenle şu anda demokratik, ilerici ve devrimci güçleri bu grevi güçlendirmeye ve kendimizi yeni bir yükselen sınıf mücadelesi dönemine hazırlamaya çağırıyoruz.

SEÇİM KAMPANYASI SÜRECİNDE 32 ADAY ÖLDÜRÜLDÜ

Bu arada seçim kampanyası suikastlar ve adaylara yönelik saldırılarla oldukça kanlı geçti. Meksika'da bu şiddeti yaratan nedir? Bu sorun nasıl çözülecek?

Meksika'da uyuşturucu kaçakçılığı sorunu artık çok ciddi bir sorun; uyuşturucu kartelleri ülkenin farklı bölgelerinde, belediyelerin yüzde 25 ila yüzde 35'i arasında geniş alanları kontrol ediyor; bu nedenle bu seçimlere müdahale ettiler ve kuklalarını belediyelere ve daha çok eyalet valiliklerine yerleştirmeye çalıştılar. Bunun için seçim kampanyalarına çok para yatırdılar ve bu seçimlerde 32 aday öldürüldü ve birçoğu da aldıkları ölüm tehditleri nedeniyle adaylıklarından istifa etti.

Uyuşturucu ticareti ise devletin, ülkenin işadamlarının ve bankacılarının suç ortaklığı ile işlemekte ve büyümektedir.

Şu anda onlarla mücadele etmenin tek yolu, ülkenin güneyindeki bazı bölgelerde toplulukların öz savunma güçleri haline gelen halk milislerinin (toplum polisi) oluşturulmasıdır. Ancak bu hâlâ asgari düzeydedir, bu kötülüğün tamamen yok edilmesi ise derin bir devrimci sürecin sonucu olabilecektir diye düşünüyoruz.

43 ÖĞRENCİ OLAYINDA ORDU BİLGİ SAKLIYOR, HÜKÜMET ORDUYU KORUYOR

Son olarak, Meksika'yı dünya gündemine taşıyan olaylardan biri de 43 öğrencinin kaybolmasıydı. Andrés Manuel López Obrador döneminde bu konuda ne gibi ilerlemeler kaydedildi? Öğrencilerle ilgili mevcut durum nedir?

Ayotzinapa’da kaybolan 43 öğrenciyle ilgili soruşturmada kayda değer bir ilerleme kaydedilmedi ve öğrencilerin nerede oldukları hâlâ bilinmiyor. Andrés Manuel López Obrador hükümeti davayı çözeceğine söz vermişti; görev süresinin başında soruşturmada bazı ilerlemeler kaydedildi, şimdi Meksika ordusunun bir uyuşturucu karteli ile koordinasyon halinde 43 kişinin kaybolmasından sorumlu olduğu biliniyor; ancak şimdi ordu bilgi saklıyor ve mevcut hükümet orduyu koruyor, bu yüzden dava açıklığa kavuşturulmadı. Dün, 3 Haziran’da, 8 ay sonra, Başkan 43 öğrencinin ailesini doğrudan kabul etti, ancak soruşturmalarda herhangi bir ilerleme kaydedilmedi ve bir ay içinde onlarla yeniden görüşecek.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Hata ÖSYM’nin, mağduriyet adayın

SONRAKİ HABER

AYM, Erdoğan'ın Merkez Bankası başkanını görevden alma yetkisini iptal etti!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa