5 Haziran Dünya Çevre Günü | 5 Haziran ekolojik yıkıma mücadele günüdür
5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla Adana, Aydın, Samsun ve Mersin’de basın açıklaması gerçekleştirdi: "5 Haziran ekolojik yıkıma mücadele günüdür."
Footğraf: Evrensel
5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla Adana, Aydın, Samsun ve Mersin’de basın açıklaması gerçekleştirdi.
ADANA
Adana Çevre Platformu, Atatürk Parkı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. "5 Haziran ekolojik yıkıma mücadele günüdür" yazılı pankart açılan açıklamada, 5 Haziran bağlamında kopararak yapılan etkinliklere tepki gösterildi.
Platform adına basın açıklamasını Sevil Aracı okudu. Paris anlaşmasını imzalayan devletlerin yalan söylediklerini dile getiren Aracı, "Türkiye’de iktidarda olanlar 2053 yılına gelindiğinde sıfır karbondioksit sözü verdiler. Kömür santralleri ne zaman kapatılacak? Çimento fabrikalarına ne zaman sınırlama getirilecek? En büyük ekokırıma yol açacak olan nükleer santral projelerinden ne zaman vazgeçilecek?" diye sordu.
“DÜNYADA ORTALAMA ISI ARTTI”
Dünyada ortalama ısının şimdiden 1.2 derece artmış durumda olduğunu dile getiren Aracı, "2030 yılına gelindiğinde bu artışın 2 derecenin üstünde olacağı kesinleşti. Atmosferdeki karbondioksit oranı 420 ppm’i buldu, oysa bu oran on binlerce yıldır 280-300 ppm arasındaydı. Buzulların erime hızı tahminleri aştı, buna bağlı olarak deniz seviyesindeki yükselme ada ülkelerini ve deniz kıyısında yaşayanları tehdit eder hale geldi. Okyanuslardaki kirlilik deniz ekosistemini geri dönüşü olmayan biçimde tahrip ediyor. Dünyanın akciğeri diye tanımlanan Amazon ormanlarının dörtte biri yok edildi" dedi.
“SORUMLUSU KAPİTALİZM”
Gezegende var olan hayatı tehlikeye atanın kapitalizm olduğunu ifade eden Aracı, "Sistemik bir saldırı ile karşı karşıyayız. Yüz yüze geldiğimiz sorunlar, sayısız sosyal kötülük, ekolojik yıkım, iklim krizi, milyonlarca yıl evrilerek süren yaşamın tehlikeye girmesi, sadece 250 yıllık sanayi kapitalizminin yarattığı sonuçlardır. Onun açgözlü ve yağmacı mantığının zorunlu sonucudur. Kapitalizmin aşırı üretim ve aşırı tüketim çılgınlığının, akıl dışılığının sonuçlarını yaşamaktayız" dedi.
“KİRLETİCİ SANTRALLERDEN NE ZAMAN VAZGEÇECEKSİNİZ?”
Paris anlaşmasını imzalayan devletlerin yalan söylediklerini, verdikleri söze aykırı davrandıklarını dile getiren Aracı, şunları söyledi, "O zamandan bu yana fosil yakıt üretimi ve tüketiminin azalması gerekirken, bütün dünyada artış sürdü. Türkiye’de iktidarda olanlar 2053 yılına gelindiğinde sıfır karbondioksit sözü verdiler. Bunun nasıl gerçekleşeceği ise belirsizliğini koruyor. Kömür santralleri ne zaman kapatılacak? Çimento fabrikalarına ne zaman sınırlama getirilecek? En büyük ekokırıma yol açacak olan nükleer santral projelerinden ne zaman vazgeçilecek? Ülkenin yüzde yetmişinin maden şirketlerine peşkeş çekilmesine ne zaman son verilecek? Kapitalist üretim çılgınlığının son aşaması diye adlandırılabilecek siyanürlü altın işletmeciliği ne zaman yasaklanacak?"
“ADANA'DA BELEDİYELERİ YAKINDAN İZLİYORUZ”
Sıcaklıkların elli dereceye yaklaşması beklenen Adana’da yerel yönetimlere ne gibi tedbirler aldıklarını soran Aracı, "Kentsel ısı adası etkisini azaltmak için ne yapmayı düşünüyorsunuz? Asfalt ve beton belediyeciliğini sürdürecek misiniz? İklim krizi masası kurmayı ve iklim krizi eylem planı yapmayı düşünüyor musunuz? Beş yıllık stratejik plan çalışması için ekoloji örgütlerinin görüşünü alacak mısınız? Ekokırım projelerini imar planlarına fütursuzca işlemeye devam edecek misiniz? İktidarın hayvan katliamını öngören ölümcül planlarına karşı tavrınız nedir? Platform olarak Adana’da belediyelerin çalışmalarını yakından izlemeyi sürdüreceğiz" şeklinde konuştu. (Adana/EVRENSEL)
MERSİN
Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri ile Mersin Çevre ve Doğa Derneği, Balıkçı Barınağı yani Saat Kulesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamayı okuyan Mersin Çevre ve Doğa derneği (MERÇED) Başkanı Sabahat Aslan, “Akkuyu Nükleer Santrali, bölgemizi plastik üretim merkezi haline getirecek, kirli sanayi tesisler olan Erzin polipropilen ve Ceyhan Petrokimya tesisleri bölgemiz için ciddi bir ekolojik yıkım oluşturacağı açıktır. Kirli teknolojilerin ülkemizde kurulmasına karşıyız. Akkuyu Nükleer Santrali, Erzin ve Ceyhan da kurulması planlanan projelerden vazgeçilmesini, mevcut ve kurulumu yeni planlanan termik santrallerin derhal kapatılmasını ve vahşi madencilik işletmeciliğine son verilmesini talep ediyoruz” dedi. (Mersin/EVRENSEL)
AYDIN
Aydın'da 5 Haziran Dünya Çevre Günü etkinlikleri kapsamında Aydın Çevre Koruma ve Kültür Derneği (AYÇED) çağrısı ile çevre buluşması gerçekleştirildi. Buluşma, Aydın Nevzat Biçer konferans salonunda sempozyumla başladı. Sempozyuma Aydın, Didim, Söke, Kuşadası, Nazilli, Kuyucak, İncirliova Kızılcaköy Çevre Platformlarından çevreciler, köylerden mücadele içinden gelen köylüler katıldı.
Sempozyumda Söke Çavdar köyünden İhsan Karagöz, Aydın Kızılcaköy'den Fatma Orbay, Koçarlı Bağarcık mahallesi Körilen Yaylası'nda Dursun Sarı ve Nursel Sarı, Pamukören'den Emine Yavaş, Kuyucak Kurtuluş Mahallesi'nden Hüseyin Özdemir, Aydın TEMA Vakfı Başkanı Mehmet Özdemir, Kuşadası Cevre Platformundan Filiz Ufuk, Aydın Çevre Koruma ve Kültür Derneğinden Ramazan Demir söz aldılar.
KÖYLÜLER MÜCADELELRİNİ ANLATTI
Söz alanlar köylüler, köylerinin, topraklarının, doğalarının talan edilmesine, jeotermal santrallere, maden ocaklarına, ormanlarının kesilmesine karşı verdikleri mücadeleleri anlattılar mücadele ederken karşılaştıkları baskıyı, tehdidi açılan davaları aktardılar. Var olan iktidarın köylülerin yanında duracağına çıkardığı yasalarla, karşılarına diktiği jandarma ile şirketlerin yanında yer aldığını dile getirdiler. Köylüler, "Topraklarımıza, doğamıza, suyumuza sahip çıkmazsak gelecekte ne zeytin ne incir ne meyvemiz sebzemiz, ormanlarımız, suyumuz kalmayacak çölleşecek. Buna dur demek için ilk başta birlik olup hem hukuksal hem de fiili olarak mücadele etmeliyiz"nin önemine vurgu yaptı.
"OVALARIMIZ DAĞLARIMIZ YOK OLMA TEHLİKESİ ALTINDA"
Sempozyumun ardından Nevzat Biçer Parkı'ndan kent meydanına yürüyüş yapıldı. Kent Meydanında yapılan basın açıklamasında Aydın Çevre Koruma ve Kültür Derneği (AYÇED) yönetim kurulu adına konuşan Hatice Şahin, Aydın'da 36 adet jeotermal santrali işletmesinin faaliyet gösterdiğini yenilerinin de fırsat kolladığını belirtti. Sadece Aydın-Denizli otoyolu için 25 bin dönüm meyve bahçesi ve tarım arazisinin yok edildiğini dile getiren Şahin, "Çine, Karacasu, Karpuzlu, Madran Dağı, Gökbel, Akbük, Menderes Nehri ve diğer bölgelerimizde faaliyet gösteren şirketler ve işbirlikçileri aracılığıyla ovalarımız, dağlarımız, nehirlerimiz yok olma tehlikesi altındadır" dedi.
YEREL YÖNETİCİLERE ÇAĞRI
Yerel yöneticilere ve kamu görevlilerine çağrıda bulunan Şahin, "Yasadışı jeotermallere, RES'lere, GES'lere ve vahşi madencilik faaliyetlerine göz yummasınlar, yenilerine izin vermesinler. Yerel Yönetimler çevre mücadelesine uzak durmak yerine daha aktif katılmalı ve çevre derneklerine katkı vermekten kaçınma tutumlarını terk etmelidirler" dedi. Basın açıklamasının ardından Uğur Mumcu Parkı'nda açılan çevre mücadelesi resim sergisi gezilerek buluşma sonlandırıldı. (Aydın/EVRENSEL)
SAMSUN
Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP) ve TMMOB İKK Sekreterliği çevre günü kapsamında basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamayı okuyan Adnan Korkmaz, “Meslek odalarının ve çevre bilincine sahip olan bizlerin yıllardır söyledikleri bilimsel verilere dayanmayan rant temelli yatırımların ekolojik tahribata yol açtığı ve kıyı erozyonu yaptığını yılardır söylüyoruz ve maalesef yaşayarak da kıyılılarımızın elden gittiğini görüyoruz” dedi.
Samsun’da yaşanan çevre felaketlerinin sadece kıyıları değil, ovaları, meraları, kırsal yaşam alanlarında da yaşandığını söyleyen Korkmaz, “Çimento fabrikasının verdiği çevresel zararla mücadele eden bölge halkı şimdide yeni bir proje ile karşı karşıya kaldılar. Ormanları kiralayan maden şirketleri birbirleri üzerine sahada devirler yaparak, yeni firmalara bu su havzasını besleyen ormanlara taş ocakları açılması için ÇED raporları çıkarmaya devam ediyor” diye konuştu. (Samsun/EVRENSEL)