Özel-Erdoğan görüşmesi 11 Haziran'da
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Erdoğan ile yapacağı görüşmenin 11 Haziran günü saat 16.00'da gerçekleşeceğini duyurdu.
Fotoğraf: TCCB
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapacağı görüşmenin tarihini açıkladı. Özel, görüşmenin 11 Haziran günü saat 16.00'da gerçekleşeceğini duyurdu. Özel erken seçim açıklaması hakkında ise "Biz bir erken seçim çağrısı yapmıyoruz. Erken seçim kararını millet verir. Ben CHP’nin 127 milletvekiliyle erken seçim kararını zaten alabilecek güçte değilim. Olsa yarın alırım" diye konuştu. Özel, Erdoğan'ın Hakkari'ye kayyum atanması ile ilgili açıklamasını da eleştirerek "Siz bir belediye başkanı seçebilirsiniz ama biz istersek yönetebilirsiniz' demek kendi yarattıkları hukuka, saray hukukuna uyuyor. Kanunun böyle olmadığını kendisi de dün ifade etti." dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin genel merkezinde gündeme ilişkin gazetecileri sorularını yanıtladı.
ERDOĞAN GÖRÜŞMESİ 11 HAZİRAN'DA
Erdoğan ile görüşme tarihin netleştiğini belirten Özel, "Geçtiğimiz hafta görüşmüştük, özel kalem müdürlerimiz bugün son bir görüşme gerçekleştirip günü netleştireceklerdi. O yüzden dün bugün açıklayabileceğimizi söylemiştik. Gelecek hafta 11 Haziran günü saat 16.00'da Sayın Cumhurbaşkanı'nı genel merkezimizde ağırlayacağız. Gün ve saat bu şekilde netleşmiş oldu. Kendilerini bekliyoruz" dedi. Özel, "Yine yanınızda birer kişi mi olacak" sorusuna, "Onu da karşılıklı görüştük. Aynı heyetlerle ikinci görüşmeyi de gerçekleştireceğiz" yanıtını verdi.
Özgür Özel, basın mensubunun "Oturma düzeni müzakere edildi mi" sorusu üzerine, "Öyle bir şeye gerek yok zaten. Onu daha önce de konuşmuştuk. İki siyasi partinin genel başkanları nasıl oturması gerekiyorsa o şekilde Sayın Cumhurbaşkanı'nı ağırlayacağız. Bunun dışında herhangi bir şeyi müzakere etmeye gerek yok" dedi.
Özel, Erdoğan görüşmesindeki başlıklara ve Erdoğan’ın “Kırmızı çizgilerimiz var” sözüne ilişkin soruya “Biz zaten yumuşamadan bahsetmiyoruz. Vatandaşın canı bu kadar burnundayken muhalefeti bu kadar yumuşatacağımızı kimse beklemesin. Ama bir normalleşmeden bahsediyoruz. Müzakere edebilmek, görüşebilmek, nezaket sınırlarını muhafaza edebilmek, hakaret etmemek, eleştirmek ama hakaret etmemek, etmeyince de duymamak" diye yanıt verdi.
ERKEN SEÇİM AÇIKLAMASI
Salı günkü grup toplantısında "Böyle giderse erken seçimi millet ister. Önünde kimse duramaz. Bu kadar net." diyen Özel bir gazetecinin "Dün Sayın Müsavat Dervişoğlu’nun 'Mayınlı sahaya girilmiş olduğu kanaatini taşıyorum. Erdoğan’ın yeniden adaylığıyla ilgili bir muhalefet partisi liderinin buna sebep olmaması lazım’ açıklaması ve DEM Parti'nin Hakkari’den yaptığı "Artık Türkiye’de erken seçimin koşulları oluşmuştur" açıklamasının sorulması üzerine şöyle konuştu:
"Biz bir erken seçim çağrısı yapmıyoruz. Erken seçim kararını millet verir. Ben CHP’nin 127 milletvekiliyle erken seçim kararını zaten alabilecek güçte değilim. Olsa yarın alırım, öbür pazar iktidara gelirim. CHP erken seçim istemez mi? İster. Ama erken seçimin yapılabilmesi için milletin gündemi olması ve vatandaşın istemesi lazım. Şimdi siz 10 bin lira asgari ücreti değiştirmezseniz, çaya 17 lira taban fiyat verirseniz, diğer taraftan daha dünkü görüşmelerde Gezi ile ilgili değerlendirmeleri yerel basın mensuplarıyla yapılan sohbette okuduk. Anayasa Mahkemesi (AYM), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına uymazsanız ve asgari ücrete zam yapmama gibi bir noktaya gelirseniz toplumun hangi kesimi sizden memnun olacak da devam edeceksiniz. O zaman erken seçim kaçınılmaz olur. Mayınlı saha yok. Siyasette erken seçim konuşmanın mayına basmak olduğunu düşünmüyoruz. Hele hele birinci parti hiç böyle düşünmez. Ama oy oranınız sizi bir seçimden uzak tutuyorsa seçimi mayınlı saha olarak nitelendirirsiniz."
June 6, 2024
"KANUNA DEĞİL KENDİ YARATTIKLARI SARAY HUKUKUNA UYUYOR"
Erdoğan'ın eski İYİP Genel Başkanı Meral Akşener ile dün yaptığı görüşmeye ve Erdoğan’ın Hakkari Belediyesi’ne atanan kayyumla ilgili “Yargı burada kanunu değil, hukuku konuşturmuştur” ifadesine dair koşan Özel, "Siyasette uzun süre rekabet etmiş iki kişinden birisi siyasetten ayrıldıysa, onun bir ziyarette bulunması ve bir görüşme gerçekleştirmelerine tuhaf anlamlar yüklememek gerekiyor. Aksine de bir şey açıklanmadıkça. Bunun yanında kayyumla ilgili açıklamayı da Cumhur İttifakından gelen talihsiz buluyorum. Sayın Bahçeli’nin 'Milletin varlığı, demokrasinin varlığının ve devletin varlığının önündedir' değerlendirmesi çok sorunlu. Millet vardır. Eğer demokrasi varsa, demokratik yönetilen bir devlet kurarsınız o devleti demokrasiyle yönetirsiniz, milletin yüzü güler. Yoksa milletin menfaatlerini bugün Sayın Bahçeli başka tarif eder, ben başka tarif ederim, bir başkası gelir bambaşka tarif eder. Hepimiz tarumar oluruz. 'Bugün yetkiyi elinde bulunduranla aram iyi, ayar veriyorum, yön veriyorum' diye milletin sesi olunmaz. Milletin sesi sandıktadır. Kime yetkiyi verirse, milletin sesi o olur. Ülkeyi öyle yönetir. Nasıl yönetir? Demokrasiye bağlı kalarak, hukuk kuralları içinde. 'Hukuku çiğnedik. Milletin menfaati burada' diyemezsiniz. 'Anayasa'yı askıya aldık, milletin menfaati burada' diyemezsiniz. Milletin menfaatinin nerede olduğuna millet karar verir. Siyasetçiler kendilerine göre okuma yapamazlar. Sayın Erdoğan’ın da 'kanunu değil, hukuku işletme' lafında kanuna aykırı bir kararın kendilerince hukuki olduğunu değerlendiriyorlar. Kendi tarif ettikleri hukuk. Yani 'Siz bir belediye başkanı seçebilirsiniz ama biz istersek yönetebilirsiniz' demek kendi yarattıkları hukuka, saray hukukuna uyuyor. Kanunun böyle olmadığını kendisi de dün ifade etti." (HABER MERKEZİ)