MESEM’lilerin patronları hem suçlu hem güçlü

Güney AKIN

Adana

Bugün MESEM öğrencileriyle çalışma şartlarını ve yaşanan iş kazalarına ilişkin düşüncelerini sormak üzere MESEM okullarından birinin olduğu Levent Mahallesine doğru gidiyoruz. Biz Levent’e gittiğimizde parkta tanıştığımız dört MESEM öğrencisi Abdullah, Ömer, Yusuf ve Muhammed, okul çıkışlarında vazgeçilmez, ucuz yollu diyebileceğimiz parkın banklarında yaptıkları çekirdek kola etkinliğine davet ettiler.

“ÖĞRENCİ PATRONUN MERHAMETİNE KALMIŞTIR.”

Çekirdeğimizi çitleyip, kolamızı beraber içerken, Ömer, “MESEM merhamet işidir, yani öğrenci patronun merhametine kalmıştır,” diyerek yakındı. Abdullah, günde 300 TL kazandığını, patronunun saat başına 300 ürün sipariş ettiğini ve patronun kendilerinden kat kat fazla para kazandığını söyledi. MESEM’de kendi bölümüyle alakalı iş yapmadığını, normalde kombi petek montajı yapması gerekirken çalıştığı yerde sadece gaz kaçağı testi yaptığını belirtti. Hocalarına bu durumu sorduklarında, “Petek montajı yapamazsanız mezun olamazsınız” gibi yanıtlar aldıklarını ifade etti. Aldıkları ücret hakkında konuşurken, 5100 TL aldıklarını ama özellikle 9. Sınıf olan arkadaşlarının bunun ancak yarısını aldığını söylediler.Çekirdek ve kola eşliğinde yaptığımız sohbette çalışma koşullarını ve yaşadıkları zorlukları paylaşmalarını istediğimizde, Muhammed hemen sohbete girerek “Abi dün neredeyse 18 saat çalıştım,” dedi. Sabah 5'te ustasından gelen telefonla uyandığını, ustasının “Kayseri’ye gideceğiz, işimiz var” demesiyle işe başladığını ve gece 11’de eve döndüğünü anlattı. Bu kadar çalışmasına rağmen mesai ücreti alamadığını söyleyen Muhammed, bunun üstüne sabah 6:30’da bir daha işe gitmek zorunda olduğunu belirtti. Ayrıca çalışma güvencelerinin olmadığını söyleyen Muhammed, ustasının “Güvencen benim” diyerek kendisini yüksek bir merdivene zorla çıkardığını ve bu sırada düştüğünü ekledi. Başka bir MESEM öğrencisi olan Abdullah, meslek liselerinde dersleri kötü olan gençlerin, gözlerini korkutan bir müdür yüzünden MESEM’e gelen çok fazla öğrenci olduğunu belirtti. Müdürlerinin, “Kınama cezan 3 olursa okuldan atılırsın, sen yol yakınken MESEM’e gir.” gibi söylemlerle MESEM’e yol yaptığını söyledi.

İŞ KAZASININ SUÇLUSU ÖĞRENCİYİ SUÇLUYOR

Kendi mesleğinde daha ileride olan ve ustalık belgesi olan Yusuf, öğlen 5'te araba şanzımanı sökmeye başladığını, işini 17 dakikada bitirdiğini, bir parçanın kaldığını ve patronunun telefon görüşmesini bilerek mesai saatinin dışına uzattığını, diğer günlerde de iş çıkış saatine yakın iş alıp mesai saatleri dışında çalıştırdığını, buna rağmen ödeme yapmadığını belirtti. Yusuf’a iş kazası yaşayıp yaşamadığını sorduğumuzda, ellerindeki çizikleri gösteren Yusuf geçtiğimiz günlerde, yine bir iş kazası geçirdiğini söyledi. Yusuf, “Arabanın alt kısmını toplarken kafama levye düştü ve gözümün biraz yukarısına geldi. Çok fazla kanadı” dedi. Bu olayın en can alıcı kısmını ise patronunun tavrının oluşturduğunu belirtti. Patronu, sanki Yusuf hiç kaza geçirmemiş gibi davranarak ona hakaret etmiş ve “Hep sakarlığınız yüzünden oluyor” demiş. Bu konunun üstüne, MESEM’de ölen gençlerin olduğunu belirterek, yakın zamanda Manisa’daki inşaatta ölen liseli MESEM öğrencisinden bahsettiğimizde, öğrenci ölümlerini hiç duymadıklarını belirtirlerken denetimlerin yetersiz olduğu için şaşırmadıklarını eklediler. Yusuf, kaza geçirdiği günün Cumartesi olduğunu ve Cumartesi çalışmaması gerektiğini ifade etti. Üstelik mesai saatleri bitmiş olmasına rağmen çalıştırıldığını söyledi. Yusuf, “Merhametli bir insan olsaydı, bana hakaret edeceğine hastaneye götürürdü” diyerek patronunun işçiye değer vermediğini ve sadece çıkar uğruna yaklaştığını belirtti. Kaza geçirdiği gün, haftalığını patrondan eksik aldığını da dile getirdi. Yusuf, “Gözüme levye geldiğinde beni hastaneye götürmeyen, bağıran adama ne desem boş” diyerek patronuna olan tepkisini dile getirdi.