06 Haziran 2024 16:43

AKP’nin yeni hedefi sokak köpekleri

Duyurulan taslaktan anlayabiliyoruz ki kanun teklifinin bir iş bilmemezlik, sahipsiz sokak köpeklerine ne yapılacağına cevap, yahut mevzubahis “soruna” çözüm olmadığı anlaşılıyor.

Fotoğraf: Evresnel

Paylaş

Ece AKIN

Galatasaray Üniversitesi

 

AKP ve işbirlikçisi partilerin bir süredir üzerine çalıştığı düzenlemeyle birlikte sokaktaki köpeklerin toplu bir şekilde katliamının apaçık önünü açan kanun önerisinin ardından “Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin” sloganını sıkça duymaya başladığımız günlerden geçiyoruz. 2021’de “Hayvanları Koruma Kanunu’yla birlikte evcil hayvanlara çip takılarak dijital kayıtlarının tutulmasına ve sokak hayvanlarının kısırlaştırılmasına alan açılmıştı, bu kanunun önerilmesinin ardındansa Tarım Bakanlığı tarafından hazırlanan yasa tasarısının en tartışmalı maddesi “uyutma” işlemleri, hayvanlara ve doğaya karşı üzerinde sorumluluk hissedenlerin gündemi hâline geldi. “Ötenazi, uyutma” gibi paravan isimlerle göstermelik bir biçimde Avrupa modeline benzetilmeye çalışılan ancak karşılığının sokak köpeklerine tecrit ve katliam olan kanun teklifi tek adam rejiminin bütün bir canlılığa, yaşam hakkına bakış açısını bir kez daha yüzümüze çarpan nitelikte.

Taslak metinde yer aldığı şekliyle sahiplendirilmeyen hayvanların bir aydan sonra “uyutulması”, öldürülmesine ilişkin düzenlemeyle böylesi bir uygulamadan geçilmediği takdirde ortaya çıkacağı iddia edilen tablo neredeyse 2 milyon hayvanın varlığı ve her bin hayvan için 1900 barınak açılması gerektiği ancak bunun mümkün olmadığı yönünde. Üstelik hangi hayvanların uyutulacağı, durumlarına göre seçilip seçilmeyeceğine dair de bir hüküm bulunmuyor. Son duyurulan taslaktan anlayabiliyoruz ki bu kanun teklifinin bir iş bilmemezlik, sahipsiz sokak köpeklerine ne yapılacağına dair işlevsel cevap yahut mevzubahis “soruna” dair bir çözüm olmadığı anlaşılıyor. Bu rejimin bilinçli bir tercihi, bir siyaset üretme biçimidir, hayvan haklarına saldırıdır. Görünen o ki bu “hakka” sahip olanlar da yıllardır iktidarda olan rejimdir; hayvan haklarını koruma kanunun gereğini yerine getirmediğinin, mevcut yasaları işletmediğinin göstergesidir ve aksine, kendi politikaları gereğince hayvanları katletmenin yasal bir dilini ortaya koymaktadır.GÜVENLİK SORUNU İKTİDARIN KAFA YAPISIDIR

“Bu kanunun amacı; hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır.” Bu madde 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun 1. maddesinin bir ilkesini temel alıyor. Yer aldığı şekliyle usul ve cezalar iktidarı da bağlayan nitelikte, tezatlığa bakın ki yönetmelikte yapılması teklif edilen düzenlemelere kendileri de tabii değilmişçesine bir anlayış var.

Sokak hayvanları için daha geniş olanaklara, kontenjana ve daha nitelikli barınma koşullarına sahip barınakların inşa edilerek buralarda hayvan haklarına uygun biçimde düzenlemeler getirilmesi, sokak hayvanlarının hem barınmasının hem sağlıklarının kontrolünün sağlandığı hem de kısırlaştırmaya ilişkin düzenli ve işlevsel bir takibin olduğu takdirde iddia edildiği gibi “uyutulma” işlemi yapılmazsa barınakların sürdürülebilir olmadığı gibi bir çıkarım yapılamayacağını görebiliyoruz. Hele ki eğer ortada bahsedildiği gibi bir güvenlik sorunu da varsa şayet, müsebbibinin iktidar olduğu bu durumda; hayvan haklarına uygun, yaşamı önceleyen ve koruyan başka uygulamalar ve önlemler alınabileceğini de biliyoruz. Çözümünse hem kısa vadede hem uzun vadede ne olduğu ne nasıl sağlanabileceğinin yöntemleri de önümüzde duruyor, yaşam hakkından taraf olan bir çözümün ne olduğu gerek veteriner hekimler, gerek hukukçular, gerek hayvan hakları savunucuları yani bütün bir canlılığa savaş açmamış herkes tarafından çok uzağa gitmemize ihtiyaç duyulmadan da tariflenebiliyor üstelik: Uyutulan köpeklerden boşalan yerlere yeni hayvanların gelmesiyle sürekli başa dönen bir katliam döngüsünün karşısında etik ve bilimsel yaklaşımla kısırlaştırmak, hayvanları yerinde yaşatmak, üretim ve satışı yasaklamak gerekiyor.

ÖNCEKİ HABER

Kaba bir Osmanlı son dönem hatırlatması-2

SONRAKİ HABER

Öğrenciler YKS'ye eşitsiz koşullarda hazırlandı: Pahalı kitaplar, kalabalık sınıflar...

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa