Gıda şirketleri ciroyu katladı, işçilere asgari ücret kaldı
Gıda ürünlerine zam yağmaya devam ederken, şirketler ciroları katlıyor, gıda işçisine ise düşen asgari ücret oluyor. Gıda işçileriyse tepkili: Bizi kırıntılarla oyalamayın!
Görsel: Fırat Turgut/Midjourney/Evrensel
Hilal TOK
İstanbul
Açlık sınırı, asgari ücreti solladı. Milyonlar asgari ücretle geçinmeye çalışırken temmuz ayında zam yapılmayacağını açıklayan hükümete emekçiler tepkili. Gıda ürünlerine zam yağmaya devam ederken, şirketler ciroları katlıyor, gıda işçisine ise düşen asgari ücret oluyor. Ürettiği ürünü bile alamaz duruma gelen işçiler ücret artışı için ocak 2025’i beklemek istemiyor.
İstanbul’da Koska ve Dardanel, Balıkesir’de Banvit işçilerinin, Gebze’de gıda iş kolundaki yemekhane işçilerinin yaşamı ile şirketlerin büyüyen kârlarını masaya yatırdık. Çıkan tablo, patronların devasa kârları karşısında gıda işçisinin açlıkla boğuştuğunu ortaya koyuyor.
DARDANEL: İŞÇİ BAŞINA AYLIK KÂR 34 BİN TL
Marketlerde 280 gramı 200 lirayı geçen ton balığını üreten işçiler asgari ücretli. Üç ayda bir aldıkları bir aylık ücret tutarında ikramiye ile işçilerin giydirilmiş ücretleri 23 bin lira. İstanbul Dudullu OSB ve Çanakkale’de üretim yapan Dardanel’de yakın zamanda Tekgıda-İş Sendikası örgütlenme çalışmasına başlamıştı. Şirket asgari ücret alan işçiler sendikalaşmasın diye ‘sus payı’ olarak vermişti bu ikramiyeyi. Çıplak ücreti asgari ücret olan işçiler, “Kırıntılarla bizi oyalamaya çalışıyorlar” diyor. Ürettikleri ton balığını marketten alamayacak durumda oldukları belirtiyor.
Pandemi döneminde işçileri fabrikaya kapatarak kapalı devre çalıştıran Dardanel patronu ise işçilerin aldığı ücret karşısında yatırımlarını ve satışlarını seneden seneye artırdı. Dardanel’in 2021 yıllık cirosu 1 milyar 160 milyon TL olarak gerçekleşirken, şirket 2022 yılının sadece 6 ayında 2021 yıl sonu satış rakamlarına ulaştı ve 1 milyar 94 milyon TL’lik ciro yaptı. 2023’te cirosunu iki yıl öncesine göre neredeyse 6 kat arttırdı; 6.5 milyar TL ciroya ulaşan Dardanel, 1 milyar TL brüt kâr ve 377.9 milyon TL net kâr elde etti. Şirketin 2023 özvarlığı, önceki yıla oranla 300 milyon liralık artışla 3.7 milyar TL’ye yükseldi. Dardanel’in 2023’te üretimden ettiği gelir ise 671 milyon 606 bin lira. Hesapladığımızda Dardanel’de bir işçiden aylık elde edilen kâr 34 bin lirayı aşıyor. 2023 yılında teşvik ve vergi indirimi adı altında devletin aktardığı kaynak 603 milyon lira. Asgari ücretin 11 bin 402 lira olduğu 2023 için Dardanel patronuna aktarılan bu kaynak 53 bin işçiye verilen asgari ücretin toplamı kadar.
Evrensel’e konuşan Dardanel işçileri, “Aldığımız ücretler tabii ki yeterli değil. Burada çalışan kimse maaşından memnun değil. Aldığımız çalışmamıza değmiyor. Patronlar bu kadar kazanırken bizim kazandığımız da bu. Asgari ücrete zam istiyoruz ama gıda ürünlerine, kiraya, temel ihtiyaçlarımıza da zam gelmesin. Bizi açlığa mahkum ettiler. Temel gıdaya yapılan zamlar durdurulsun, aldığımız ücretler de artırılsın. Bunun için hepimiz ses çıkarmalıyız” diyor.
KOSKA İŞÇİSİ EK İŞ YAPIYOR
İstanbul Haramidere’de üretim yapan, 300’e yakın işçinin çalıştığı Koska’da da işçiler asgari ücret alıyor. Sendikasız işçilerin herhangi bir sosyal hakkı, ikramiyesi de yok. Sürekli fazla mesai yaparak, ek iş yaparak geçinmeye çalıştıklarını söyleyen işçilerde kıdem farkı da yok. Yıllardır çalışıp da ellerine sadece asgari ücret geçtiğini belirten işçiler, “Temmuzda zam istiyoruz, geçinemiyoruz” diyor.
BANVİT İŞÇİSİ TAVUK ALMAKTA ZORLANIYOR
Koska ve Dardanel sendikasız iş yerleri ancak sendikalı iş yerlerinde de ücretlerde işçiyi rahatlatan bir tablo yok. Tekgıda-İş’in örgütlü olduğu Banvit’in Bandırma’daki fabrikasında 1500’den fazla işçi çalışıyor. Sendika yetkiyi almadan önce fabrikada işçilerin aldığı ücret asgari ücretken, ilk toplu sözleşmesini haziran 2023 yılında imzalayan Banvit işçilerinin aldığı ücret 23 bin lira oldu. Kıdemli işçiler arasında 25 bin ila 28 bin lira arası ücret alanlar da var. İşçilere yan hak olarak da üç ikramiye veriliyor senede. Bu tablo karşısında 2021 yılı sonunda Banvit’in net kârı ise 95 milyon olurken, 2023 yılında 12 aylık konsolide net dönem kârı 10 kat artarak; 951 milyon 965 bin 590 TL’ye ulaştı. Banvit kârını 10’a katlarken, 2021’den bu yana Banvit işçisinin ücreti dört kat bile artmadı.
YEMEKHANE İŞÇİLERİNİN DURUMU VAHİM
Hastanelerin, belediyelerin yemekhanelerindeki işçiler de gıda iş kolunda yer alıyor. İstanbul Tıp Fakültesinde (Çapa) taşerona bağlı yemekhane işçilerinin aldığı ücret 22-26 bin lira arasında. Burada Öz Gıda-İş örgütlü. Geçtiğimiz yıldan bu yana işçiler düşük ücrete tepki gösterdikleri için müdürler tarafından, “Sendikadan istifa ederseniz size elden para veririz” denildiğini, bir süredir de bunun hayata geçirildiğini iddia ediyor: “Düşük ücretten şikayetçiyiz. Markete gitsen bir torba 700 lira tutuyor. Yeter artık… Şirket bize sendikadan istifa etmemiz karşılığında elden iki üç bin lira vereceklerini söyledi. Kabul etmeyenler kadar kabul edenler, sendikadan istifa edip para alanlar da oldu. Ya sendikasızlık ya açlık seçeneği sunuyorlar bize. Bunu sendikaya da idareye de söyledik ama ses yok.”
İşçiler aldıkları ücretin günden güne eriyip temmuz ayında yeni bir zam yapılmama kararına da tepkililer: “Zam yapılmayacağını söylediler, ama bizim öfkemiz büyüyor. 50 bin lira verirlerse anca geçiniriz. Ama elimize geçen bunun yarısı. Ve hiç durmaksızın çalışıyoruz. Yorgunluktan ölüyoruz. Hak ettiğimiz böyle bir yaşam değil.”
Gebze Fatih Devlet Hastanesindeki yemekhane işçilerinin aldığı ücret ise asgari ücret. Bir de hastane yönetimi yüzde 4 ek ödeme yapıyor ama ay sonu ellerine geçen 17 bin 500 lira oluyor. Daha çok 40 yaş üstü çalıştığı için “Başka iş bulamam” kaygısı taleplerin önüne geçiyor. “Asgari ücret tartışmaları gündeme gelince benim sinirlerim bozuluyor” diyen işçi şunları söylüyor: “Benim ne şartlarda yaşadığımdan bihaber sendikacılar ve hükümet o masaya oturup benim yerime ücret belirliyor. Şimdi bir de ara zam yapmayacaklarını söylüyorlar. Benim adıma pazarlık yapanlar benim adıma ‘ihtiyaç ve gerek yok’ kararı da veriyor. Benim eşim emekli olmasına rağmen çalışıyor. Ona rağmen biliyor musunuz biz dışarıda bir lahmacun bile yiyemiyoruz 4 senedir. Tadını unuttuk, hasret kaldık, bu bile lüks oldu bize. Biz sustukça, geri durdukça yukarıdakiler bizim yerimize pazarlık yapmaya, karar vermeye ve bizi açlığa mahkum etmeye devam edecek.”
KAMU VE BELEDİYE İŞÇİLERİNİN ÜCRETLERİ YILDAN YILA ERİDİ
Ahmet AKARSU
Hilal TOK
Kamuda tasarruf paketiyle servislerin kaldırılmasına, giderlerin yine işçilerden kısılmasına ve ara zam yapılmamasına tepkili olan kamu ve belediye işçileri ücretlerinin yıldan yıla eridiğini, asgari ücretle aralarındaki makasın daraldığını aktarıyor.
İstanbul’da Kadıköy Belediyesinde temizlik işçilerinin aldığı ücret 27 bin lira. Belediye işçileri arasında fazla mesai ya da ek iş yaparak geçinmeye çalışma yoğun. 11 yıl önce asgari ücretten yüzde 30 fazla aldıklarını söyleyen bir belediye işçisi şimdi asgari ücretten yüzde 50 fazla almalarını ama alım gücünün eskisi gibi olmadığını ifade ediyor. Belediye işçisi, 11 sene önce ev kredisini ek iş yaparak ödeyebildiğini ancak şimdi ev almanın ek iş yapsa dahi mümkün olmadığını söylüyor. İşçi aldığı ücretin bir değerinin kalmadığını vurguluyor: “Kendim için hiçbir şey yapmıyorum. Dışarıda yemek yemek hayal. Çalışma hayatım boyunca çamaşır suyu, tuz ruhu içinde kalmaktan KOAH hastası oldum. Belediyede işçiler buradaki iş bitince ek işe gidiyor. Temizlikçi kadınlar belediye temizliği bitince evlere gidiyor temizliğe. Çünkü başka türlü yaşamak mümkün değil. Bu kadar çok çalışmaktan çocuğumuzu göremiyoruz. Asgari ücrete zam yapılmalı, ücretlerimiz en az 50 bin lira olmalı ki geçinebilelim. Ama yukarıdaki büyükbaşlar cebine atıyor, biz sadece seyrediyoruz” diyor.
TASARRUFUN FATURASI İŞÇİLERE
Kayseri’deki kamu işçileri de 2012 yılında 1400 lira ile işe başladıklarında asgari ücretin 739 lira olduğunu hatırlatıyor: “Bu maaş ile ay sonunu rahatça getirebiliyor, birikim bile yapıyordum. 2012’de 8.5 çeyrek altın alabiliyordum. Şu an ise 28 bin lira ücret alıyorum, 7 çeyrek ancak alabilirim. En az yoksulluk sınırında ücret alırsam rahat yaşayabilirim. Kamuda tasarruf adı altında önümüzdeki dönem yapılacak sözleşme süreci bahane edilerek zam verilmeyeceği yönünde bir durum var. Bu durumu tersine çevirmek mümkün. Üyesi olduğumuz sendikanın yöneticileri işçilere baskı yapıyor. Tasarruf edilecek o kadar şey varken işçilerin fazla mesailerine göz dikildi. Mesai ücreti yerine izin verileceği genelgesi ulaştı.”
"İKİ ÜCRET İLE AYIN SONUNU ANCAK GÖREBİLİYORUZ"
Kayseri’den Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş üyesi olan bir işçi, “Taşerondan kadroya geçtim. 2007 yılında 562 lira ile işe başlamıştım. Ek iş yapmadan o dönem evin ihtiyaçlarını tek başıma karşılayabiliyordum. Hatta kirada oturmama rağmen karşılayabiliyordum. Şu an 28 bin lira alıyorum. 23 Nisan ve 1 Mayıs mesaisiyle, yol, gece mesaisiyle ücretimiz arttı. Evim kira değil, eşim işe başladı. İki maaş ile ancak ayın sonunu görebiliyorum. Gece mesaileri yetersiz. Ek zam kesinlikle olmalı. Çok iş var ama az işçiyle çalışıyoruz. Sorunlar çok. Ama çözüm yok” diyor.
AÇLIK SINIRI 19, YOKSULLUK SINIRI 62 BİN TL
Türk-İş'in mayıs ayı verilerine göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 18 bin 969 TL’ye, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 61 bin 788 TL’ye yükseldi.