Kayyum siyasetinde 3. dalga | Çıkar canavarı!
Kayyumlar sadece ülkede siyaseti felç etmenin değil, aynı zamanda iktidar ortaklarının çıkarları doğrultusunda yerelin ve üniversitelerin ekonomik olanaklarını iç etmenin de aparatı!
Thomas Hobbes'un 'Leviathan' adlı kitabının kapağında devlet, insan bedenlerinden oluşan bir canavar olarak tasvir edilir.
Yerel yönetimlerden üniversitelere kayyum siyasetinde çıkar ilişkisi önemli bir yer tutuyor! Kayyumlar sadece ülkede siyaseti felç etmenin değil, aynı zamanda iktidar ortaklarının çıkarları doğrultusunda yerelin ve üniversitelerin ekonomik olanaklarını iç etmenin de aparatı!
KÖTÜRÜMLEŞTİRME!
Daha önce atanan kayyumlar sadece demokrasi kalitesini yerlerde süründürmekle kalmamış, aynı zamanda yolsuzluklara ve ekonomik kayıplara da yol açmıştı. Ancak kayyum uygulamasının üçüncü dalgası bunlardan daha vahim bir yönelime işaret ediyor: Hak ve özgürlüklere saldırılarda artış, siyasal yaşamı yurdun dört bir yanında kötürümleştirme! Yücel Demirer'in yazısı:
MAL MÜDÜRLÜĞÜ
Üniversitelere kayyumun tek nedeni bilgi ve kültür üzerinde egemenlik kurma çabası değil. Rektör/kayyum atamalarında da çıkar ilişkisi etkili! Rektörler mal müdürüne dönüştürülürken, kampüs satışları, TOKİ’ye devirler, tahsisler vb. uygulamalarla üniversitelerin ekonomik donanımları çıkar canavarının ayakta kalması için harekete geçiriliyor. Fuat Ercan'ın yazısı:
25 MİLYARLIK BORÇ
Kimi belediyelere 2019’da borçlar sıfırlanmışken, kayyumlarla birlikte 3 büyükşehir olmak üzere 6 il, 15 ilçede şu ana kadar açıklanan toplam borç 25 milyara dayandı. Kadın ve çocuk kurumlarının tüm olanakları Diyanet, dini vakıf ve cemaatlere adeta peşkeş çekildi. Elif Ekin Saltık’ın yazısı:
GAYRİ RESMİ KAYYUMLAR SENDİKALARIN BAŞINDA
Ülkemizdeki sendikalar artık sadece işlevsel olarak sermayeye hizmet etmekle yetinmemektedir. Aynı zamanda iktidar koalisyonuna, sermaye hükümetlerine destek olmakta, sermaye sınıfı ile hükümetler arasındaki ilişkiyi perdelemektedir. Ahmet Ergin'in yazısı: