10 Haziran 2024 19:37

CHP Sözcüsü Yücel: Kayyum AKP'nin belediyelere çökme projesidir

CHP MYK ardından konuşan Deniz Yücel, Hakkari belediyesine kayyum atanmasına ilişkin yaptığı açıklamada "Kayyum AKP'nin belediyelere çökme projesidir" ifadelerini kullandı.

Fotoğraf: Deniz Yücel

Paylaş

CHP MYK, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP’ye yapacağı iadeiziyaret, miting takvimleri, Türkiye Belediyeler Birliği başkanı seçimleri, yenilenen belediye başkanlığı seçimleri ve Hakkari Belediye Başkanlığı'na kayyum atanması gündemleriyle toplandı.

Yücel, PM toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi. Deniz, PM toplantısının ardından 19:00-19:30 saatlerinde MYK toplantısı yapmayı planladıklarını söyledi.

Yücel, "AKP’nin bu ısrar ve oldu bittiye getirme çabasının karşısında; dernekler, odalar, sendikalar, diğer siyasi partilerden oluşan Müfredata Hayır Platformu 11 Haziran’da eylem kararı aldı. CHP olarak, çocuklarımızın nitelikli eğitim hakkı için çaba sarf eden tüm eğitim paydaşlarının mücadelesini değerli buluyoruz, laiklik ve bilim karşıtı müfredatı reddediyoruz, bu çağdışı programın karşısında olan her türlü itirazın yanındayız" dedi.

HAYAT PAHALILIĞI DÜŞMÜYOR AMA AKP'NİN OYU HIZLA DÜŞÜYOR

Yücel, Kurban Bayramı’na ilişkin ise “Kurban Bayramı ziyaretleri artık ateş pahası. Dört kişilik bir aile memleketlerine gitmek istese, gidiş dönüş otobüs biletinin fiyatı bir emekli maaşından fazla... Çikolatadan şekere, baklavadan kahveye her şeyin fiyatı geçen Kurban Bayramı’nın 3 katı... Kurban kesmek artık emeklilerin ve emekçilerin gündeminde bile değil... Ama AKP iktidarı bu sesi hiç duymuyor. En son AKP'nin Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ konuşmuş. Asgari ücrette ikinci bir zamma ihtiyaç yokmuş çünkü enflasyon düşüyormuş. Şaka gibi. Hayat pahalılığı düşmüyor ama AKP'nin oyu, hızla yüzde 30'un altına düşüyor" diye konuştu.

"MASAK RAPORUNUN İÇERDİĞİ BİLGİLER SKANDAL NİTELİĞİNDE"

Ayhan Bora Kaplan davasına ilişkin MASAK raporunu değerlendiren Yücel, şunları söyledi:

"Soruşturma için hazırlanan MASAK raporunun içerdiği bilgiler skandal niteliğinde… Esnafa, KOBİ’lere kredi vermek amacıyla kurulan, adında halk olan Halkbank, verdiği kredilerle Ayhan Bora Kaplan’ı mafya lideri olma yolunda destekleyen bir banka olarak tarihe geçmiştir. Halkbank, Ayhan Bora Kaplan’ın kurmuş olduğu çeşitli paravan şirketlere 2020-2021-2022 yılında 550 milyon TL kredi vermiş. Bugünkü döviz kuru üzerinden güncellersek yaklaşık 1 milyar 550 milyon lira… Bu krediler için teminat alınmış mıdır? Krediler geri ödenmiş midir? Tasarruf tasarruf diye halkın ümüğüne çöken Mehmet Şimşek’e sesleniyoruz. Emeklinin, asgari ücretlinin, memurun, çiftçinin, esnafın cebindeki üç kuruşa göz dikeceğine önce kamu bankalarının verdiği kredileri tahsil edin. Demirören’e, Ayhan Bora Kaplan’a, yandaşlara kullandırılan ballı kaymaklı kredilerin ödemelerini tahsil edip, halka bir nebze nefes aldırabilecekken, MASAK raporuna yansıyan Halkbank’ın çete liderine kredi verdiği haberine yayın yasağı getiriyorsunuz."

"HAKKARİ HALKININ İRADESİ GASBEDİLDİ"

31 Mart yerel seçim sonuçlarının AKP'ye ve Cumhur İttifakı'na çok önemli mesajlar verdiğini kaydeden Yücel, şöyle devam etti:

“Ama hala bu mesajları almakta, idrak etmekte direndiklerini görüyoruz. Geçtiğimiz hafta, Genel Başkan Yardımcımız Zeliha Aksaz Şahbaz, Antalya Milletvekilimiz Cavit Arı ve Bursa Milletvekili Kayıhan Pala ile birlikte Hakkari’deydik. Hakkâri halkının iradesi gasbedildi. Yapılan işlem kanuna uygun olabilir ama hangi kanuna? Darbe kanununa…  Hangi dönemin hukukuna? OHAL döneminin hukukuna… Bakın kimse soruşturulamaz ya da kovuşturulamaz değildir.  Elbette devam eden bir yargı süreci olabilir…  Ciddi deliller olabilir… Belediye Başkanıyla ilgili hukuki süreç ayrı bir mesele, Hakkari halkının iradesinin gasbedilmesi ayrı bir mesele… Bir kere önce şunu sormak lazım, bu adam aday olduğunda, eğer yasal bir engel varsa YSK adaylığı neden kabul etti? Eğer adaylığa engel bir hali yok ise, o zaman belediye başkanı seçildikten 2 ay sonra yerine neden kayyum atandı?

“KAYYUM ATAMALARI AKP'NİN BELEDİYELERE ÇÖKME PROJESİDİR”

15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra çıkarılan 674 sayılı KHK ile değişik Belediye Kanunu’nun 45. maddesinden önce belediye başkanı şayet tutuklanır ve fiilen görevini yerine getiremez ise veya görevden uzaklaştırılırsa; yerine belediye meclis üyeleri içerisinden bir belediye başkan vekili seçilirdi. Ancak AKP iktidarı ne yaptı; Belediye Kanunu’nun 45. maddesini OHAL döneminde değiştirerek, kendine konforlu bir alan açtı ve seçimle, sandıkla, demokrasiyle kazanamadığı belediyelere kayyum atama yöntemiyle çökmeyi tercih etti. Bakın buradan ilan ediyoruz: Kayyum atamaları, kayyum uygulamaları AKP'nin belediyelere çökme projesidir.

"HALKIN İRADESİNİN GASBEDEN KAYYUM UYGULAMASINA SON VERİLSİN"

Şimdi birkaç örnekle neden 'kayyım uygulamaları AKP'nin belediyelere çökme projesidir' diyoruz, bunu somut hale getirelim, Silopi Belediyesine 2016 tarihinde atanan kayyum, belediyeye ait değerli arsaları farklı tarihlerde piyasa değerinin çok altında AKP ilçe yöneticileri ve akrabalarına peşkeş çekti. Belgeleriyle ispat edildi. Gelelim bir başka örneğe, AKP’li bir belediye meclis üyesi, Halfeti Belediyesine kayyum olarak atanan kişinin borçsuz belediyeyi 2 yıl içerisinde 20 milyon TL borçlandırdığını ifade etti. Bir başka örnek; AKP Artuklu İlçe Başkanı, Artuklu Belediyesine kayyum olarak atanan kişi için ‘Artuklu Belediyesi’ne 600 milyon TL harcandı. Bu para nereye harcandı? İçim acıyor’ diyerek kayyum politikalarını eleştirdi. Kayyum uygulamalarındaki usulsüzlükler Sayıştay raporlarına da yansıdı. Gelin, TBMM’de temsil edilen tüm partilerin uzlaşısıyla, darbe döneminin ürünü olan Belediye Kanunu’nun 45. maddesini değiştirelim ve demokrasiye aykırı, Anayasa’ya aykırı, halkın iradesini gasbeden ve kayyum uygulamasına son verelim.

"CUMHURBAŞKANINA HAKARET' DİYE BİR SUÇ OLMAZ"

Biz normalleşelim, demokratikleşelim dedikçe ülkede tuhaf şeyler oluyor. Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığı, Tatvan Belediye Başkanı Mümin Erol hakkında cumhurbaşkanına hakaret suçundan soruşturma başlattı. Ortada hakaret yok, herhangi bir söylem yok…. Neymiş, belediye başkanı Cumhurbaşkanı’nın fotoğrafını indirmiş. Güler misin ağlar mısın? Cumhurbaşkanının duvarda asılı portresini indirdi diye bir belediye başkanı hakkında soruşturma açan savcının ya aklından zoru vardır, ya da hukuk bilmiyordur. Cumhurbaşkanının böyle abuk sabuk soruşturmalardan oluşan bir koruma kalkanına ihtiyacı olmadığı gibi, hukukun üstünlüğünün hakim olduğu, demokrasinin tüm kurullarıyla, kurallarıyla ve gelenekleriyle işler halde olduğu bir ülkede 'cumhurbaşkanına hakaret' diye bir suç olmaz.

"ERDOĞAN’IN HAMAS’TAN DESTEĞİNİ ÇEKMESİ HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR"

İsrail Başbakanı Netanyahu ve yönetimi geçtiğimiz hafta yine yüzlerce sivili mülteci kamplarında bombalayarak katletti. Aleni bir şekilde, Filistinli sivillere devlet terörü uygulayan ve katliamlarına devam edeceğini her fırsatta yineleyen Netanyahu Hükümeti’nin Lübnan’a savaş ilan edeceği iddiaları uluslararası basında sıkça konuşuluyor. İsrail’in Ortadoğu’yu ateşe verecek bu eylemi karşısında Türkiye yönetimi barış çağrısı yapıp inisiyatif alacağına, Hamas’ı sarıp sarmalayarak büyük bir hata yapıyor. Hamas’la ilgili şaibe defalarca dile getirildi ve iddialar tartışıldı. Halkını felakete sürükleyen, halkının mahvına sebep olan Hamas’ın derhal yalnızlaştırılması ve geri çekilmesi gerekiyor. Erdoğan’ın Hamas’tan desteğini çekmesi ve ihvancılıktan vazgeçmesi hayati önem taşıyor.

“SİVİL VE DEMOKRATİK ANAYASA YALANINA HERKESİN İNANMASINI BEKLEMEKTEDİR”

"İktidar, yani Anayasa’ya uymayan bu iktidar, Türkiye’de konuşulacak başka konu kalmamış gibi ‘sivil ve demokratik anayasa’ yalanına herkesin inanmasını beklemektediR

Çay üreticilerini mağdur ettiler sıra buğday üreticilerine geldi. Bundan 4 gün önce gece yarısı, sessiz sedasız bir şekilde Toprak Mahsulleri Ofisi 2024 yılı hububat alım fiyatlarını açıkladı. Açıklanan fiyatlar tarımda geriye gidişin daha da hızlanacağını gösteriyor. Buğdayın kilogram fiyatı en az 15 TL olarak güncellenmelidir. Bakın 10 yıl içinde buğday ekim alanları yüzde 13 azaldı. Üreticinin sesine ses, derdine derman olmak için 14 Haziran Cuma Günü, Tekirdağ’da Buğday Mitingi’nde buluşuyoruz.”

"BU DİYALOĞUN TEMEL AMAÇLARINDAN BİRİSİ ÜLKENİN NORMALLEŞMESİ"

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Yücel, Ankara’da silahlı saldırıda öldürülen eski Ülkücü Ocakları Genel Başkanı Ayşe Ateş'in bugün CHP'ye yaptığı ziyarete ilişkin soruya, "Sayın Cumhurbaşkanı’nın Genel Başkanımızla yapacağı görüşme iade-i ziyaret. Şunu görüşürler bunu görüşürler gibi yorum yapmak istemem ama bu diyaloğun temel amaçlarından birisi ülkenin normalleşmesi, ülkenin hukuk sisteminin yeniden olması gerektiği gibi ölçüte ve ayara gelmesi. Dolayısıyla Türkiye’yi bu kadar yakından ilgilendiren bir davanın konuşulması da mümkün olabilir” dedi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Cezasız kalmaması için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz

SONRAKİ HABER

Eğitimciler 11 Haziran’da boykota gidiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa