Gazeteci-Yazar Kemal Can: Erdoğan yeniden oyun kurucu olmak istiyor
"Bazen muhalif aktörler bile iktidarın antidemokratik uygulamalarında, ‘normalleşmeden kaçınma’ tutumlarında MHP’ye veya aralarındaki gerilime işaret ediyor.”
Kemal Can | Fotoğraf: Evrensel
Birkan BULUT
Ankara
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “normalleşme” adı altında yürüttüğü görüşmeler, aksi iddia edilse de MHP’nin tepkisini çekiyor. Son olarak eşi Sinan Ateş’in öldürülmesinden MHP’yi sorumlu tutan Ayşe Ateş ile görüşme de tartışmaları alevlendirdi. Gezi davası, Ateş cinayeti, ‘normalleşme’ söylemleri, Kaplan davası gibi birçok konuda gündeme gelen AKP-MHP arasındaki gerilimlere ilişkin sorularımızı yanıtlayan Gazeteci-Yazar Kemal Can, bu gerilimlerin kontrollü ilerlediğine dikkat çekti. Can, "Erdoğan seçimdeki yenilginin kendine fatura edilmeyeceği, payının dahi konuşulmayacağı bir zemin yarattı. Şimdi de siyasette oyun kuran pozisyonunu yeniden kazanmaya çalışıyor" dedi.
AKP-MHP ittifakının kurulmasından beri zaman zaman gerilimlere neden olan bir ortaklık olduğunu anlatan Kemal Can, "Bu gerilim birden ortaya çıkmış, öncesi yokmuş gibi düşünemeyiz. İki hareketin tarihsel kökleri, kadro yapısı, iktidarın içeride ve dışarıda aldığı pozisyonlar itibarıyla bu kaçınılmaz. Dolayısıyla yeni bir gerilim mi oluşuyor yerine gerilimin kontrolden çıkıp çıkmadığını sormak lazım. Çünkü bugüne kadar yaşanan krizlerin iktidarın yönetebildiği krizler olduğunu gördük. Yönetirken de krizi avantaja çeviriyor. Kaba bir benzetmeyle bir iyi polis, kötü polise benzetebiliriz. Erdoğan’ın yaptıkları veya yapmadıklarının sorumlusu olarak MHP gösteriliyor. Bazen muhalif aktörler bile iktidarın antidemokratik uygulamaları, ‘Normalleşmeden kaçınma’ tutumlarında MHP’ye veya aralarındaki gerilime işaret ediyorlar. İktidarın, Erdoğan’ın şahsi belirleyicilik gücünü daima koruma üzerine bir tutumu var” diye konuştu.
"BU ALGI MHP’Yİ DAHA GÜÇLÜ GİBİ GÖSTERİYOR"
Öte yandan böyle bir okumanın MHP’ye sahip olduğundan daha büyük etkiye ve güce sahipmiş bir algıyı yarattığına dikkat çeken Can, “Erdoğan, Bahçeli direndiği için yapamıyorsa MHP çok kuvvetlidir gibi bir algı bu. AKP içinde MHP’nin varlığından rahatsız olan bir kanat da kendi varlığını güçlendirmeye çalışıyor” dedi.
"HENÜZ EMARE GÖRÜNMÜYOR"
Ancak bugüne kadarki gerilimlerde Erdoğan ve Bahçeli’nin ittifakı tartışmaya açan bir pozisyonda olmadığını hatırlatan Can, 2019 seçimi öncesinde ittifakın bitme noktasına kadar geldiği söylenen krizin de aşıldığını söyledi. Erdoğan’ın iktidarını koruması için hem baskı yöntemlerini fazla gevşetmeden uygulamasına hem de “normalleşme”yi yapabilecekmiş gibi bir imaja ihtiyacı olduğunu vurgulayan Can, “İkisini birlikte yürütüyor. Bir yandan Hem Cumhur İttifakına karşılıklı sahip çıkılıyor, bir yandan da CHP ile görüşen iktidar ‘normalleşme adımları’ atılacağı iddialarını kulislerde servis ediyor. Kısacası AKP-MHP gerilimi dalgalanma döneminde ama dengenin değişmesinden bahsedecek bir emare henüz görünmüyor” diye konuştu.
AÇIKLAMA YAPILMAMASI PLANIN PARÇASI
Erdoğan’ın eski İYİP’in Genel Başkanı Meral Akşener ile görüşmesine dair tartışmaları da değerlendiren Kemal Can, sözlerini şöyle sürdürdü: “Akşener’in kontrol edebildiği bir oy potansiyeli ve Erdoğan’ın bunu yanına çekmesi gibi bir durum olmadığı ortada. Zaten son yerel seçimlerde partinin oyu yüzde 4 civarındaydı. Son anketlere göre de azalma eğiliminde. Hepsi taraf değiştirse bile Erdoğan’ın derdine çare olacak değil. Ancak buradaki mesele oy geçişkenliği değil. Erdoğan oy desteği çok daha az olan ve geçmişte kendisine muhalefet eden pek çok aktörü (Kurtulmuş, Türkeş, Feyzioğlu, ANAP, DSP) bugüne kadar yanına çekti. Bu isimleri yanına alması Erdoğan’ın gücünü kabul ettirme ve oyun kurucu vasfına katkısı açısından önemli görülüyor. Erdoğan seçimdeki yenilginin kendine fatura edilmeyeceği, payının dahi konuşulmayacağı bir zemin yarattı. Şimdi de siyasette oyun kuran pozisyonunu yeniden kazanmaya çalışıyor.”
Akşener-Erdoğan görüşmesine dair tarafların günlerce herhangi bir açıklama yapmamasının da aslında bu fotoğrafın tamamlayıcı parçası olduğunu dile getiren Can, “Bu zaten bu spekülasyonlar çıkarılsın diye yapılmış bir görüşme. İYİP’te kalan yapının artçı sarsıntılarla atomize olması, CHP’nin yalnızlaştırılması gibi süreçlerle bakıldığında, açıklama yapılmaması da Akşener-Erdoğan fotoğrafının verilme amacına uygun bir tutum.