Dervişoğlu: Sarayın karanlık dehlizlerinden çıkan sözde siyasete yer yok

İYİP Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu grup toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Dervişoğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan ile kendisine haber vermeden görüşen eski İYİP Genel Başkanı Meral Akşener'i işaret ederek "İYİ Parti'de, sarayın karanlık koridorlarından çıkan, bin odada bin fitne yanan sözde siyasete yer yoktur" diye konuştu.

Dervişoğlu'nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:

"Partimizi doğuran itirazlar dün olduğu gibi hala olduğu yerdedir, hiçbiri azalmamış çoğalmıştır. Bu ucube rejim şahsım devletidir. Bu ucube nizama başkaldırıyorum."

"NORMALLEŞME" TARTIŞMALARI

"Haftalardır bu kürsüden, Erdoğan'ın gündemi saptırma taktiklerini ele alıyoruz. Bu taktikler, gerçek sorunların konuşulmadığı ve asıl sorunların çözülmediği her bir dakika boyunca, toplumumuzun daha yoksul ve daha adaletsiz koşullara sürüklenmesine neden oluyor. Bu tezgahın en popüler ürünü de 'normalleşme'. Normalleşme' alana, yeni anayasa bedava diye vapurda tarak satan işportacılar gibi bağırıyorlar. Gerçeklerin farkındayız. İletişim Başkanlığı eliyle davulla zurnayla ilan edilen şeylerin neye hizmet ettiğini bilmekteyiz. Bu rozeti şerefiyle taşıyanların imza attığı hiçbir kalemden müsibet olmamıştır."

"Bir yükünüz milletin oyunun vebalidir bir yükünüz milletin güveninin vebalidir. O taşına yol bırakılırsa o yol artık siyaset yolu değildir. İsmi veya şekli ne olursa olsun şahsi ikbal ve istikbal yoludur. Tarih maalesef ki şahsi emellerini müstevlilerin siyasi emelleriyle birleştirenlerle bunu da bir şekilde izah etmeye çalışanlarla doludur. İYİ Parti'de bin odasında bin fitne mum yanan ve Saray'ın karanlık dehlizlerinden çıkan sözde bir siyasete asla ve kata yer yoktur. Bizim siyasetimizde tutulacak tek milletimizin nasırlı elleridir. bakılacak tek göz milletimizin şuurlu gözleridir."

"VEFAYI BOZA SANIP İÇENLERE İHTİYACIMIZ YOK"

"Erdoğan'ın şahsım devletine ucube rejimin doğurduğu sonuçlara, saray medyasınca sürekli olarak tertiplenen dünya lideri törenlerine devlet adamı tiyatrolarına ve sözde Türkiye milleti yaratma deneylerine karnımız ziyadesiyle toktur. Vefayı boza sanıp içenlere de onlara eşlik eden şıracılara da hiç ama hiç ihtiyacımız yoktur. İktidar ve avanelerinin tüm toplumu adeta bir cadı kazanında kaynatıp bol kepçe ile dağıttığı, o uslu çocuk muhalefet şırasını asla ve asla içmeyeceğiz. Bunların oyunlarına asla düşmeyeceğiz." 

"Mehmet Şimşek, İngiliz finans sermayesinin çıkarlarını kendi vatandaşlarının çıkarlarına tercih ediyorsun. Soho caddelerinde dolaştığın kadar, bir kez olsun halkın arasında yer al. Emeklinin, asgari ücretlinin, diplomalı işsizin ve ev hanımının yaşadığı sıkıntıları dinle. Sonra kendi vicdanına sor: Asgari ücrete ve emekli maaşlarına zam yapmamanın haklı bir gerekçesi var mı?"

AYŞE ATEŞ- ERDOĞAN GÖRÜŞMESİ

"Bu bayramın adaletten yoksun geçirdikleri son bayram olmasını temenni ediyorum. Ve diliyorum ki Sayın Erdoğan yaptığın o görüşmede Ayşe Ateş'in gözlerinin içine bakarak dünya lideri olduğun makamında her yargı sürecine parmağına sokabildiğin kudretinle 'Evet ben bu ülkenin tek adamıyım cumhurbaşkanıyım ama katillere dokunamıyorum' dememişsindir."

"Saray mı millet mi, korku mu cesaret mi, teslimiyet mi istikbal mi, istibdat mı hürriyet mi? Cevabımız bellidir ve şahsım devleti denen bu çete rejimini asla ve kata kabullenmeyiz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen milletimize yabancı olan bu yırtık deli gömleğini yeniden giymeye ısrarcı çevrelerle asla birlikte olamayız." (HABER MERKEZİ)