12 Haziran 2024 16:32

Türk Dişhekimleri Birliği: Artık dişhekimleri de yurt dışına gidiyor

Türk Dişhekimleri Birliği Başkanı A. Tarık İşmen, dişhekimlerinin de yurt dışına gitmeyi düşündüğünü belirterek; “İnsan gücü planlaması yapılmadan Dişhekimliği Fakültesi kesinlikle açılmamalı" dedi.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Türk Dişhekimleri Birliği Başkanı A. Tarık İşmen, “Dişhekimliği mesleği ölüyor” diyerek dişhekimlerinin sorunlarıyla ilgili bir açıklama yaptı. Artık dişhekimlerinin de iyi hal belgesi alarak yurt dışını düşündüğünü ifade eden İşmen, “Kamu kaynaklarının etkin şekilde kullanılması, dişhekimliği eğitiminin geliştirilebilmesi, ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin niteliğinin korunabilmesi, yurtdışına göçün durması ve dişhekimi emeğinin korunabilmesi için; İnsan gücü planlaması yapılmadan Dişhekimliği Fakültesi kesinlikle açılmamalı, henüz eğitime başlamamış olan fakülteler ivedilikle kapatılmalı” dedi.

"RANT VAR, FAKÜLTE VAR, HOCA YOK, ALTYAPI YOK, EĞİTİM YOK, GELECEK YOK!"

“Rant var, fakülte var, hoca yok, altyapı yok, eğitim yok, gelecek yok…” başlıklı bir açıklama yapan Türk Dişhekimleri Birliği Başkanı A. Tarık İşmen, “Sağlık Bakanlığı tarafından 2014 yılında hazırlanan Sağlık İşgücü Hedefleri ve Sağlık Eğitimi 2023 Yılı Projeksiyonu Raporuna göre, okul kontenjanları ve öğrenci sayılarındaki mevcut durum devam ederse; dişhekimliği ve eczacılık mesleklerinin arzının ihtiyaçtan fazla olacağı ve dişhekimliğinde toplam kontenjanın her yıl en fazla 1.000 olarak belirlenmesiyle 2023 yılında toplam 38.000 dişhekimine ulaşılacağı, bunun yeterli olacağı belirtilmiştir.Sağlık Bakanlığı’nın makul bir projeksiyonla 2023 yılında ulaşılması hedeflenen 38.000 dişhekimi sayısı 2021 yılında 39.851 dişhekimiyle çoktan aşılmıştır. Dişhekimliği Fakültelerinde son yıllardaki toplam kontenjan/ yeni kayıt sayısı ise Bakanlığın öngördüğü kontenjan sayısından oldukça fazladır” diye ifade etti.

“2028'DE BİR DİŞHEKİMİNE DÜŞEN NÜFUS 970 KİŞİ OLACAK”

Açıklamanın devamında geçmiş 10 yıldaki artışın sürdürülmesi halinde, 2028 sonrası için tam bir felaket tablosu ile karşı karşıya kalınacağını vurgulayan İşmen, “Dişhekimliği Fakültelerine öğrenci alınmasının durdurulması ve mevcut öğrencilerin beş yıl içinde mezun olması durumunda beş yıl içinde yaklaşık 50.000 yeni dişhekimi mezun olacaktır. Toplam dişhekimi sayısı bu durumda yaklaşık 90.000 kişiye ulaşacak ve 2028 yılında bir dişhekimine düşen nüfus yaklaşık 970 kişi olacaktır. Bu sayı AB ortalamasının da OECD ortalamasının da üzerindedir. Ayrıca bu kadar hızla artan öğrenciye nitelikli eğitim verecek öğretim üyesi kadrosunun yetiştirilmesi de mümkün bulunmamaktadır” dedi.

“DİŞHEKİMLERİ DÜŞÜK ÜCRET VE İŞSİZLİK ARASINDA SIKIŞTI”

Fakülteler arasında eğitimin niteliği, eğitici insan gücü ve altyapı açısından da ciddi oranda eşitsizlikler de bulunduğuna dikkat çeken İşmen, “ Yükseköğretim alanında öğrenci başına düşen öğretim elemanı sayısı -nitelik göz ardı edilse dahi- yetersizdir. Kaldı ki, insan gücü planlamasında ilgili meslek alanındaki talep de temel unsur olarak gözetilir. Gelişmiş ülkelerde dişhekimine yılda başvuru sıklığı kişi başı 5, ülkemizde ise sadece 0.62’dır. Bir başka anlatımla gelişmiş ülkelerde kişiler yılda beş kez dişhekimine giderken ülkemizde ancak iki yılda bir kez dişhekimine başvurulmaktadır! İnsan gücü planlaması; ülkelerin kaynaklarını verimli kullanmak adına en çok önem verdikleri konulardan biridir. Tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de dişhekimliği lisans eğitimi en maliyetli eğitimdir. Bu anlamda dişhekimliği eğitiminde insan gücü planlamasının daha da önem kazandığı bir gerçektir. İhtiyaçtan fazla mezunun katlanarak meslek hayatına atılmasıyla dişhekimleri işsizlik ve düşük ücret arasında sıkışmış, mesleğimiz ve emeğimiz değersizleşmiştir. Genç meslektaşlarımız ne yazık ki sermaye tarafından adeta ‘Ucuz işgücü ara elemanı’ gibi asgari ücretin bile altında çalışmaya zorlanmaktadır. Haklı olarak; zekâsı, çalışkanlığı ve aldığı eğitimin kendisine sağlaması gereken insani yaşam ve mesleki itibar beklentisi içindeki dişhekimleri çalışma hayatındaki olumsuz koşullar, haklı olarak duydukları gelecek kaygısı ve tükenmişlik duygusu nedeniyle ülkeden kaçış halindedir. Öyle ki bu kaçışın her yıl daha da artarak devam edeceğini rahatlıkla söyleyebilecek veriler mevcuttur. Bu nedenle kamu kaynaklarının etkin şekilde kullanılması, dişhekimliği eğitiminin geliştirilebilmesi, ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin niteliğinin korunabilmesi, yurtdışına göçün durması ve dişhekimi emeğinin korunabilmesi için;

  • İnsan gücü planlaması yapılmadan Dişhekimliği Fakültesi kesinlikle açılmamalıdır
  • Henüz eğitime başlamamış olan fakülteler ivedilikle kapatılmalıdır
  • Eğitim veren fakültelerde ise kontenjanların hızla azaltılmasını sağlayacak kararlar zaman yitirilmeden alınmadır
  • En önemlisi ülkedeki eğitim sistemi, siyasi popülizmden uzak bir yaklaşım ve bilimsel kriterlere uygun insan gücü planlamasıyla yeniden yapılandırılmalıdır” diye uyardı. (Ankara/EVRENSEL)
ÖNCEKİ HABER

Sağlık emekçileri: Promosyon iyileştirilsin, servisler geri verilsin

SONRAKİ HABER

Adana’da sağlıkçılar vergide adalet talebiyle toplandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa