EMEP Milletvekili İskender Bayhan: Baskı ve sömürüye devamın arayışı

Birkan BULUT
Ankara

İktidarın “normalleşme” söylemleriyle CHP ile görüşmeler yapması ve MHP’nin “AKP-CHP ittifak kursun” çıkışını değerlendiren Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, MHP’nin AKP ile ayrrılma gibi bir tutumunun olmadığını söyledi. Bayhan, iktidarın tutumunu “Yumuşama ve normalleşme sermaye partileri arasındaki kutuplaşmanın yerine geçsin, emekçiler ile Kürt halkına karşı en sert baskı ve ağır sömürü politikaları devam etsin” diye özetledi.

Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, üç partinin de bu süreçte ayrı hedefleri ve beklentilerinin olduğuna dikkat çekti. Ortada ciddi bir yerel bir seçim yenilgisi ve ağır bir sömürü programı olduğunu belirten Bayhan, tartışmaların da bu somut koşullar üzerinde şekillendiğini söyledi.

Bayhan, Erdoğan ve AKP cephesinde “normalleşme” tartışmalarının ağır sömür programı ve baskı politikalarının sorunsuz biçimde sürdürülmesi, seçim yenilgisini telafi ederek iç tartışmaları da yönetecek bir hatta ilerletmek gibi hedefler olduğunu vurguladı.

"MHP AKP İLE KÖPRÜLERİ ATMIYOR"

MHP’nin son çıkışının ise özellikle Erdoğan’ın Sinan Ateş’in eşiyle yaptığı görüşme üzerinden bir mesaj olduğunu anlatan Bayhan, “Burada Cumhur İttifakında bir dağılma olacağı sonucunu çıkarmanın aksine, ittifakın yoluna devam etmesi çağrısında bulunuyor. Hatta Erdoğan’a bundan daha iyi daha büyük koalisyona ihtiyaç varsa desteklemeye hazır olduğunu söylüyor. Çünkü Bahçeli, Erdoğan’ın CHP ile yürüttüğü diyaloğun özünde yatan gerçeğin ağır ekonomik koşulların faturasının işçi ve emekçilere yıkılması, milliyetçi şoven propagandanın sürdürülmesi, antidemokratik baskıların devam etmesi olduğunu biliyor. Eğer burada bir anlaşma olursa destekleyeceğini söylüyor. MHP’nin AKP ile köprülerini attığını söylemek, aslında bu koşulları anlamamak anlamına geliyor” dedi.

"YUMUŞAMA SERMAYE PARTİLERİ ARASINDA"

“Normalleşme” söylemlerinin başından beri yerel seçimden çıkan dengelerin tek adam yönetiminin çıkarına sürdürülmesi için sermaye partileri arasında bir diplomasi girişimi olduğunu belirten Bayhan, iktidarın aynı çizgide olduğunu söyledi. Bugüne kadar işçi ve emekçilerin taleplerini karşılamaya dönük, sembol haline gelmiş Kobanê, Gezi, iş cinayetleri, kadın cinayetleri gibi davalarında adalet için da bir adım atılmadığını hatırlatan Bayhan, “Erdoğan diyor ki; yumuşama ve normalleşme sermaye partileri arasındaki kutuplaşmanın yerine geçsin, emekçiler ile Kürt halkına karşı en sert baskı ve ağır sömürü politikaları devam etsin” diye konuştu.

"CHP TUTANAKLARI AÇIKLAMALI"

CHP’nin yaklaşımını değerlendiren Bayhan şöyle konuştu: “Namık Tan ve Mustafa Elitaş konuşulanları tutanak altına almak için görüşmelere katıldılar, bu tutanakların halka açıklanması lazım. Yapılan halkın çıkarınaysa halktan saklanmaz. Ya da durum bunun tam tersidir. CHP yönetiminin tutanaklar konusundaki tavrı bunu gösterecektir. CHP Genel Başkanı emeklilerin, asgari ücretlilerin, adalet bekleyenlerin taleplerini iletmiş. Peki Erdoğan bu talepleri bilmiyor mu? CHP ‘Erdoğan iyi de etrafı kötü’ yaklaşımına uygun bir diplomasi mi sürdürüyor? Çünkü memlekette böyle yanlış bir algı ne yazık ki yaygın. CHP’nin, Özel’in kamuoyuyla paylaşması gereken nokta Erdoğan’ın bunlar karşısında ne dediği ve hangi adımları attığıdır. Yoksa büyük koalisyon, Cumhur’un dağılması gibi tartışmaların halkın bir kez daha aldatılıp ekonomik program ve baskılar karşısıında tepkilerin yönetilmesinden başka bir anlamı olmayacaktır. Bu sürecin emekçilerin, Kürt halkının, kadınların, gençlerin talepleri açısından bir anlamı var mı, olumlu bir sonuç doğuracak mı? Yoksa egemen siyasetin top sektirmesi olarak ağır faturanın halka çıkarılmasına mı hizmet edecek? Ne yazık ki ilkine dair elimizde tek bir somut gösterge yok.”