Şireci Tekstil işçisi: Ses çıkartmazsak iş güvenliği de temmuz zammı da hayal
“Sesimizi fabrikalarda yükseltmediğimiz her geçen gün yemeklerimizin daha niteliksiz olacağı; makinelerin içerisinde ansızın karşımıza çıkacak yılanlarla karşı karşıya kalacağımız kesindir.”
Fotoğraf: Evrensel
Şireci Tekstil işçisi
Antep
Ağustos 2023’te işçilerine sefalet zammını layık görerek 6 günlük iş bırakma eylemi ile gündeme gelen Şireci Tekstil, son bir ayda ise yemeklerin ve ayranın içinden hamam böcekleri ve solucanların çıkması ve son olarak da iki gün içerisinde yılanların işletmede cirit atması ile gündeme geliyor.
İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin yeterli olmadığı Şireci Tesktil’de, pres bölümü ve tarak bölümünde küçük çaplı yangınların çıkması ile işletme içerisi yoğun bir duman ile doluyor. Yangına müdahale eden ekibin dumandan etkilenmemesi için gereken yangın maskesinin bulunmaması nedeniyle de birçok arkadaş dumandan etkileniyor. Fabrika içerisinde klimanın yetersiz, yoğun bir şekilde toza maruz kalmamak için maske kullanması gerektiği halde, maske isteyen arkadaşlara maskenin olmadığı söyleniyor. Korucu ekipmanlardan biri de yüksek desibele (makine gürültüsü) maruz kalmamak için kulak tıkaçlarının verilmesi, ancak yıllardır bu konuda da hiçbir adım atılmadı. İşletme müdürlerinin işçileri küçümseyerek bu malzemeleri temin etmemesi nedeniyle gelecek yıllarda solunum yetmezliği ve işitme sorunları yaşanması kaçınılmaz olacak.
Kırsal alanda kurulu olan Şireci Tekstil Cotton 2-3-4-5 işletmeleri ilaçlama yapılmadığı için yaz aylarında işçiler için her türlü tehlikelere açık hale geliyor. Son bir hafta içerisinde Cotton 4 ve 5'te yılanlar ortaya çıktı. İki gün önce makine içerisinden çıkan yılanın yavru olması, o makinede temizlik yapan arkadaşımızın belki de şans eseri ısırılmaması bir dahaki sefere ucuz kurtulacak anlamına gelmiyor. Başka bir gün ise tarak makinesine bakan arkadaşımız makine altına kova atmak isterken kova üzerinde ortaya çıkan sarı yılan, arkadaşımıza doğru hamle yapmış arkadaşımız atik hamlesiyle tehlikeden kurtulmuştu.
Yaz aylarına girilmeden ilaçlama gereken kırsal alanlardaki fabrikalarda hâlâ ilaçlama yapılmaması işçilere ucuz işçilik gözüyle bakılması dışında çalışanlarının canlarının bir değeri olmadığını gösteriyor. Büyük firmaların yemeklerinden hamam böcekleri ve solucanların çıkması, yetkililer tarafından yeterince denetlemenin yapılmadığının ispatı olduğu gibi, işletmelerde korucu ekipmanların olmaması ve zararlı böcekler için ilaçlamanın yapılmaması işçi sağlığı ve iş güvenliği yetkilileri tarafından da denetim yapılmadığını gösteriyor.
ONURLU BİR YAŞAM İÇİN MÜCADELEYE
Temmuz ayı yaklaşırken hükümetin temmuz zammı için kapıları kapatması ve enflasyonun düşmesini vadeden Şimşek’in kamuda tasarruf adı altında kemer sıkma politikasına geçmesi ile görüyoruz ki her dönem yaşanan ekonomik krizlerde olduğu gibi yine fedakarlık vatandaşlardan, emekçilerden isteniyor.
Artan döviz kuru ve yükselen enflasyonla patronların kârı artarken, iktidar yandaşı basın kuruluşlarının enflasyonu asgari ücrete bağlaması ile işçi ve emekçilerin açlığa, sefalete yoksulluğa mahkum edilmeye çalışıldığını görüyoruz.
Temmuz ayı yaklaşırken fabrikalarda ek zam talebi her geçen gün işçiler arasında daha fazla konuşuluyor. Patronların ek zam verme gibi niyetlerinin olmadığının farkındayız. Nitekim bugün elde ettiğimiz hakların hiçbirini işverenler babalarının hayrına vermedi. Bu hakların elde edilmesi için fedakarlık edip bedel ödeyenler işçiler sayesinde bu kazanımları elde ettik. AKP hükümeti ise bu hakları elimizden alıp tamamen patronları destekliyor.
Temmuz ayı yaklaşırken Başpınar OSB'de ek zam verilmeme ihtimaline karşı hazırlıklar yapmamız gerekiyor. Ek zam talebi dışında niteliksiz çıkan yemeklerin kalitesinin ve iş sağlığı ve güvenliğinin ve diğer bir önemli husus olan banka promosyonlarını da gündemimize almamız lazım. Sesimizi fabrikalarda yükseltmediğimiz her geçen günde yemeklerimizin daha da niteliksiz olacağı; makinelerin içerisinde ansızın karşımıza çıkacak yılanlar ve akrepler ile karşı karşıya kalacağımız kesindir.