‘Kıyılar özel mülk değil, hepimizindir’
Kıyıların Kültür ve Turizm Bakanlığı, MUÇEV ya da şirketler tarafından işletilebileceği yönündeki projeye tepki gösteren Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı "Kıyılar özel mülk değil, hepimizindir" dedi.
Fotoğraf: Çeşme Çevre Platformu
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, “Kıyılar halkındır” projesini açıkladı ancak bu kapsamda kıyıların Kültür ve Turizm Bakanlığı, MUÇEV ya da şirketler tarafından işletilebileceğini duyurmuştu. Bakanlığın açıklaması üzerine aylardır kıyıların ekosisteminin korunması ve halkın ücretsiz olarak faydalanması için mücadele veren Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı (KIYIDA) açıklama yaptı. Kıyıların en çok oteller tarafından işgal edildiğine dikkat çeken KIYIDA, “Kıyılar ticarileştirilemez ve tamamen özgür bırakılmalıdır” dedi.
"YASALARA GÖRE KIYILAR ÖZELLEŞTİRİLEMEZ"
Kıyı ekosisteminin korunmasını ve kıyılara tüm insanların eşit ve ücretsiz ulaşımının sağlanmasını savunan KIYIDA, “Kıyılar sadece insanların değil, deniz ve kara ekosistemlerinin buluşma noktasıdır. Tüm kıyıların ciddi ölçekte işgal altında olması nedeniyle, insanlar olarak denize ve kıyılara ulaşamıyoruz. İşgal diyoruz, çünkü Anayasa 43. maddesi ve Kıyı Kanunu’nun özellikle 5. ve 6. maddeleriyle; kıyıların kullanımında kamu yararının gözetilmesi gerektiği ve herkesin kıyılara serbest şekilde erişmesinin güvence altına alındığına bir kez daha dikkat çekmek istiyoruz. Kıyı hareketleri olarak, güvencemizi yasalardan alıyor, kamusal haklarımızı savunuyoruz. Yasalar açık; kıyılar özelleştirilmeye konu edilemez, yani ticarileştirilemez ve tamamen özgür bırakılmalıdır” ifadelerini kullandı.
"YEREL YÖNETİMLERİN SORUMLULUKLARI VAR"
Bakanlığın “Kıyılar halkındır” projesiyle kıyıları halka değil özelleştirmeye açtığını ifade eden KIYIDA, “Bu proje işlenen suçların devamı anlamına geliyor. Kıyılar ticari bir mülk değildir ve o nedenle işletilemez. Biz kıyı hareketleri olarak, kıyıların bakanlık, yerel yönetimler, şirketler gibi aracılığıyla işletilmesini değil, kıyı ekosisteminin korunmasını öncelik alarak, insanların serbestçe ulaşabileceği bir düzenlemeyi talep ediyoruz. Yerel yönetimlerin, kıyıların temizliği, şemsiye, tuvalet, duş gibi kullanım ihtiyaçlarının karşılaması konusundaki yasal yükümlülüklerini hatırlatıyoruz” diyerek kıyılarda sunulan hizmetlerin de yerel yönetimler tarafından karşılanması gerektiğine vurgu yaptı.
"EN BÜYÜK ZORLUĞU OTEL İŞLETMELERİ ÇIKARIYOR"
Bakanlığın, otel işletmelerinin kıyı işgali yapmadığı savunmasına dikkat çeken KIYIDA, “Bakanlık otel işletmelerinin sorun oluşturmadığı, insanların kıyılara ulaşması konusunda hoşgörülü davrandıklarını söylüyor. Oysa bizler yerellerimizden biliyoruz ki, kıyı işgalleri konusunda en geniş hacmi otel işletmeleri kaplıyor. Duvarlarla, çitlerle, kapılarla, bariyerlerle halkın kıyılara erişimi konusunda katı engeller oluşturulduğunu biliyoruz. Üstelik, yasal haklarımız çerçevesinde kıyıya ulaşmak istediğimizde, şiddet düzeyine varabilecek müdahalelere de maruz kalıyoruz. Yıllardır pek çok yaşam alanının sermaye gruplarına nasıl peşkeş çekildiğini, bu talan politikaları sonucunda nasıl bir ekolojik yıkım yarattığını da biliyoruz. Kıyıların yıkımına ve işgaline izin vermeyeceğimizi, herhangi bir ticarileştirmeye dayalı modeli kabul etmeyeceğimizi, tüm kıyılar özgür kalana kadar mücadelemize devam edeceğimizi kamuoyuyla saygı ve sevgiyle paylaşıyoruz” ifadelerine yer verdi. (HABER MERKEZİ)