18 Haziran 2024 13:00

İsrail’de ordu ile hükümet arasında neler oluyor?

Gazze’deki durum ve Hizbullah’la savaş hazırlığı tartışılırken Netanyahu ile ordu arasında gerilim iddiası gündemde. Soykırım savaşı İsrail’in silah ihracatında rekor kırmasını da engellememiş.

Fotoğraf: Nedal Eshtayah/AA

Paylaş

İsrail basını, İsrail ordusunun komuta kademesi askerlere bir mola vermek ve kuzeyde Lübnan Hizbullah’ı ile daha büyük çatışmalara hazırlanmak için Refah’taki operasyonu sona erdirmek istediğini, ancak Başbakan Benyamin Netanyahu’nun saldırıların durmasına karşı olması nedeniyle gerilim yaşandığını yazıyor.

Haartez gazetesinde Amos Harel imzalı habere göre, Netanyahu ile İsrail Savunma Kuvvetleri ve Şin Bet güvenlik teşkilatı yönetimi arasındaki son derece gergin ilişkiler yakında yeni bir engelle karşı karşıya kalacak: Savunma Bakanı Yoav Gallant ve generaller Refah’taki operasyonların bir an önce sona erdirilmesini, Gazze Şeridi’ne sınırlı baskınlar düzenlenmesini ve ordunun kuzeyde Hizbullah’la topyekün bir savaş ihtimaline karşı hazırlıklara yoğunlaşmasını istiyor.

Netanyahu’nun ise Gazze’den ayrılma konusunda “isteksiz” ve Gallant ile Genelkurmay Başkanı Herzl Halevi’nin Hamas’la bir rehine anlaşması yapmaya verdikleri aciliyet ve önemi paylaşmadığı ileri sürülüyor. Habere göre, bu konuda “fırtınalı bir çatışma” bekleniyor. Netanyahu pazar günü kabine toplantısında yaptığı açıklamalarda şu ifadeleri kullanmıştı: “Biz ordusu olan bir ülkeyiz, ülkesi olan bir ordu değil.”

Haaretz’e göre ordu yönetimiyle gerilimi tırmandırmak “Bu süreçte dikkatleri hafta sonu Refah’ta yaşanan ağır kayıplardan ve ultra-Ortodoksları askerlikten muaf tutan yasaların geçmesini sağlama çabalarına yönelik kamuoyu eleştirilerinden başka yöne çekmek için uygun oldu.”

GAZZE’DEN SONRA HİZBULLAH VE İRAN’LA SAVAŞ!

Netanyahu’nun yakın çalışma arkadaşı Tuğgeneral Effi Eitam ise, 103FM radyosuna verdiği mülakatta savaşın üç yıl süreceğini söyledi: Gazze’de bir yıl yakında tamamlanacak, Lübnan’da bir yıl ve nihayetinde ‘İran’la ilgili her şeyi şekillendirmek için’ üçüncü bir yıl.

Hafta sonu Yedioth Ahronoth gazetesi tarafından alıntılanan açıklamalarında Genelkurmay Başkanı Herzl Halevi ise İsrail’in son Hamas taburlarını yenmeye yakın olduğunu ve birkaç hafta içinde Refah’taki ve aslında tüm Gazze Şeridi’ndeki operasyonları azaltabileceğini ileri sürdü. Bu süreçte hem düzenli ordudan hem de yedeklerden büyük bir kuvvet, “Lübnan’la ilgili hazırlıklar” için ve bu kadar uzun süren bir savaştan sonra gerekli dinlenme ve tazelenme için serbest kalacak.

Haberde “Biden yönetimi zorluk çıkardığı” ve “planlandığı gibi iki tümen kullanmak yerine tek tümenli bir operasyon yapmaya zorladığı” için Refah operasyonunun istenen başarıyı elde edemediği ileri sürülürken “Operasyon planları aceleyle değiştirildi ve operasyondan elde edilen faydanın kapsamı azaltıldı” da deniyor.

"REFAH ABD YÜZÜNDEN BAŞARILI OLMADI"

“Yaklaşık bir buçuk ay sonra, İsrail birliklerinin Refah’ın merkezine girmesine yönelik Amerikan yasağı hâlâ yürürlükte. Operasyon şu ana kadar Mısır sınırı boyunca uzanan ve tamamı ele geçirilen Philadelphi koridoruna ve Refah’ın bazı mahallelerine yoğunlaşmış durumda” denilen haberde şu ifadeler kullanıldı: “Yine de Refah’ta askerlerin ne için öldürüldüğünü ve başbakanın gerçeklikle hiçbir bağlantısı olmadan ısrarla bahsettiği ‘topyekun zafer ‘in ötesinde amacın ne olduğunu halka açıklamak zor. Güvenlik iş birliği çatırdıyor ve sadece Amerikalılarla değil. İsrail’in Refah sınır kapısını ele geçirmesi Mısır’ı kızdırıyor ve şu anda, İsrail güçlerini aylarca dar koridorda saldırıya maruz bırakmadan başka bir tarafa devredilmesini sağlayacak bir düzenleme bulmak zor.”

BIDEN’IN TEMSİLCİSİ BEYRUT VE KUDÜS MESAİSİNDE

ABD Başkanı Joe Biden’ın özel temsilcisi Amos Hochstein ise bugün Beyrut ve Kudüs arasında yeni bir tur için bölgeye geldi. Washington’daki yetkililer İsrail ve Hizbullah arasında son dönemde artan çatışmalardan “endişe” duyuyor ve bir kez daha topyekün bir savaşın patlak vermesini önlemeye çalıştıklarını iddia ediyor. Ancak ABD elçisi Amos Hochstein Beyrut öncesi Kudüs’te Başbakan Netanyahu ile bir araya geldi ve burada  “Hizbullah, Hamas’a kalkan olabilmek için Lübnan’ın geleceğini tehlikeye atıyor. İsrail, Lübnan ile sınırımız boyunca güvenlik yeniden tesis edilene kadar sivillerini korumak için gerekli tedbirleri alacaktır” diyerek Hizbullah’ı hedef gösterdi.

Hochstein’ın gelişinden hemen önce, İsrail Ordusu Sözcüsü Daniel Hagari ise pazar günü yabancı medya aracılığıyla mesajlar iletmek üzere gönderildi. Hagari de benzer şekilde, “Hizbullah’ın artan saldırganlığı bizi Lübnan ve tüm bölge için yıkıcı sonuçları olabilecek daha büyük bir tırmanmanın eşiğine getiriyor” ifadelerini kullanmıştı.

Hochstein, Beyrut'ta da gazetecilere yaptığı açıklamada, “Mavi Hat boyunca İsrail ve Hizbullah arasındaki çatışma yeterince uzun sürdü. Masum insanlar ölüyor, mülkler zarar görüyor, aileler parçalanıyor ve Lübnan ekonomisi gerilemeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.

7 Ekim sonrası İsral-Lübnan sınırında başlayan çoğunlukla düşük yoğunluklu saldırı ve çatışmalar 8 ayda Hizbullah saflarında 340 can kaybına yol açtı. Ancak Hizbullah geri adım atmadı.

KABİNE SAVAŞI NASIL YÜRÜTECEK?

Öte yandan Haaretz’in haberinde Netanyahu’nun savaş kabinesinin dağıtılması “öngörülebilir bir durum” olarak nitelendirildi ve “Ulusal Birlik Partisi’nden Benny Gantz ve Gadi Eisenkot’un istifasının ardından başbakan, aşırı sağcı bakanlar Bezalel Smotrich ve Itamar Ben-Gvir’in sınırlı savaş kabinesine katılma taleplerinden endişe duyuyordu. Netanyahu ana istişarelerin bundan böyle başka bir sınırlı istişare forumu aracılığıyla yürütüleceğini açıkladı. Başka bir deyişle, bu forumda kendisi, Gallant, Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer, Knesset üyesi Arye Dery ve savunma teşkilatının üst düzey üyeleri yer alacak. Ancak kampanyanın geleceği konusundaki anlaşmazlık gibi temel kararların nerede alınacağı tam olarak belli değil. Netanyahu’nun kesin çoğunluğa sahip olduğu daha geniş güvenlik kabinesi mi olacak?​” sorusu gündeme getirildi.

İSRAİL’İN ASKERİ İHRACATI REKOR KIRDI

Pazartesi günü İsrail Savunma Bakanlığının açıkladığı verilere göre İsrail geçen yıl üst üste üçüncü kez askeri ihracatta rekor kırdı ve İsrail 13 milyar dolar değerinde silah sattı. İhracatın hızı ekim ayında Gazze işgalinin başlamasından sonra bile önemli ölçüde yavaşlamadı. Savunma Bakanlığı, ordunun acil ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olmak gerekçesiyle bazı düzenlemeler yaptı ve bu durum İsrail’in yabancı alıcı ülkeleri tarafından “anlayışla” karşılandı.

SOYKIRIMCIDAN KİM SİLAH ALIYOR?

İsrail ihracatının nereye gittiğine dair ülke bazında ayrıntılı bilgi vermiyor, ancak bölgesel bazda veri sunuyor. Asya-Pasifik bölgesi toplamın yüzde 48’ini oluşturarak “müşteri” listesinin başını çekiyor. Haaretz’e göre Hindistan’ın İsrail’in 1 numaralı ihracat müşterisi olduğu varsayılabilir. Avrupa yüzde 35’lik oranla ikinci sırada yer alırken, bu oran Ukrayna’daki savaş nedeniyle artmaya devam ediyor. Kuzey Amerika yüzde 9 ile üçüncü sırada yer alırken Afrika’nın payı yüzde 1’de kaldı.

Füze savunma sistemleri ürün listesinde başı çekmeye devam ediyor (yüzde 36 ile). Nisan ayında İran’ın roket atışını gerçekleştirdiği gecedeki “başarı”nın ilgiyi arttırdığı belirtiliyor.

Öte yandan ABD Başkanı Biden, İsrail hava kuvvetlerine 3 bin 500 hassas bomba sevkiyatını ertelemişti. İsrail Savunma Bakanı Gallant ve bakanlığın genel müdürü Tümgeneral Eyal Zamir önümüzdeki hafta yeniden ABD’ye gidecek. Mühimmat konusunun gündemin üst sıralarında yer alacağı tahmin ediliyor. (DIŞ HABERLER)

ÖNCEKİ HABER

Kayseri'de kocası tarafından bıçaklanan kadın hayatını kaybetti

SONRAKİ HABER

115 yazar ve sanatçıdan kayyum tepkisi: Kayyum hukuksuzdur, geri çekilmelidir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa