Öztürk Türkdoğan: Kötüleşme nerede başladıysa normalleşme orada başlar

Dilan TEMİZ
Diyarbakır

DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Sözcüsü Öztürk Türkdoğan, TBMM’de yaptığı konuşma sebebiyle AKP'yi ve milletvekili Haluk İpek’i eleştirdi. Türkdoğan, AKP'nin hakkında dava ve soruşturma bulunan adaylarla kaos yaratmaya çalıştığını belirtmişti. Türkdoğan, yapılan hukuksuz uygulamalara ve Kürtlere yönelik baskılara dikkat çekerek, hükümetin seçimlerde hile yapma girişimlerine ve kayyum politikalarına işaret ederek, “Türkiye’nin normalleşmesi için Kürt meselesinden başlanması gerekir” dedi.

"ADALET BAKANLIĞININ RESMİ İSTATİSTİKLERİNE BAKIN"

DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Sözcüsü Öztürk Türkdoğan, TBMM’de yaptığı konuşmada AKP Amasya Milletvekili Haluk İpek’in hakkında dava ve soruşturma bulunan kişilerin aday yapılmasına yönelik eleştirilerine yanıt verdi. Türkdoğan, AKP'nin bu tür adaylarla kaos yaratmaya çalıştığını ileri sürerek, DEM Parti olarak aday belirleme sürecinde ne kadar dikkatli davrandıklarını vurguladı. Türkdoğan, "Yargıtayda istinafta olanları bile almadık, soruşturması olanları mecburen aldık çünkü yasa öyle diyor. Kendileri sanırım Türkiye’de yaşamıyor. Türkiye’de siyaset yapan herkesin özellikle Kürtler söz konusu olduğunda soruşturmalarla karşı karşıya kalması kaçınılmaz. Soğan ve patatesin terörist ilan edildiği bir ülkede siyaset yapan herkesin soruşturması olmaması mümkün değil. Milletvekili arkadaş Adalet Bakanlığının resmi istatistiklerini incelediğinde ne demek istediğimi anlayacaktır" dedi.

Son dönemde FETÖ ile ilgili ilginç söylemler olduğunu belirten Türkdoğan, Doğu Perinçek'in bile örgütün tepe kesimi ile tabanını ayırma ihtiyacı duyduğunu dile getirdi. 2016'dan bu yana yüz binlerce insanın işinden edildiğini, milyonlarca insana soruşturma ve dava açıldığını hatırlatan Türkdoğan, "Bu Kürtlere yıllardır yapılıyor, bu örneği onun için verdim" dedi.

"TERÖRLE MÜCADELE KANUNUYLA HERKES TERÖRİST İLAN EDİLİYOR"

Türkdoğan, AKP'nin hukuksuz uygulamalarını eleştirerek, Hakkâri Belediyesi Eş Başkanı Mehmet Akış’ın devam eden davasının tutuksuz sürmesine rağmen yeni bir soruşturma numarası verilerek gözaltına alındığını söyledi. "Soruşturması olmayanları bile yeni soruşturma numarası verip hemen gözaltına alabilirler. Bu geniş tanımlarla herkes her an terörist olabilir" diyen Türkdoğan, Türkiye’de terörle mücadele kanunlarının bu tür keyfi uygulamalara izin verdiğini belirtti.

Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye vize serbestisi sağlamasının ön koşulunun, terörle mücadele kanunundaki terör tanımının daraltılması olduğunu belirten Türkdoğan, "Avrupa Birliği yıllardır Türkiye’ye bunu söylüyor" dedi. Terörle Mücadele Kanunu’nun geniş bir tanım içerdiğini ve bu nedenle ifade özgürlüğü ile siyaset yapma hakkının ihlal edildiğini vurgulayan Türkdoğan, Türkiye'nin bu yasalar nedeniyle Avrupa Birliği’ne katılamadığını ve vize serbestisinden yararlanamadığını söyledi.

"SEÇİM SONUÇLARINDAN DERS ÇIKARMALARI GEREKİYOR"

Türkdoğan, AKP'nin seçim öncesinde 1 Ekim 2023'ten bu yana yaklaşık 54 bin asker ve polisin seçmen olarak kaydırılmasıyla ilgili itirazlarını dile getirdi. AKP’nin kayyum atadığı belediyeleri seçim yoluyla almak için asker ve polis kaydırması yaptığını ifade eden Türkdoğan, “Şırnak, Hakkâri, Kars, Iğdır, Ağrı, Siirt ve Bitlis gibi kent merkezlerinde bu uygulanmaya çalışıldı. 54 bin seçmeni boşu boşuna kaydırmadılar" diye konuştu.

İktidarın, başından beri kayyum planının olduğunu söyleyen Türkdoğan şöyle konuştu: “Seçme ve seçilme hakkına bu kadar müdahaleyi açıktan yapamayacaklarını düşündükleri için bahane yaratıyor. Biz de diyoruz ki artık ikinci partisiniz memleketi getirdiğiniz nokta belli bu politikalardan vazgeçin. 31 Mart seçim sonuçlarından bir ders çıkarmaları gerekiyor. Bütün bu hilelere rağmen halk çok ciddi bir ders verince AKP ikinci parti oldu. Biz parti olarak siyaseten gücümüzü koruduk, kayyum atanan belediyelerimizi geri aldık.”

"KAYYUM HER ŞEYİN ÜSTÜNÜ ÖRTÜYOR"

Kayyum atamalarının arkasında ciddi yolsuzluk iddialarının olduğunu söyleyen Türkdoğan, kamu kaynaklarının kayyumlar aracılığıyla peşkeş çekildiğini söyledi: "Belediyeleri borçlandırdıkları 300 küsur milyon liranın hesabını sorsunlar. Kayyumlar her şeyi örtbas ediyor.” DEM Parti ve diğer emek ve demokrasi güçlerinin kayyum atamalarına karşı ciddi bir itirazda bulunduğunu ifade eden Türkdoğan, CHP, Saadet Partisi, Gelecek Partisi ve İyi Parti’nin bile bu konuda net bir duruş sergilediğini vurguladı.

"DEMOKRASİDEN YANA TUTUM SERGİLEDİLER"

Türkdoğan, CHP'nin kayyumlar konusunda demokrasiden yana net bir tutum sergilediğini belirterek CHP’nin diyalog sürecini muhafaza etmesinin olumlu olduğunu belirterek 1991'de SHP ile Doğru Yol Partisinin ittifakından sosyal demokratların zarar gördüğünü hatırlattı. Türkdoğan, “Türkiye’de sosyal demokratlara naçizane önerim; bu insanlar siyasi olarak ömrünün sonuna gelmiştir. Dikkatli olmak gerekiyor. Diyalog her zaman olacak muhalefet her zaman görevini yapacak. Ama bu kadar kötü bir tabloya ortak olunmaz. Yani bu kadar ağır bir ekonomik krizi atlatmak için yoksul halk kesimlerinin sırtına yük bindiriliyor. Türkiye halklarına acı reçete içinde bir dönemde böyle bir iktidarla iş birliği yapılır mı? Yaparsanız bunun bedelini ödersiniz, halk size bunun bedelini sorar” şeklinde konuştu.

"BARIŞ DEMESİ YETERLİ"

Kürt meselesinde daha dikkatli olunması gerektiğinin altını çizen Türkdoğan, “AKP zaten barışa dönecekse bunun için diğer partiler hazır zaten. Bunun için normalleşme demeye gerek yok barış demesi yeterli, normalleşme demek yerine hapisteki siyasetçileri serbest bırakması yeterli. Terörle Mücadele Kanunu’nda terör tanımını değiştirmesi yeterli. Adım atması lazım” dedi.

Türkiye’nin normalleşmesi için Kürt meselesinden başlanması gerektiğini savunan Türkdoğan, İmralı tecridinin kaldırılması ve Terörle Mücadele Kanunu’nda değişiklik yapılması gerektiğini belirtti: “Türkiye gerçekten normalleşecekse siz bir uygulamayı nerede başlattıysanız kötüleşme nerede başladıysa normalleşme orada başlar. Türkiye Kürt meselesinde savaş seçeneğini seçerek anormal bir noktaya doğru gitti. Normalleşmek istiyorsanız Kürt meselesinden başlamanız lazım.”

Türkdoğan, Türkiye'nin ekonomik kriz, hayat pahalılığı, işsizlik ve yoksulluk gibi sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirterek, hükümetin politikalarını eleştirdi. Türkiye halklarına daha iyi bir gelecek sağlanması gerektiğini savunan Türkdoğan, DEM Parti olarak demokrasi ve barış için mücadele etmeye devam edeceklerini ifade etti.