23 Haziran 2024 03:47
Son Güncellenme Tarihi: 23 Haziran 2024 08:04

İşçilerin ortak talebi: Temmuzda ücretlere ek zam şart!

Türkiye'nin dört bir yanından, farklı iş kollarından işçilerin ek zam talebi büyüyor. Artan yoksulluk karşısında eriyen ücretlerine zam isteyen işçiler temmuzda ek zam istiyor.

Hilal Tok/Evrensel

Paylaş

Hilal TOK
Zeliş IRMAK

Ocak ayından bugüne eriyen ücretler, temel tüketim maddelerine gelen zamlar temmuz ayında asgari ücret başta olmak üzere tüm ücretlerin artırılması talebini büyütüyor. Patronlar ve hükümet ara zam talebini bastırmaya çalışırken pek çok farklı ilden ve iş kolundan işçiler derinleşen yoksulluğu anlatarak bir kez daha seslendi: “Temmuzda ücretlere ek zam şart!”

"OCAKTAKİ ZAM ERİDİ GİTTİ"

1 yıllık Munzur Su işçisi / Dersim: Yoksulluk sınırı 58 bin TL. İşçi sınıfı kıt kanaat geçiniyor. Çoğu ek iş yapıyor. Çocuğunu okutamayanlar var. En düşük ev kirası 15 bin lira. 8 saat çalışıyoruz, aldığımız yevmiye 572 bin TL. Bir porsiyon yemek 300 TL. Ailemize yemek bile ısmarlayamıyoruz. Asgari ücret en düşük 45 bin lira olmalı.

12 yıllık Munzur Su işçisi / Dersim: Temmuzda ücret zammı enflasyonun çift hanelerden düşmediği bir ülkede olmazsa olmaz. Ocak ayında aldığım 5 litre sıvı yağ 145 liraydı, şimdi 219 lira. İçtiğim çay 5 liradan 7 buçuk liraya, simit 7 liradan 17 liraya çıktı. Ücretlerimizin ne hale geldiğini varın siz hesaplayın.

4 yıllık Munzur Su işçisi / Dersim: Enflasyona bakın; ocakta yapılan zam eridi gitti.

6 yıllık Munzur Su işçisi: Bekar olmama rağmen geçinemiyorum. Zam şart!

5 yıllık tekstil işçisi / Erzincan: “Devlet zam vermedi. Biz de vermek zorunda değiliz” diyor patronlar. Kıdem farkımız yok. Artık aldığımız asgari ücret de yetmiyor. Fahiş zamlar karşısında ücretlerimiz eriyip gitti. Açlık sınırı altında kaldık.

5 yıllık tekstil işçisi / Kars: Asgari ücret Kars kadar küçük, ulaşımı kolay bir yerde bile yeteriz. Kiralar bile 8-10 bin TL arası. İki öğrencisi olan dört kişilik bir ailenin asgari ücretle geçinmesi imkansız. Her aya önceki aydan borçlu giriyoruz. Temmuz zammı enflasyonla eriyeni bir nebze de olsa iyileştirecektir.

4 yıllık çağrı merkezi işçisi / Kars: Temmuz zammı tüm çalışanlar için yapılmalı. Emekli aylığı zammı da gerçek enflasyonun altında kalmamalı. Yeni yılda ücretler yüzde 40-45 bandında eridi ve daha yılın yarısındayız! Temmuz zammı en azından bir nebze nefes almamızı sağlayacak.

13 yıllık çağrı merkezi işçisi kadın / Kars: Asgari ücretle çalışıyorum ve bu ücretten memnun değilim. 20 bin olsa kime yetecek? Başımızdaki iktidarın bir an önce gitmesi lazım.

"SÖZLEŞME ZAMMI 6 AYDA ERİDİ"

İGDAŞ işçisi / İstanbul: Martta yeni TİS yapıldı ama yeterli olmadı. 6 ay dolmadan ücretler eridi. Biz de kendi iş kolumuzda ara zammı dillendiriyoruz ama sendika oralı değil, ses çıkarmıyor.

Deri işçisi Ayşe / İstanbul: Asgari ücrete zam yapılmalı. Biz asgari ücretin üzerinde çalışıyoruz ama bu da yeterli değil. Ara zammın bizi etkileyeceğini düşünmüyorum, sözleşme dönemlerimiz belli.

Hitachi işçisi / İstanbul: TÜİK gerçek enflasyon verilerini yansıtmıyor. Bu nedenle sözleşmelere de gerçek rakamlar yansımıyor. Asgari ücret başta olmak üzere tüm ücretlere ek zam şart. MESS ile sözleşme görüşmelerimizde TÜİK verileri baz alındığı sürece zam teklifleri yine düşük kalacak, istediğimiz zamlar verilmeyecek. Öte yandan maaşlarımızın erimesine de engel olunacak bir çözüm bulunmalı.

Yemekhane işçisi / İstanbul: Kamuda çalışan taşeron işçiyim. 20 binin biraz üzerine ücret alıyorum. Fakat yine de hak ettiğimizin altında. 3 çocuğum var, 3’ü de okuyor. Çocukları ne geziye gönderebiliyorum ne etüde. Ne servise verebiliyorum ne de sağlıklı beslenebiliyorlar. Market alışverişinden bile kısıyoruz. Elbette temmuzda bir ek zam şart. Fakat geçenlerde zam talep ettiğimizde ‘Sizin şartnameniz bu. Zam mam yok’ denildi. Üstelik ağır şartlarda çalışıyoruz. Yıllık izin haklarımı kullanmama izin verilmiyor, bayramda bile çalıştım.

Yemekhane işçisi kadın / Kocaeli: Sadece ücret zammı yetmiyor ki. Ücretlere zam veriliyor arkasından gıda dahil her şeye zam yapılıyor. Ücretlere zam verilsin ama temel tüketime yapılan zamlar da durdurulsun. Sadece ücretlere zam yapılması yetmez. Çocuğumu belediye kreşine gönderiyorum orada bile yıl ortasında zam yaptılar.

Hava ikmal işçisi / Eskişehir: İktidar yaptığı hataların bedelini yoksulluk sınırı altındaki işçilere ödetiyor. Hükümet ve Türk-iş el ele vermiş, işçi sınıfının mezarını kazmaya devam etmektedir.

Tepebaşı Belediyesi İşçisi / Eskişehir: Marketler hiç durmuyor; bir aldığını bir daha aynı fiyata bulamıyorsun. Et, tavuk her hafta artıyor. Hükümet ‘Fahiş fiyat olmayacak’ dedi ama gelişme yok. Zaten tasarruf tedbirleriyle servisler kalktı, fazla mesai kalktı. İnsanların ancak karnı doyuyor. Dondurmanın bir topu 50 lira; çocuk isteyecek diye bir yere götüremiyoruz. Bayram boyunca evde televizyon izledik çocuklarla. Pazarda meyvelerin fiyatı hep yarım kilo yazılmış. Karpuzlar yarım satılıyor. Hep kartlar dolu. Ara zam yapılması gerekli tabii ki.

"EMEKLİYKEN ÇALIŞIYORSAM DEMEKKİ ÜCRETLER DÜŞÜK"

Coreal Alüminyum işçisi / Kayseri: 15 yıldır Coreal’deyim. EYT’den emekli olup çalışmaya devam etmek zorunda kalanlardanım. Temmuzda zam neden mi olmalı? Emekli olup hâlâ çalışıyorsam demek ki ücretler düşük. Ücretlerimiz yüzde 80 oranında eridi.

Hasçelik Halat işçisi / Kayseri: Bekar olduğum halde ücretim yetmiyor. 10 yıldır işçilik yapıyorum ama bayramda tatile gitmek istedim, gidemedim. Evdeki hesap çarşıya uymadı. Bu yaşıma geldim köyümden başka bir yere gidemedim. Ücretlere temmuzda kesin zam olmalı. İmzalanan toplu sözleşmeler bırakın 2 yılı, 6 ay bile bizi götürmüyor.

Askeri iş kolunda çalışan işçi / Kayseri: Evli ve çocukluyum. Kamu işçiliğinin bugünlerde hiçbir kıymeti kalmadı. Biz savunma sanayine, patronlara servet kazandırıyoruz. Bu serveti kazandıranların ne kamuda ne özelde bir değeri yok. Ücretlerimize kesinlikle zam olmalı. Ücretlerimiz yoksulluk sınırına çekilirse ancak geçinebiliriz. Günü kurtarmak da yetmez.

Kamu işçisi / Kayseri: Eşim memur olarak çalışıyor. İki kişi çalıştığımız için eve giren gelir yoksulluk sınırının üstünde. Buna rağmen alışveriş yaparken hesap kitap yapıyoruz. Her şey akşamdan sabaha zamlanıyor. Tatil için bile en ekonomik olanı planlıyoruz. Ücretlerimiz rahat bir yaşama yeten bir ücret olmalı ki rahat edelim. Maaşlarımız yüzde 150 eridi.

Sersim (Simfer) işçisi / Kayseri: Asgari ücretle çalışıyorum. Metal piyasasının çok altında. Evim kira. Eşim evlere temizliğe gidiyor. Her şeyden kısıyoruz. 18 bin lirayla nasıl kafamız rahat olsun? Zam kesinlikle şart.

"ENFLASYONU BENİM SIRTIMDAN MI DÜŞÜRECEKLER?"

Taşeron Algida işçisi / Tekirdağ: Annem babam ve iki çocuğumla birlikte yaşıyorum. Evin tek geliri benim ücretim. Çocuklar okuyor. 29 bin lira ile bu ev döner mi? Çocukların ihtiyacı, okul masrafları karşılanır mı? Çocuklarımı büyütmek için 70-80 bin lira ücret lazım. Bu da bugün için. İki ay sonra ne olur belli değil. AKP zam yapmayacağını söylüyor. Bize zam yaparsa enflasyon artarmış. Bu yalan. Algida yaz dönemi tır üstüne tır çıkarıyor. Onlar kazanırken ben karnımı zor doyuruyorum. Enflasyonu benim sırtımdan mı düşürecekler.

15 yıllık Cevher Tekstil işçisi / Tekirdağ: 26 bin lira ücret alıyorum. Lisede okuyan bir çocuğum var. Evin kredisi 6 bin lira. Ücretlere yıl başında yüzde 50 civarı zam yapıldı. İlk zam yapıldığında iyi gibi geliyor. Ama bir bakıyorsun bir iki ayda eriyip gidiyor. Zamdan önceki ücretimle aldıklarımı şimdi alamıyorum. Asgari ücrete zam olmaz ise patron da bize zam yapmaz. Söyleyeceği söz belli: “Ben devletten zengin miyim?​” Şimdi vergilerde arttı. Biz zam beklerken ücretimiz bu ay düştü. İşçiler olarak ses çıkarmazsak bu zammı yapmayacaklar.

10 yıllık Eren Ayakkabı işçisi / Tekirdağ: Sendikalı olmamıza rağmen fabrikada bir keyfiyet var. Sözleşme maddelerini bile bilmiyoruz. Kök ücretimiz 19 bin ile 22 bin lira arasında değişiyor. Bunun üzerine ikramiye alıyoruz. Bize TÜİK enflasyonu dikkate alınarak zam yapılıyor. Ama patron ayakkabıya ENAG’a göre zam yapıyor. Bu ücretler ile yılı çıkaramayız. Mutlaka başta asgari ücret olmak üzere bütün ücretlere zam yapılmalı. Ücretlerimizdeki vergiler patron tarafından karşılanmalı.

Gelişim Tekstil işçisi/ Tekirdağ: Hükümet zam yapmayacağını söylüyor ama bence yapacak. Beklentiyi azaltıp az da olsa yapacak. Çünkü bu ücretler ile geçim çok zor. Bunu onlar da görüyor. Yoksa patlama olur. Önceden hafta sonları arkadaşlar ile piknik yapardık. Artık ay sonunu bile getiremiyoruz. Birbirimizden borç alıyoruz.

"FABRİKA BÜYÜYOR, BİZ KÜÇÜLÜYORUZ"

58 yaşında Sistem Metal işçisi / Tekirdağ: Emekli olmama rağmen çalışıyorum. Kızımın düğünü yaklaşıyor ne yapacağımı bilmiyorum. Fabrika her yıl büyüyor, biz küçülüyoruz. AKP ücretlere zam yapmayarak patronların daha da zenginleşmesini istiyor. Patronlar birlik, her gün bir patron kurumu açıklama yapıyor. İşçi sendikalarından daha ses çıkmadı. Sokağa dökülmeliyiz. Sendikalar öncülük etmeli.

Kahve Dünyası işçisi kadın / Tekirdağ: Burası tam bir köle pazarı gibi. Geldiğimiz günün parasını veriyorlar. Hafta tatili yapınca ücret kesiliyor. Bankaya yatan parayı çekip tamamını geri veriyoruz. Ayda elime 13-14 bin lira ancak geçiyor. Bir çocuğum lisede okuyor. Eşim de çalışıyor ancak ay sonunu getiremiyoruz. Önceden haftalık pazara çıkardık; artık ancak günlük ihtiyaçları alıyoruz. Temmuz ayında zam yapılmalı. Yoksa karnımızı bile doyuramayacağız. Her şey fakirin sırtına yıkılıyor, şimdi biraz da zenginden alma zamanı.

İstanbul Silah Fabrikası işçisi: 8 yıllık işçiyim, 20 bin lira alıyorum. Fazla mesailerimiz vergi dilimine giriyor. Her şeye zam olduğu için ücretlerimiz eriyor. Hükümetin asgari ücrete temmuzda zam yapmama kararına kızgınız, öfkeliyiz. “Zam yapmıyorum” demek “Aç kalın sürünün” demektir.

OMEGA Motor işçisi / İstanbul: Çalışma koşullarımız ağır, emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Sendikalaşma başladıktan sonra sırf sendika girmesin diye ücretimizi biraz arttırdılar. İğneden ipliğe zam var ama bize zam yok. Fazla mesailerimiz de vergi dilimiyle iç ediliyor. Bu hükümet gitmeli.

Ateş Triko işçisi / İstanbul: 45 yaşındayım, 15 yaşından beri çalışıyorum. Yılda iki ücret zammı şart. İşçiler isyan etme noktasına geldi. Tekstil sektörü sömürü cenneti. İşçiler olarak iş yeri ayırt etmeden birleşip güçlü eylemler yapmamız gerekiyor.

Armsan Silah Sanayi işçisi / İstanbul: Vergi dilimleri nedeniyle ücretimiz eriyip gidiyor. Fazla mesailerimiz işletme hakkı adı altında iç ediliyor. Temmuz zammı olmazsa 30-40 kişi istifa edip fabrikadan ayrılacak. Aslında birleşip eylem yapmamız gerekiyor. İşsizlik tehdidi insanların ayağına pranga gibi yapışmış durumda. Hükümet ve Mehmet Şimsek istifa etsin.

Isuzu işçisi / İstanbul: Sendikalar genel grev kararı almalıdır. Biz Birleşik Metal-İş üyeleriyiz. DİSK ve diğer işçi ve memur sendikaları ek zam için ülke çapında büyük eylemler örgütlemeli.

Uğur Bakuv’dan kadın işçi / İstanbul: Bir ütüde, bir paketlemede, bir ortacıda, bir kalite kontrol bölümünde çalıştırılıyorum. Ücret sabit. Ama her şeye zam yapılıyor. Bir ekmek 10 lira oldu. Asgari ücretin 2 bin lira üstünde alıyorum. Fabrika patronu trilyonları kazanıyor. Temmuzda zam yapılmazsa vah halimize. İşçi birleşip sesini çıkarmazsa hiçbir şey olmaz.

"KART BORÇLARINDAN DAVALIK OLDUK"

Stoger Silah işçisi / İstanbul: İş yerinde Türk Metal örgütlü. Sendikaya rağmen ücretlerimiz düşük. Vergi dilimleri, sendika aidatı, işletme hakkı adı altındaki kesintilerle ücretlerimiz eriyor. Fazla mesailerimiz kesiliyor. Günün koşullarında ek zam şart. Kredi kartı borçlarından bankalarla davalık olduk, sürünüyoruz. Sendika ayrımı olmadan genel grev yapılmalı. Sendikalar birleşmezse işçiler kendiliğinden eylemler yapacak. Kimse de durduramaz bizleri.

Ataşehir Belediyesi işçisi / İstanbul: TİS sürecinde olmamıza rağmen ek zam ve sosyal haklarımızdaki iyileştirmeler yeterli olmadı. Ek zam düşük tutuldu. Kira ve temel tüketim mallarına yapılan zamlar göz önüne alınarak ücretlerimiz yoksulluk sınırına çekilsin. Genel-İş CHP'nin arka bahçesi gibi davranıp bizi açlığa mahkum etmesin.

Alan Döküm işçisi / İstanbul: İş yerinde zehir soluyoruz. Ağır koşullarda çalışmama rağmen 35 bin lira alıyorum, 18 bin lira kira veriyorum. Bel fıtığı, akciğer hastalıklarıyla uğraşıyorum. Vergi dilimi ile ücretlerimiz kesiliyor. Artık vergi alınmasın bizden. Yılda iki kez zam yapılsın ücretlerimize.

Öz Döksan işçisi / İstanbul: 30 bin lira alıyorum. Hafta sonu ek işlere gidiyorum. Kağıt ve plastik şişe toplayıp satıyorum. Üç çocuğum okuyor. Temmuzda da sonraki aylarda da zam şart. Zam olmazsa ‘yeter’ deyip sokağa çıkacağız başka yolu yok. Şimşek programını reddediyoruz.

Özçelik Döküm işçisi / İstanbul: İMES'in kuruluşundan beri çalışıyorum aldığım ücret 30 bin lira. Utanç verici bir durum.

Emek Paslanmaz Çelik işçisi / İstanbul: Kulaklarımızı sağır eden zımpara sesleri içinde, metal tozlarını yutarak sağlığımızı kaybediyoruz. Aldığımız ücret mesailerle birlikte25 bin lira.

Aslan Metal İşçisi / İstanbul: Asgari ücrete ve maaşlarımıza zam yapılmazsa çocuklarımızı okula gönderemeyeceğiz. Aldığım ücret 25 bin lira, 17 bin lira kira veriyorum. 4 aydır et yüzü görmedik. İki kredi kartı borcundan davalık oldum. Bizi bu duruma getiren 22 yıllık AKP hükümeti.

Petrokimya işçisi / İstanbul: Ücretler yüksek olduğu için enflasyon yükselmiyor, enflasyon yükseldiği için ücretlere zam yapılmak durumunda kalınıyor ve hükümet de bunun farkında. Şirketlerin milyarlarca liralık vergi borçları silinirken emeği ile geçinen insanların alım gücü azaltılarak ne enflasyon düşer, ne de ekonomi düzelir. Bu yüzden temmuzda zam yapılmalı ve tüm ücretler yoksulluk sınırı üzerine çekilmeli.

"TÜM ÜCRETLERE ZAM YAPILMALI"

2 yıllık Ford işçisi: Yeni yıldan bugüne sanki hiç zam almamış gibiyiz. Yüzde 27’lik vergi dilimine girdiğimiz için aldığımız zam hiçbir anlam ifade etmiyor, yaşam şartlarımızı iyileştirmiyor. Zira ortada gün gibi bir gerçek var ki, bu şartlarda, özellikle asgari ücrete yaşamak çok çok zor. Milyonlarca insanın mağduriyeti söz konusu.

22 yaşında Sağlık İşçisi/Eskişehir: Hayat git gide daha da yaşanmaz hâle geldi. Böyle giderse asgari ücret zammı hayat pahalılığına göre gerekirse her ay artırılmalı. Ev kiramız bile 2 kat arttı. Artık meyveyi sebzeyi bile taneyle alacak hâle geldiysek tek sebebi başımızdakilerdir.

Çiğli Organize'den bir metal işçisi: Bizden alınan haksız kazançların yerine koyabilmek için tek ihtiyacımız zam almak. Kaybın önüne geçebilmek için enflasyon oranı kadar almak değil de en azından biraz üstünde almak ki gerekli ki tekrar gelen fiyat artışlarına biraz olsun direnebilelim. Temmuz'da zam biz işçiler, emekçiler için gerekli ve hakkımızdır.

Erkunt Traktör işçisi: Devlet zam yapmayacağını ısrarla söylüyor ama yapmak zorunda. Bizim fabrika ise devlet zam yapmadan biz de yapamayız ara zam yok diyordu. İçeride biriken hoşnutsuzluk karşısında enflasyonun altında kalsa da yüzde 15 zam yapmak zorunda kaldı. Demek ki devlet zammını beklemeden isteyince yapılabiliyormuş. Bu oran az bunun yükseltilmesi gerekiyor ve devletin zam yapması gerekiyor çünkü bu ücretlerle geçinebilmek mümkün değil.

21 yaşında, savunma sanayi, 2 yıllık işçi: Ben çalışmaya başladığımdan itibaren yılda iki kere asgari ücrete zam geldi. Buna rağmen en fazla 4 ay aldığımız zammın karşılığı oluyordu. Şimdi zaten eksiye düştük. Ben 80 90 saat mesai yapan bir işçiyim. Zam vermezlerse ben daha ne yapabilirim?

Legrand işçisi/Gebze: İnsanlar kredi kartı borcu olduğu için, şu an borcunu toparlayamıyor, ödeyemiyor ve işten tazminatını talep ederek çıkmak istiyor. Ben asgari ücret ile çalışmıyorum, sendikalı bir yerde çalışıyorum ama ücretimiz yetmiyor ve ek zam alamıyoruz. Sendikalar da şu an olumlu bakmıyor, hatta dile bile getirmiyor. Bir sonraki sözleşmeye kadar idare etmek zorunda olduğumuzu söylüyorlar. Bu ücretler ile geçinmek, hele diğer sözleşmeye kadar beklemek mümkün değil. Temmuzda tüm ücretlere zam olmalı ve ek zam mutlaka yapılmalıdır.

 

ÖNCEKİ HABER

Gazze'de bir haftada 4 çocuk daha açlıktan öldü

SONRAKİ HABER

Mersin'de bir kadın cezaevinden çıkan eşi tarafından katledildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa