24 Haziran 2024 04:15

78 kuşağı: Bir hafıza topluluğu (*)

78 Kuşağı’nın ana savaşımı, 12 Eylül’le hesaplaşmadır. Yoldaşlık, arkadaşlık, paylaşmak, adalet ve dayanışma vb. 78 Kuşağı’nın kurucu öğeleridir.

Kitap kapağı

Paylaş

Hasan Akarsu

Yazar Melike Işık Durmaz, 1981’de İstanbul’da doğar. Galatasaray Üniversitesi’ni ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ni bitirir. Birçok kitabı ve makaleleri olan yazarın yeni kitabı “78 Kuşağı/ Bir Hafıza Topluluğu” 1970’li yılların gençlik eylemlerini tanıklarla inceler. Kitaba önsöz yazan Ahmet İnsel, “78 Kuşağı” tanımının X, Y, Z kuşakları gibi dışardan verilen bir tanım olmadığını belirtir. “68 Kuşağı” sol toplumsal dalganın kurucu kuşağıyken, “78 Kuşağı” hafıza topluluğunun “tarihsel hafıza topluluğu” olduğunu, adaletsizliğe uğradığını vurgular.

Yazar, ‘68 ve ‘78 kuşağının sosyalist siyaset sahnesinde önemli bir yer tuttuğunu, ‘68 kuşağının kurucu kuşak olduğunu anımsatır ve 78’lilerin acılarına, kavgalarına, 1990’lı yıllardaki sol içi kavgalarına yer verir. Nehir söyleşilerle, tanıklarla 2012-2019 arasında 50 kişiyle görüşerek bir bellek derlemesi yapmış olur. TİP, TKP, Dev-Yol, Kurtuluş, Halkın Kurtuluşu, Dev-Sol, DİSK, TÖB-DER vb. örgütlerdeki kişilerle, onların yaşam öyküleriyle yakın tarihimize tanıklık eder. Yazar, geçmişi ele alarak bellek çalışmalarıyla geçmişi, geleceğe bağlar. Ortak anılarla topluluğu yaşatmayı amaçlarken büyük yıkımların sonuçlarını da yansıtır. Endüstriyel kapitalizmin belleği yok ettiğini bilerek çalışır ve anıtların dikilmesini, pulların basılmasını, bellek yitimini önlemek için yapılan işler olarak örnek gösterir. Bellek öncüleri olan Freud, Mann ve Bergson vb. düşünürlerin görüşlerine yer verir. Resmi belleğin karşısına “karşı-tarih” belleğini çıkarır. Yahudi Soykırımını, Berlin Duvarı’nın çöküşünü, Sovyetler’in dağılışını, Soğuk Savaş’ın bitişini değerlendirirken başka ülkelerdeki kıyımları, ABD’nin darbelerini ve bunların sonucunda oluşan toplumsal belleği, “78 Kuşağı”nın bir bellek topluluğu olarak şekillenişini inceler. Bir kuşağın sınırlarını belirlemede toplumsal olgunun, “belirli bir düşünce biçimine eğilimin”, ortam duyguların, 12 Mart’ın, Balyoz Harekâtı’nın, 1 Mayıs 1977’nin ‘78 Kuşağı’nı nasıl hazırladığını anlatır. 1974 sonrasında, sol örgütlerin çalışmalarını, hızla siyasallaşmalarını, aile içinde de haksızlıklara, adaletsizliklere karşı tepkiler oluşmasını, “değerler aktarımı” olarak görür. ‘68 mirasının aktarımlarını, gençlerin sol düşüncelerle tanışmalarını, kitapların ve dergilerin önemini vurgular. Olaylar ve eylemler içindeki gençliği tüm gruplarla birlikte ele alır. Sevgi paylaşımını, dayanışma duygularını, aynı davaya baş koymayı, yoldaş olmayı değerlendirir. Dünyayı değiştirme ülküsünün bir devrimci ahlak olduğunu bilerek devrim şehitlerini tanıtırken onların ölümleriyle en büyük özveriyi gösterdiklerini, adaletsizliğe, haksızlığa karşı savaşımda mitleştiklerini belirtir. 1970’lerde ‘78 Kuşağı’nın tarihsel olaylara tanık olduğunu, her olayın önemli izler bıraktığını, böylece bütünlüklü bir kuşak olgusunun ortaya çıktığını vurgular. 

GÖRÜŞMECİLERİN TANIKLIĞINDA OLAYLAR

Yazar, olayları görüşmecilerin sözlerinden yararlanarak değerlendirir: 15-16 Haziran grevleri, 12 Mart darbesi, 30 Mart 1972 Kızıldere Olayı, 1 Mayıs 1977, 12 Eylül Darbesi, 16 Mart 1978 Olayı, 19 Aralık 1978 Maraş Kıyımı vb. ‘78 Kuşağı’nın oluşumunda 12 Eylül darbesinin etkisi büyük olur. Türk-İslam Sentezi, Neoliberalizm, Serbest ekonomi vb. uygulamalar direniş beklentilerini, düş kırıklıklarını getirir. Örgütlerin dağılmış olması çaresizliğe, umutsuzluğa neden olur. İçerdeki gençlerin gördüğü işkenceler, itirafçılık, çözülmeler, direnişler bir arada yaşanır. Dışarıdakilerin de bir boşluğa düştüğü gözlenir. Apolitikleşme süreci yaşanır. Özal’ın liberal politikalarıyla solun siyasetten uzaklaştığı, işsizliğin içe kapanmaya neden olduğu, aşırı duyarlılıkların yaşandığı bir dönemden geçilir. Onun için anımsamak ve unutmamak önemlidir. Bu nedenle 1986’dan sonra bir toparlanma dönemi başlar. Dernekler kurulup çoğalır. TBKP’nin kuruluşu, İHD, TAYAD, TTB, MB vb. Yaşanan olaylara tanıklık eden anı kitapları yazılır. 78’liler Hareketi, 78’liler Meclisi vb. kurulur. “Faili Meçhuller” için eylemler yapılır. Taksim, bu nedenle “Hafıza mekânı” olur, simge olur. 78 Kuşağı’nın ana savaşımı, 12 Eylül’le hesaplaşmadır. Bu nedenle darbecilerin yargılanmasına çalışılır. 2010’da Utanç Müzesi açılır. Yoldaşlık, arkadaşlık, paylaşmak, adalet ve dayanışma vb. 78 Kuşağı’nın kurucu öğeleridir. Kitaplarla, filmlerle, belgesellerle 78 Kuşağı kimliğine sahip çıktığını gösterir.

Yazar Melike Işık Durmaz, uzun çalışmaları sonunda, “78 Kuşağı” yapıtıyla yakın tarihimizin önemli bir bölümüne, gençlik olaylarına açıklık getirir. 78 Kuşağı’nın bir yüzleşme kitabı olarak önemsenmesi gerektiğini belirtmeliyiz. 

(*) 78 Kuşağı/ Bir Hafıza Topluluğu- Melike Işık Durmaz, Araştırma-İnceleme, İletişim Yayınları, 2024, 282 s.

          

ÖNCEKİ HABER

Nedir? | İş cinayeti nedir?

SONRAKİ HABER

Antep'te bir kadın eşi tarafından öldürüldü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa