MESEM’e giriş var çıkış yok
“Açığa geçmeyi zorlaştırdıkları için MESEM’li olarak eğitimime devam etmek zorundayım. Açığa geçebilsem hem sınava hazırlanır hem de şartları daha uygun bir iş bulup çalışırdım.”
Arşiv | Fotoğraf: DHA
Amine DOĞAN
Batuhan SEVERCAN
Avcılar/İstanbul
Bayram tatilinde İzmir'den İstanbul'a gelen genç MESEM’li arkadaşımızla MESEM projesi hakkında konuştuk. Arkadaşımıza neden meslek lisesinde okumayı tercih ettiğini sorduğumuzda “On ikinci sınıfta üç gün staj yapıp sekiz bin lira kazanmak avantajlı gözüküyordu fakat okurken böyle olmadığını anladım, keşke tercih etmeseydim. Ayrıca okurken meslek de öğrenirim diye düşündüm ama benim istediğim branş şimdiki çalıştığım alan değildi. İstediğim branşı bile seçemedim.” Kendisine hangi branşı istediğini şu an hangi branşta çalıştığını sorduğumuzda “Ben normalde elektrik okumak istiyordum, sınıf olmadığı için beni tekstil sınıfına aldılar, tekstil okumak durumunda kaldım.” Kendisine çalışma şartlarını sorduğumuzda “Başta da belirttiğim gibi meslek lisesini tercih ederken sekiz bin alacağımı, günde üç gün çalışacağımı düşünüyordum. Ama staja başladığımda haftanın dört günü günde on saat olacak şekilde çalışmaya başladım. Aldığım maaşsa beş bin. Günde on saat çalışıp haftanın yalnızca bir günü okula giden biri için bu ücret çok az. Ayrıca yaz tatili olmasına rağmen haftanın beş günü, elli saat çalışıp yine aynı maaşı alıyorum, üstelik bunu istediğim branşta değil bir tekstil fabrikasında çalışarak yapıyorum. Bayram tatili olmasa İstanbul'a da gelemeyecektim. MESEM’leri denetlemeye gelen rehber hocalar bizim hangi şartlar altında çalıştığımızı denetlemek yerine bizim ne kadar iyi çalışıp çalışmadığımıza bakıyor. Uzun çalışma saatleri, her gün işe gidip eve gelmenin sonucunda gece rüyalarımda bile çalıştığımı görüyorum. Bu durum patronun mobbingini aratmıyor hâliyle.” Arkadaşımıza aldığı maaşla ihtiyaçlarını karşılayıp karşılayamadığını sorduğumuzda “Aldığım maaşın bir kısmı ulaşıma bir kısmı da aileme maddi destek sağlamaya gidiyor. Dolayısıyla bana da harçlık kalmıyor. Çalışmama rağmen ailemden harçlık almaya devam ediyorum.” Kendisine bunca zorluğa rağmen neden hâlâ MESEM'li olmayı tercih ettiğini sorduğumuzda “Bu benim tercihim değil. Geçmeyi düşünsem de geçtiğimiz yıllarda meslek lisesinden açığa geçen çok fazla arkadaşımız olduğundan devlet bunu artık zorlaştırıyor ve belli koşulların varsa açığa geçebiliyorsun. Bu durumda ben de MESEM’li olarak eğitimime devam etmek zorunda kalıyorum. Şu an yapabilseydim açığa geçip hem sınava hazırlanır hem de şartları daha uygun bir iş bulup çalışırdım.” Arkadaşımıza okuldaki derslerin içeriğini, bu derslerin kendisini sınava hazırlanması için yeterli olup olmadığını sorduğumuzda “Okulda yalnızca din kültürü ve matematik dersi görüyoruz. Görmem gereken onca bilimsel ders varken din dersini görünce dinden soğudum. Matematik dersi derseniz o da çok temel bir matematik. Dolayısıyla bu derslerin hiçbiri beni önümde duran üniversite sınavına hazırlamıyor. Kendi çabalarımla lise biter bitmez çalışmayı bırakıp sınava güzelce hazırlanmak, üniversitede de gastronomi okumak istiyorum. Kendisine MESEM’de çalışıp iş cinayetlerine kurban giden öğrenci sayısının giderek arttığını, bu konu hakkında ne düşündüğünü sorduğumuzdaysa “Bu haberleri ben de görmüştüm. Gördüğümde umarım ben de bir gün böyle ölmem diye düşündüm.” dedi.