Boğaziçi Üniversitesinde yaz okulunda iki yurt kullanılamayacak

Boğaziçi Üniversitesinde Dünya Bankası tarafından finanse edilen Çevre ve Şehircilik Bakanlığının “Kamu binalarında enerji verimliliği projesi” kapsamında Kuzey Kampüs’te bulunan 3. ve 4. kuzey yurtları yaz dönemi boyunca kapalı olacak. Amacı “Enerji verimliliğine yönelik iyileştirmeler yapılarak enerji tüketimlerini azaltmak, ulusal düzeyde cari açığı azaltmak, sosyal ve ekonomik fayda sağlamak” olarak ifade edilen proje için Dünya Bankası Türkiye’ye 200 milyon dolar kaynak sağlıyor. Yaz döneminde ders alacak öğrencilerin büyük kısmı ise bu nedenle Sarıyer’deki merkez kampüslerde ders alırken Anadolu Hisarı Kampüsündeki yurtlara yerleştirildi.

Proje kapsamında yurtlarda bina zarfı yalıtımı, pencere ve kapıların yenilenmesi, boru ve kanal izolasyonu, aydınlatma sistemlerine hareket sensörü entegrasyonu, güneş enerjili su ısıtma gibi uygulamalar yapılacak. Şartname gereği ihale konusu işlerin, 6 ay içinde tamamlanması gerekiyor. Yani eğer tadilat tamamlanmazsa yurtlar yaz döneminden sonra da açılmayabilir. Bilgi aldığımız mühendislerse pencere ve kapıların yenilenmesi dışında yapılacak işlemlerin tahliyeyi gerektirmeyebileceğine dikkat çekiyor.

"SABAH DERSLERİME NASIL GİDECEĞİMİ BİLMİYORUM"

Bu nedenle Anadolu Hisarı’ndaki kampüse yerleştirilmiş öğrencilerse duruma tepki gösteriyor. Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü 1. Sınıf Öğrencisi Ecem, 2023-2024 eğitim yılı boyunca da Anadolu Hisarı Kadın Yurdunda kaldığını anlatıyor. Yaz döneminde de Anadolu Hisarı Kampüsüne yerleştirilen Ecem, Anadolu Hisarı Yurdunun şartlarını, “Yurtla ilgili sürekli olarak sıkıntı yaşadım. Çok küçük odalarda 6 kişi kalıyoruz ve kat tuvaletlerini kullanıyoruz. Yani yaklaşık 80 kişi için bir tuvalet ve banyo var” diye anlatıyor. Merkezi kampüslerdeki yurtlar yerine Anadolu Hisarı’na yerleştirilmenin kendisini oldukça zorlayacağını ifade eden Ecem, “Ders saatlerim erken ve kampüsün içindeki yurt dururken neden karşı yakaya gönderildiğimizi anlamıyorum. Merkez kampüslerde eğitim almayacak hazırlık öğrencilerinin olduğunu duydum. Rastgele bir biçimde, öğrenciler düşünülmeden hareket edildiğini düşünüyorum” diyor. Öğrenciler barınma sorunu yaşarken yaz okulu döneminde bu projenin yapılmasına tepki gösteren Ecem, “Öğrencilerin barınması israfa konu bile olamaz. Kayyumluğun gereksiz harcamalarından edeceğimiz tasarruflarla hem öğrencileri daha iyi koşullarda barındırabileceğimizi hem de israfın önüne geçeceğimizi düşünüyorum” diye konuşuyor.

"HER DÖNEM BARINMA SIKINTISI YAŞIYORUZ"

Uluslararası Ticaret Bölümü 3. sınıf öğrencisi de 2.5 senedir okul yurtlarında kalıyor. İlk sene dışında her sene yurt problemi yaşadığını ifade eden öğrenci durumu şöyle anlatıyor: “Ya ilk etapta yurt çıkmadı ya da yurt koşulları çok kötüydü. Yurt krizlerinden aktif olarak etkilenen bir öğrenci olarak yaz sürecinde de okulun süreci kötü yönetmesi ile benzer bir kriz yaşandı. Vapur saatlerinin azlığı ve erken saatte bitmesi beni zor durumda bırakıyor. Staj yapacağım ve okulumuzun ana kampüslerinde etkinlik organize edeceğim için çok zorlanacağım.” Okulun barınma yöntemlerini planlarken öğrenci dostu olmadığını, bu gibi bahanelerle öğrencileri kampüsten uzaklaştırmaya çalıştığını düşündüğünü ifade eden öğrenci, “Son birkaç yıldır aktif olarak barınma krizi yaşayan bir üniversitede öğrencilerin barınma koşullarının öncelik olması gerektiğine inanıyorum” diyor.

Yönetim Bilimleri Bölümü Öğrencisi Elif de 1.5 yıldır Boğaziçi Üniversitesinin yurtlarında kaldığını, her sene yurda yerleşmekte problem yaşadığını ifade ediyor. Her sene çeşitli yurtların farklı sebeplerden dolayı yıkılması veya kullanıma kapatılmasının barınabilen öğrenci sayısını azalttığını söyleyen Elif, “Ben yaz okulu boyunca derslerimin hepsini Güney Kampüste alacağım. Her sabah Anadolu yakasından Avrupa yakasına geçmek çok büyük zaman kaybı olacak. Erken saatlerde olan derslerime nasıl yetişeceğim bilmiyorum. Hali hazırda Güney Kampüs ile Kuzey Kampüs’te iki tane yurt varken Anadolu Hisarı’nda kalmak zorunda olmamıza anlam veremiyorum. Okulumuz öğrencinin ihtiyaçlarına her zaman ‘bütçe yok’ cevabıyla karşılık veriyor. Ama okulun bir set alanıymış gibi reklamlara, dizi sahnelerine pazarlanmasından kazanılan para yönetimin makam odalarına veya araçlarına harcanıyır. Mesele tasarruf etmek değil de öğrenciyi mağdur etmek sanırım” diyor.

İTÜ’DE DE YÜZLERCE ÖĞRENCİYİ MAĞDUR ETTİLER

Boğaziçi Üniversitesinde 2024-2025 eğitim dönemi için yapılan yurt başvurularında da yüzlerce öğrenci açıkta kalmıştı. Geçtiğimiz yıl Kuzey Kampüste bulunan 1. ve 2. kuzey yurtlarını yıkan, Uçaksavar Kampüsündeki Superdorm Yurdunu ‘güçlendirme’ sebebiyle kapatan kayyum yönetimi, öğrencilerin barınma sorununu yurtlardaki odalara üç katlı ranza koyarak ‘çözmüştü’. Yıkılan yurtların yerine yapılan yurtların ise önümüzdeki döneme yetişmeyeceği belirtiliyor.

İstanbul Teknik Üniversitesinde de (İTÜ) yaklaşık 1500 öğrencinin kaldığı Vadi Yurtları, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, aynı KADEV projesi kapsamına alınmıştı. Öğrencilere yurttan ayrılmaları için 10 Haziran’a kadar süre verilmiş, yüzlerce öğrenci açıkta kalmıştı. İTÜ’de yapı güçlendirmesi yapılacak binaları kapsayan rapora göre, projenin 2024 yılının birinci çeyreğinde başlayarak üçüncü çeyreğinde tamamlanması planlanıyor.