25 Haziran 2024 17:10

Bursa’da 15-16 Haziran direnişi anması: Mücadeleyi örgütlemek zorundayız

DİSK Güney Marmara Bölge Temsilciliği, 15-16 Haziran Direnişi'nin yıl dönümüne ilişkin yaptığı basın açıklamasında, sömürü ve adaletsizliğe karşı mücadele ve dayanışma çağrısı yaptı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

DİSK Güney Marmara Bölge Temsilciliği, 15-16 Haziran Direnişi’nin 54. yıl dönümünde açıklama yaptı.

DİSK Güney Marmara Bölge Temsilcisi Birleşik Metal-İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Gökhan Aydın 15-16 Haziran Direnişi’nin 54. yıl dönümünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklama sonrası Uludağ Üniversitesi Sosyoloji Bölümü hocası Doç. Dr Mustafa Berkay Aydın “15-16 Haziran 1970’te ne oldu?​” sunumuyla gerçekleşti.

15-16 Haziran işçi sınıfının ayağa kalkıp “Artık yeter!” dediği bir direniş destanıdır diyen Birleşik Metal-İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Gökhan Aydın, “15-16 Haziran işçi sınıfının burjuvaziye, tüm sömürüye nasırlı ellerin yumruğunu vurmasının simgesidir. 15 Haziran sabahından başlayarak sadece DİSK’li işçiler değil, örgütlü-örgütsüz tüm işçiler, kol kola omuz omuza direndi. İlk olarak İzmit, Gebze ve İstanbul’dan 100 binin üzerinde işçi Ankara asfaltını keserek yürüyüşe geçti. Her adımda sayıları arttı, her kilometrede seslerine yeni sesler katıldı. Önlerine çıkan barikatlar dağıldı. Coplar, panzerler ve hatta kurşunlar işçi selini durduramadı. Bu kıvılcım Türkiye’nin diğer büyük kentlerine de ulaştığını” söyledi.

“ASGARİ ÜCRET ENFLASYONA EZDİRİLİYOR”

15-16 Haziran yalnızca anılması gereken bir “tarih” dolmadığını belirten Aydın, “15-16 Haziran içinden geçtiğimiz karanlık dönemden çıkış için yolumuzu gösteren bir işaret fişeğidir. Türkiye işçi sınıfı olarak 15-16 Haziran direnişinde gösterilen birliği, dayanışmayı ve mücadeleyi örgütlemek zorundayız. Çünkü bize bir kez daha sömürü, adaletsizlik ve kölelik dayatılıyor. Enflasyon nedeniyle yaşanan kayıpların karşılanmayacağı hükümet yetkilileri tarafından açıkça ilan ediliyor. Şirket kârları rekorlar kırarken ücretleri enflasyonun nedeni olarak gösterecek kadar akıldışı politikalar ile karşı karşıyayız. Türkiye’de düzenin tüm çarkları emeği ucuzlatmak için dönüyor. Emeği ucuzlatmak uğruna, Türkiye İstatistik Kurumu dahi suç işlemeyi göze alarak mahkeme kararlarına rağmen enflasyon sepetine yönelik sansür uygulamaya devam ediyor. Emeği ucuzlatmak uğruna, Türkiye dünyada işçi haklarının en kötü olduğu 10 ülke arasındaki yerini koruyor. Emeği ucuzlatmak uğruna, işverenlerin sendikal hakları gasbetmesine seyirci kalınıyor, ILO sözleşmeleri göz göre göre çiğneniyor, Türkiye işçi sınıfının yarısından fazlası asgari ücrete mahkûm ediliyor, asgari ücret ise bile isteye enflasyona ezdiriliyor” dedi.

“TÜRKİYE İŞÇİ SINIFI BU ADALETSİZ DÜZENİ KENDİ ELLERİYLE DEĞİŞTİREBİLİR”

Emeği ucuzlatmak uğruna, işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri maliyet unsuru olarak görülüyor ve işçiler önlenebilir iş kazalarında yaşamdan koparılıyor diyen Aydın, “Emeği ucuzlatmak uğruna, emekliler sefalete mahkûm edilerek çalışma yaşamına devam etmeye zorlanıyor. Yükselen faiz oranları nedeniyle ekonomideki yavaşlama işsizlik oranlarının artmasına neden olurken artan işsizlik de emeği ucuzlatmak için bir fırsat olarak görülüyor. İktidarın Orta Vadeli Program’da ve 12. Kalkınma Planı’nda açıkça ilan ettiği plan işlemeye devam ediyor. Ücretleri baskılayan, halkın geniş kesimlerini yoksullaştıran, kısacası acı reçeteyi yine bizlere içirip büyük sermayeyi mutlu etmeye yönelik politikalar hızla hayata geçiriliyor. Gelirde adaletsizlik büyürken vergi yükü daha fazla işçilerin, dar gelirlilerin omuzlarına yıkılıyor. Aşırı kârlar elde eden şirketlerin vergilerine imtiyaz üstüne imtiyazlar tanınırken biz mücadele edip ücretlerimizde artış sağlasak bile bu artışlar “vergi dilimi” yoluyla gasbediliyor. Gelirde adaletsizlik, vergide adaletsizlik ile perçinleniyor. Türkiye işçi sınıfı bunu hak etmiyor. Ve Türkiye işçi sınıfı bu adaletsiz düzeni kendi elleriyle değiştirebilir. Ülkenin tüm değer ve güzelliklerini üreten bizler 15-16 Haziran direnişinin ışığında birleştiğimizde ve mücadele ettiğimizde hiçbir kuvvetin bizi yenemeyeceğini biliyoruz.  Türkiye işçi sınıfı DİSK çatısı altında birleşmeye, 15-16 Haziran direnişinin izinde mücadeleye çağırıyoruz” dedi.

Açıklamanın ardından 15-16 Haziran anlatan belgesel izletildi. Daha sonra Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Doç. Dr.  Mustafa Berkay Aydın, 15-16 Haziran 1970 yılında neler olduğuna dair bir sunum gerçekleştirdi. (Bursa/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Kenya'da vergi protestosu: Polis halka ateş açtı, 10 kişi hayatını kaybetti

SONRAKİ HABER

Tarım işçilerini taşıyan kamyonet ile otomobil çarpıştı: 1'i ağır, 5 yaralı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa