26 Haziran 2024 23:28

Dikili Emek ve Demokrasi Platformu: İktidarın eli emekçinin cebinden çıkmıyor

Temmuzda zam talebiyle basın açıklaması gerçekleştiren Dikili Emek ve Demokrasi Platformu, "İktidarın eli emekçinin cebinden çıkmıyor" dedi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Dikili Emek ve Demokrasi Platformu, temmuzda ücretlere zam yapılması ve vergide adalet talebiyle basın açıklaması düzenledi. Atatürk Meyanında yapılan açıklamada, "Sermayeye değil emekçiye bütçe", "İnsanca yaşamak, insanca çalışmak istiyoruz", "Zam, zulüm işkence işte AKP" sloganları atıldı.

Basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen Dikili temsilcilerinden Adalet Durmuş, iktidarın "Geçinemiyoruz" diyen halka cehennemi yaşatmaya devam ettiğini dile getirerek, "İşçi, memur, emekli, çiftçi, esnaf kan ağlıyor. Yaşam zorluğu çekenler; çarşıda, pazarda fiyatlara, lokantada ise sadece vitrinlere bakabiliyor. Bir şehirden başka bir şehre akrabalarını, arkadaşlarını görmeye gidemiyor. Yurt dışına tatile gidebilmek onlar için hayal oldu. Çarşıda, pazarda, marketlerde etiketler günü birlik değişiyor. Yoksullar eti, peyniri, zeytini, sıvı yağı rüyalarında görür hale geldiler" dedi.

ZENGİNLERE SERVET VERGİSİ GETİRİLSİN

'Kamuda Tasarruf Paketi'nin halka kemerleri daha da çok sıkmayı, sermayeye, zenginlere ise daha çok kaynak aktarmayı öngördüğünü belirten Durmuş, Maliye ve Hazine Bakanı Mehmet Şimşek'in eli emekçinin cebinden çıkmıyor. Yeni dönemde tekellere getirilen yüzde 5 vergiyi 'Vergide adalet' diye pazarlamaya çalışıyor. Halktan toplanan ÖTV, KDV, ücretlerden kesilen vergilerin toplamının ne kadar olduğunu açıklamıyor. Şirketlerin bir yılda ödediği vergi toplamı 1 trilyon 275 milyar iken, ücretlilerin ödediği tutar 2 trilyon 464 milyar tl, halk şirketlerin iki katı fazla vergi ödemiş. Bu gidişe son verilmeli, az kazanandan hiç vergi alınmamalı, çok kazanandan çok vergi alınmasının yanı sıra servet vergisi de getirilmelidir" dedi.

TALEPLER İÇİN BİRLEŞİK ÖRGÜTLÜ MÜCADELE

Sadece son 5 ayda asgari ücretlinin sofrasından 425 ekmek, 23 litre ayçiçeği yağı, 24 kilo pirinç, 30 kilo tavuk eti, 11 kilo kıymanın eksildiğini, şirketlerin, bankaların kârının ise yüzde 400-500 arttığını belirten Durmuş, "İşçinin, emekçinin, yoksulun ekmeğinden tasarruf olmaz. Tararruf; başta saray olmak üzere, Diyanet ve kamu kuruluşlarının şatafatından, itibarından başlamalıdır. Lüks uçaklar, arabalar satılmalı, üç-beş yerden alınan maaşlar, yazlık-kışlık saraylar terk edilmelidir. Kaynaklar; sermaye için değil, halk için kullanılmalıdır" dedi.

Durmuş, Dikili Emek ve Demokrasi Platformu'nun taleplerini şu şekilde sıraladı:

Ücretlere Temmuz ayında insanca yaşayanacak şekilde zam yapılmalıdır.
Tüm ücretler yoksulluk sınırının (4 kişlik bir aile için 61 bin tl) üzerinde olmalıdır.
Vergide adaletin sağlanması için 'Servet Vergisi' getirilmelidir.
Günde 7 saat, haftada 35 saat ve hafta sonu 2 günlük tatil hakkı olmalıdır.
Eğitim ve sağlık sadece kamusal alanda nitelikli ve parasız olmalıdır.
Okullarda her gün her öğrenciye bir öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek verilmelidir.
Laik eğitim, laik yaşam için gerici ve dinci MEB müfredatı geri çekilmelidir.
MESEM, ÇEDES gibi projeler iptal edilmelidir.
Talepler için, birleşik, örgütlü bir mücadele çağrısı ile açıklama sonlandırıldı.

(İzmir/EVRRENSEL)