27 Haziran 2024 00:36
Son Güncellenme Tarihi: 27 Haziran 2024 01:56

Bolivya’da darbe girişimi: Neler yaşandı, niye yaşandı, nasıl yenildi?

Bolivya'da bir grup askerin zırhlı araçlarla kamu binalarını sararak başlattığı darbe girişimi başarısız oldu.

Fotoğraf: Bolivya Devlet Başkanlığı

Paylaş

Latin Amerika ülkesi Bolivya Çokuluslu Devletinde General Jose Zuniga liderliğindeki askeri birlikler, çarşamba günü La Paz kentindeki hükümet sarayını kuşatarak darbe girişiminde bulundu. Sokaklara çıkan Bolivyalılar girişime karşı çıkarak mevcut Luis Arce hükümetini destekledi. Kısa süre sonra darbenin yenilgiye uğratıldığı ve General Zuniga’nın tutuklandığı bildirildi. Askerler ve zırhlı araçlar, halkın protestoları arasında saray çevresinden ayrıldı.

Kutlamalar için sokakları dolduran Bolivyalılara seslenen Devlet Başkanı Arce, "Demokrasimizi tehdit eden her türlü darbe girişimine karşı dimdik ayakta olacağız” dedi.

NELER YAŞANDI?

General Zuniga’nın emriyle başkent La Paz’daki Murillo Meydanı’na ağır silahlar ve birkaç zırhlı araçla giren askerler, halkı zorla alandan uzaklaştırdı. Hemen arkasından hükümet sarayını zırhlı araçlarla kuşatan onlarca asker, kapıları kırdı ve Zuniga’nın talimatıyla şiddet kullanarak içeriye girdi.

Sarayın kapılarını kırmadan kısa süre önce gazetecilere açıklamada bulunan General Zuniga, “Yeni bir bakanlar kurulu olacak, devletimiz bu şekilde devam edemez. Vatanımızı kurtarmak istiyoruz. Devletin gücünü ele geçiren birkaç elitten bıktık artık. Demokrasiyi geri getireceğiz” diye konuştu.

Olayların sürdüğü sırada sosyal medya hesabından kısa bir açıklamada bulunan mevcut Devlet Başkanı Luis Arce, ülkedeki bazı askeri birliklerin usulsüz şekilde harekete geçtiklerini söyledi ve ordudan demokrasiye saygı gösterilmesini istedi.

Arce ile partidaş olmasına rağmen 2020’den sonra hükümete muhalif bir pozisyona geçen Eski Devlet Başkanı Evo Morales de darbe karşıtı bir açıklama yaptı. Twitter/X hesabından, ordunun hükümete darbe yapmaya çalıştığını duyurdu. Halka ulusal seferberlik çağrısında bulunan Morales, demokrasinin savunulmasını ve Bolivyalılardan meydanlara çıkarak darbeye direnmelerini istedi.

Ayrıca ülkenin sendika liderleri de işçilere darbeye karşı grev ve eylem çağrısında bulundu.

BİNLERCE BOLİVYALI SOKAĞA ÇIKTI

Bu çağrılar üzerine binlerce Bolivyalı, hükümet sarayının bulunduğu La Paz’daki Murillo Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti. Kalabalığı gaz bombası ve tazyikli suyla durdurmaya çalışan askerler, çok sayıda kişinin yaralanmasına yol açtı.

Askerlerin sarayın kapılarını kırmasının ardından kabine üyeleriyle giriş katına inen Devlet Başkanı Arce ise General Zuniga ile hararetli bir tartışma yaşadı. Arce, askerlerin derhal saraydan çekilmesini ve birliklerine dönmelerini istedi.

Zuniga dahil 3 üst düzey komutanı görevden aldığını duyuran Arce, saraydaki ulusa sesleniş konuşmasında Jose Wilson Sanchez’i yeni ordu komutanı olarak atadığını duyurdu. Sanchez, basına yaptığı açıklamada, saray çevresinde ve caddelerde bekleyen tüm askeri personelin birliklerine dönmesini emretti. Sanchez’in emri sonrası askerler ve zırhlı araçtakiler, halkın yoğun tepkileri arasında saray çevresi ve Murillo Meydanı’nı terk etti.

Saray balkonundan binlerce Bolivyalıya seslenen Arce, "Ülkemiz, bir darbe girişimine maruz kaldı. Bu itaatsizliğe izin vermeyeceğim, demokrasimizi tehdit eden her türlü darbe girişimine karşı dimdik ayakta olacağız" dedi.

Harekete geçen Başsavcılık, darbeci General Zuniga hakkında yakalama kararı çıkarttı ve askeri kalkışmaya katılan tüm askerlere soruşturma açıldığını duyurdu.

NEDEN OLDU?

Zuniga, Genelkurmay karargahından ayrıldığı esnada polis ekiplerince gözaltına alınarak bölgeden hızla uzaklaştırıldı. Bu sırada gazetecilere yaptığı açıklamada, "Ben masumum. Arce ile geçtiğimiz pazar günü bir araya geldik. Devlet Başkanı, bana durumun çok kötü olduğunu ve ülkenin son derece kritik bir süreçten geçtiğini söyledi. ‘Popülaritemin yeniden yükselmesi için bir şeyler yapmalıyız.’ dedi” iddiasında bulundu.

Ülkede bir süredir mevcut Devlet Başkanı Arce ile eski Devlet Başkanı Evo Morales arasında gerginlik yaşandığı, Morales’in 2025’te yapılması beklenen devlet başkanlığı seçiminde aday olacağı biliniyor. Zuniga da 24 Haziran’da televizyon kanalına yaptığı açıklamada, Morales’i hedef almış ve "Yasal olarak böyle bir hakkı yok, artık bu ülkenin devlet başkanı olamaz. Onun bir kere daha bu ülkeyi yönetmesine izin vermeyiz, Anayasa’yı çiğnerse onu tutuklarız" ifadelerini kullanmıştı. Ordunun, ABD ve ülkenin sağcılarından destek alacağından emin bir kesiminin ülkedeki bu siyasi gerilimden faydalanmaya çalıştığı yapılan yorumlar arasında.

2006 yılında ilk kez seçilen Evo Morales’in, Anayasada iki kez adaylık şartı olmasına rağmen dördüncü kez aday olduğu 2019’da düzenlenen seçimi de kazandığı açıklanmış ancak oy sayımında hile yapıldığı iddiasıyla yoğun protestolara maruz kalmıştı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Williams Kaliman’ın çağrısıyla istifaya zorlanmış ve ülkeden ayrılarak Meksika’ya sığınmıştı. “Geçiş hükümeti” adı altında ABD destekli aşırı sağcıların kurduğu sivil darbe hükümeti ise halkın kitlesel protestolarıyla karşılanmış, halka yönelik kolluk kuvvetlerinin saldırılarında çok sayıda Bolivyalı hayatını kaybetmişti. Halkın baskısıyla 2020’de gerçekleşen seçimlerde ise Morales’in partisi MAS’ın adayı olan Luis Arce devlet başkanı seçilmiş ve ardından Morales ülkesine geri dönmüştü.

Bolivya sağının darbe ile iktidarı tamamen ele geçirme rüyası kısa sürmüştü.

DARBEYE DIŞ TEPKİLER

Darbeye karşı ABD açık bir tepki göstermezken, ABD’nin yönettiği bilinen Amerikan Devletleri Örgütü (OAS) Genel Sekreteri Luis Almagro darbeye tepki gösterdi. Latin Amerika ve Karayip Devletleri Topluluğu (CELAC) Dönem Başkanı ve Honduras Devlet Başkanı Xiomara Castro, üye ülkeleri “acil toplantı”ya çağırdı.

Kolombiya, Meksika, Venezuela, Küba ve Brezilya devlet başkanları da askeri darbe girişimine sert tepki verdi. Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB), Türkiye, İran, Meksika ve Şili de başarısız darbe girişiminin ardından açıklamada bulundu.

BOLİVYA NEDEN ÖNEMLİ?

Hızla bastırılan darbe girişiminin dünyanın gözlerini bir anda Bolivya’ya çevirmesinin nedenleri var. Bolivya dünyanın en önemli lityum kaynaklarına sahip ülkelerinden biri.  Şili ve Arjantin ile birlikte “lityum üçgeni” olarak adlandırılan bölge, dünya lityum rezervlerinin yarısından fazlasına sahip.

2006 yılında başta ülkenin yerli halkları olmak üzere geniş halk kesimlerinin desteği ile Morales’in iktidara gelmesinin ardından ABD ile serbest ticaret anlaşmasını da iptal ederek bu ülkenin arka bahçesi olmaktan önemli ölçüde çıkan Bolivya, dönemin Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez’in oluşturduğu bölgesel ittifaklara katıldı. Ayrıca zaman içinde Rusya ve Çin ile ilişkilerini de geliştirdi. 2008’de lityum yatakları kamulaştırıldı. 2018’de ise Morales hükümeti, Alman ACI Systems şirketiyle lityum hidroksit üretecek bir teknoloji kullanmak üzere anlaşmaya vardı. Bu anlaşma tepki gördü. Morales, 2019’da askeri müdahaleyle istifaya zorlanmadan önce anlaşmayı iptal etti. Ancak askeri müdahale ile ülkeden kaçmak zorunda bırakıldı.

2020’de seçilen mevcut Devlet Başkanı Luis Arce de lityum kaynaklarını yabancı yatırımlara açmak için çalışıyordu.

ABD’NİN BOLİVYA GÜNDEMİ

Bolivya’da darbe girişimi ABD’nin de gündem olmasına neden oldu. 2006’da kaybettiği kontrolü Morales’i devirerek sağlayamayan ABD’nin gündeminden bu ülke hiç çıkmadı. Özellikle lityum yatakları sık sık ABD’li yetkililerin konuşmalarında yer aldı.

ABD Güney Komutanlığının başındaki General Laura Richardson, 8 Mart 2023’te ABD Kongresinde yapılan bir oturumda Çin’in Latin Amerika’daki varlığına dikkat çekmiş, “lityum üçgeni”nin “dünyadaki lityumun yüzde 60’ını barındırdığını” söyleyerek Çin’in bu konuya özel olarak odaklandığını vurgulamıştı. Richardson, “Yatırım yapmıyorlar, çıkarıyorlar ... lityum konusunda sahip oldukları zemin oyunu çok gelişmiş ve çok agresif” demişti.

ABD Jeoloji Araştırmalarına göre, ABD’nin 2018-2021 yılları arasında ithal ettiği lityumun yüzde 51’i Arjantin’den, yüzde 40’ı ise Latin Amerika’nın en büyük üreticisi ve Avustralya’dan sonra dünyanın ikinci üreticisi olan Şili’den geliyor. Şili ve hükümetin değişerek aşırı sağcı, ABD işbirlikçisi Milei’nin iktidara geldiği Arjantin ile sorun yaşamayan ABD için geriye Bolivya kalmış durumda.

ABD’li otomobil şirketi Tesla kısa bir süre önce Meksika’nın kuzeyinde bir üretim tesisi kuracağını ve elektrikli otomobil bataryaları için lityum tedarik etmek üzere Şili’ye baktığını duyurmuştu. Tesla’nın sahibi Elon Musk, 2019 Bolivya darbesinde ABD’nin parmağı olduğu yorumlarına “İstediğimiz yerde darbe yaparız” yanıtı vermişti, bu nedenle Bolivya’daki darbe girişimine tepkiler içinde Musk’ın adı sık sık geçti. Girişimin olduğu saatlerde Tesla’nın hisseleri de yükseldi.

BOLİVYA’NIN LİTYUMU

Bolivya’nın lityumu Çin, Rusya, ABD ve dahi birçok ülkenin maden tekellerinin gözünü diktiği bir hazine. Haziran 2023’te Luis Arce hükümeti, 21 milyon ton mineral içeren Bolivya’nın tuz düzlüklerinden lityum çıkarmak üzere Rus ve Çinli iki şirkete daha yetki verdi. "Siyasi meselelerin Bolivya ekonomisine zarar vermesine izin vermeyeceğiz. Rusya’dan Uranium One Group JSC ve Çin’den Citic Guoan ile iki önemli anlaşma imzaladık” dedi.

Şubat 2024’te Bolivya hükümeti, devlete ait “Yacimientos de Litio Bolivianos (YLB)” lityum şirketi tarafından çıkarılan malzemeyi işleyecek lityum tesisleri geliştirmek üzere yeni bir uluslararası ihale süreci daha başlattı. Mart ayında 26 şirketin bir sonraki aşamaya katılmaya hak kazandığı duyuruldu.

Hidrokarbonlar Bakanı Franklin Molina bu pilot projelerin toplamda yedi Bolivya sahasında, Uyuni, Coipasa, Pastos Grandes, Capina, Cañapa, Chiguana ve Empexa’da gerçekleştirileceğini duyurdu.

Bolivya basınına göre bu şirketler arasında Arjantin, Hong Kong, Şili, Avustralya, Bolivya, Çin, İrlanda, Fransa, Birleşik Krallık, Rusya ve İsviçreli şirketlerin yanı sıra ABD’li şirketler de bulunuyordu.

Velhasıl zamanında gümüş rezervleri nedeniyle uluslararası şirketlerin yağmaladığı Bolivya toprakları, şimdi ise bugünün değerli minerali lityum nedeniyle gündemde. Bu nedenle, darbe girişimi duyulur duyulmaz gözlerin lityum, ABD ve Elon Musk’a dönmesi şaşırtıcı değil. Darbe girişimi halkın hızlı örgütlenmesiyle engellenmiş olsa da ülkenin kaynakları özelleştirildikçe yabancı şirketlerin ülke üzerindeki planlarını gerçekleştirmelerinin yeni olanaklarının açılması da mümkün olacak. (DIŞ HABERLER)

ÖNCEKİ HABER

Dikili Emek ve Demokrasi Platformu: İktidarın eli emekçinin cebinden çıkmıyor

SONRAKİ HABER

Bayraklı şehir hastanesi işçileri: İnsanlık dışı koşullar dayatılıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa