27 Haziran 2024 11:45

Almanya'da çifte vatandaşlık yürürlüğe girdi: Kime yarar kime zarar?

Almanya çifte vatandaşlık yasası kapsamı değiştirildi. Kanunda İsrail'in var olma hakkını kabul etmek şart koşuluyor. 

Fotoğraflar: Alman pasapartu (solda) | Almanya bayrağı (sağda), Pixabay

Paylaş

Almanya’da işbaşındaki SPD-Yeşiller-FDP koalisyon hükümeti tarafından hazırlanan, Federal Meclis ve Federal Eyaletler Konseyi (Bundesrat) tarafından kabul edilen yeni Vatandaşlık Yasası 27 Haziran’da yürürlüğe giriyor. Alman vatandaşlığına geçiş süresini 8 yıldan 5 yıla düşüren yasanın en önemli özelliklerinden birisi çifte vatandaşlığı mümkün hale getirilmesi. 1 Ocak 2000’de yürürlüğe giren Vatandaşlık Yasasında yeterli gelir, yeterli dil gibi engellere bir de çifte vatandaşlığın yasaklanması eklenmişti. Bu tarihten sonra yasak olduğu halde yeniden Türk vatandaşlığına geçtiği tespit edilen onbinlerce Türkiye kökenlinin Alman vatandaşlığı elinden alınmıştı.

Yeni yasada çifte vatandaşlığın yasal hale getirilmesi üzerine özellikle Türkiye kökenli Alman vatandaşları arasında yeniden Türk vatandaşlığına geçmesi için yoğun bir tartışma ve propaganda başladı. Bunun asıl maksadının siyasi ve ekonomik çıkar sağlamak olduğu ise açık olarak görülebiliyor.

MAVİ KART SEÇİM DIŞINDA HER ŞEYE YARIYOR

Almanya’nın çifte vatandaşlığı yasaklamasından sonra Türkiye hükümeti, tapu, bürokratik işlemler gibi pek çok alanda kullanılmak üzere Mavi Kartın uygulama alanını genişletmişti. Bu kart ile seçme ve seçilme hakkı dışında bir Türk vatandaşının sahip olduğu bütün haklar kullanılabiliyor.

Ancak yeni yasa ile birlikte özellikle mevcut hükümet, yurtdışından siyasi desteğini artırmak, Türkiye ile “diaspora politikası” bağlamında bağlarını yeniden güçlendirmek ve askerlik başta olmak üzere bazı alanlarda maddi gelir kapısı aralamak için yoğun bir çaba harcamaya başladı. Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan “Yeniden Türk vatandaşlığına başvuru süreci” başlıklı 38 sayfalık broşürde ayrıntılı olarak yeniden Türk vatandaşlığına geçişin yolları ve yararları sıralanıyor.

Broşürde çifte vatandaşlığa teşvik edilenler üç gruba ayrılıyor: 

  1. İzinli olarak Türk vatandaşlığından daha önce çıkanlar, 
  2. Ana veya babalarına bağlı olarak Türk vatandaşlığını kaybeden Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaralı çocuklardan ergin olmalarından itibaren üç yıl içinde seçme hakkını kullanmayanlar,
  3. Mülga 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 25. maddesine göre kaybedenler.

Söz konusu 25. Madde’de çeşitli nedenlerle bakanlar kurulu kararıyla Türk vatandaşlığından çıkarılanlar sıralanıyor. 

Broşürün 4. sayfasında yer alan 14. maddeye göre bu üç gruptan yeniden Türk vatandaşlığına geçmek isteyenlerden Türkçe bilme zorunluluğu istenmiyor. Dolayısıya dil değil, soy olarak Türkiye ile bağlantılı olması yeterli görülüyor. Normal şartlarda Türk vatandaşlığına geçenlerin yeterli derecede Türkçe bilmesi gerekiyor.

SEÇİM HAKKI MESELESİ

Özellikle Dışişleri Bakanlığı üzerinden çifte vatandaşlığa teşvik kampanyasının başlatılmasının başlıca nedenleri arasında oy hakkına sahip olanları arttırma hedefi var. Zira AKP, her seçimde yurt dışında aldığı yüksek oy sayesinde daha fazla milletvekili çıkarabiliyor. Yurt dışından giden oylar seçim sonuçlarında belirleyici olmasa da önemli bir yere sahip. Başa baş durumlarda belirleyici de olabilir. Bu nedenle AKP ve lider Erdoğan, yurt dışından fazla destek bekliyor. Son seçimlerde Almanya’da oy hakkına sahip 1,5 milyon seçmen bulunuyordu. 1,5 milyon da sadece Alman vatandaşı olan Türkiye kökenli var. Bunların yarısının çifte vatandaşlığa dönmesi durumunda seçmen sayısı 2,5 milyona yaklaşabilir ve bu hiç de az değil. Türkiye’nin pek çok ilinden fazla seçmen Almanya olacak.

Söz konusu broşürün 11. sayfasında oy kullanma hakkı şu şekilde açıklanıyor: “Yurt dışında ikamet etmeniz durumunda genel seçimlerde, yurt içinde ikamet etmeniz durumunda genel ve yerel seçimlerde oy kullanabilirsiniz” deniliyor. Bu da asıl önemli olanın genel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimleri olduğu anlaşılıyor.

NE YAPMALI?

Almanya’nın çıkardığı yeni Vatandaşlık Yasasında çifte vatandaşlığa imkan tanıması elbette bütün Alman vatandaşlarını ilgilendiren bir durum. İhtiyaçlar, şartlar ve gelişmeler her Alman vatandaşına başka ülkenin vatandaşı olmasının önünü açıyor. Hükümet bu düzenlemeyle asıl olarak Alman vatandaşlığına geçişleri arttırmayı hedeflediğini açıklamıştı. Geçişin önündeki asıl engel olan yeterli gelir, yeterli Almanca kalırken, çifte vatandaşlık kaldırıldı.

Yeni yasa nedeniyle bugüne kadar hiçbir ülke Türkiye gibi harekete geçip, bu kadar ayrıntılı olarak Alman vatandaşlarını çifte vatandaş yapmayı önünde hedef olarak koymadı. Ama Türkiye, eski vatandaşlarını yeninden vatandaş yapmak için büyük bir çaba içerisine girmiş durumda. Üstelik Türkiye’nin bu girişiminin arkasında bir de çifte standart var. Daha önce Türk vatandaşlığını kaybederek Alman vatandaşı olanlara adeta jet hızıyla yeniden Türk vatandaşı olmasının önü açılırken, saf Almanların Türk vatandaşı olmasına ayrı kriterler sıralanıyor. Dolayısıyla çifte vatandaşlıkta çifte standart kurallar işliyor. Sadece bu bile meselenin özünde siyasi ve ekonomik çıkarlar olduğunu göstermeye yetiyor. Bu asıl olarak Türkiye kökenli göçmenleri yaşadığı ülkeden kopararak, Almanya’ya ait olma fikri ve duygusunu zayıflatarak, bir yönüyle Türkiye’ye odaklanmalarını hedefliyor. Bunun gelen olarak ortak yaşama zarar vereceği açık.

Bu koşullarda, çifte vatandaş olmak herkesin en doğal hakkı, ancak bazı riskleri de içinde barındırıyor. Bugünkü siyasi konjonktürde çifte vatandaşlığı kabul eden Almanya, özellikle aşırı sağın, muhafazakarların güç topladığı koşullarda başka bir şekil alabilir. Örneğin, Avusturya birkaç yıl önce çifte vatandaşlığı yasaklayarak, pek çok insanı yeniden yabancı duruma düşürmüştü. Benzer bir adımın ileride Almanya’da atılmayacağının hiçbir güvencesi yok. Bu nedenle zorunlu durumlar dışında, sırf beş yılda bir seçimlerde oy kullanmak amacıyla çifte vatandaş olmanın yararları ve zararları tartıya koyup, öyle karar vermekte yarar var.

ASKERLİK BÜYÜK SORUN OLACAK

Askerlikle ilgili bölümde yer alan bilgilere göre sonradan Türk vatandaşlığına geçenlerden Türkiye’de askerlik yapmaları istenebilir. İlgili maddede şöyle deniliyor: “Bunlardan Türk vatandaşlığına alınmadan önce gelmiş oldukları ülkelerde askerlik yaptıklarını veya askerlik hizmetini yerine getirmiş sayıldıklarını belgeleyenler ile vatandaşlığa alındıkları yıl 22 ve daha büyük yaşta olanlar askerlik yapmış sayılırlar.“

Bu durumda Almanya’da askerlik yapmayanların Türkiye’de yapması gerekiyor.

25. sayfada yer alan 36. soru ve cevap da bu açından önemli:

“Türk vatandaşlığından çıkmıştım yeniden alınırsam askerlik yapar mıyım?

7179 sayılı Askeralma Kanunu’nun 43’üncü maddesi ikinci fıkrası gereğince çeşitli nedenlerle Türk vatandaşlığını kaybettikten sonra yeniden Türk vatandaşlığını kazananların askerlik işlemleri, önceki askerlik safahatları dikkate alınarak yürütülmektedir. Dolayısı ile askerlik yapmadan Türk vatandaşlığından çıktıktan sonra yeniden Türk vatandaşlığına girdiğinizde askerlik hizmetini yerine getirmeniz gerekmektedir.”

Diğer pek çok maddede 18-22 yaşları arasındaki gençleri askerlik konusunda çifte vatandaşlık durumunda büyük sorunlar bekliyor. Sunulan seçeneklerin başında askerliğin bir ülkede yapıyor olması var. Bunlar arasında dövizli ve bedelli askerlik de bulunuyor. Dövizle askerlik bedeli halen 182 bin 609 Türk lirası ya da ona denk gelen yaklaşık 5 bin 370 euro.

ALMAN VATANDAŞLIĞINA GEÇİŞLER

Federal İstatistik Dairesi, paylaştığı verilere göre 2023'te 200 bin 100 kişi Alman vatandaşlığına geçti. Bu, istatistik tutulmaya başlanan 2000 yılından beri kaydedilen en yüksek sayı olurken, bir önceki seneye kıyasla yüzde 19'luk artış anlamına geliyor.

2023'te 157 farklı ülkeden kişiler Alman vatandaşlığı elde ederken; ilk beşte sırasıyla Suriye, Türkiye, Irak, Romanya ve Afganistan uyruklular yer aldı.

Yeni vatandaşlık alanlar Almanya nüfusunu gençleştirdi. Bu kişilerin ortalama yaşı 29 ile Alman nüfusunun ortalaması olan 44'ten çok daha küçük oldu.

Vatandaşlığa kabul edilenlerin çoğunu ise erkekler oluşturdu, kadınların oranı yüzde 45'te kaldı.

TÜRKİYE'DEN VATANDAŞLIK ALANLAR AZALDI

Vatandaşlık alan Suriyeli sayısı yüzde 56 artışla 75 bin 500 oldu. Bu kişilerin ortalama 7 yıldır Almanya'da yaşadıkları hesaplandı.

İstatistik ofisi, uzun süredir Almanya'da bulunan Suriyelilerin artık dil ve bekleme süresi gereksinimlerini karşıladıklarını, sayılardaki artışın buna bağlı olduğunu bildirdi.

Türkiye ve Irak'tan ise ayrı ayrı 10 bin 700 kişinin vatandaşlık başvuruları kabul edildi. İki ülke Suriye'nin ardından ikinciliği paylaşsa da Türkiye'den vatandaşlık alanların oranı önceki yıla göre yüzde 25 daha az oldu.

Savaşın devam ettiği Ukrayna'dan vatandaşlığa geçenlerin sayısı ise sadece yüzde 6 artışla 5 bin 900 oldu. (Köln/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Tunca Nehri kuruma noktasına geldi, çeltik sulaması durdu

SONRAKİ HABER

Bodrum'da isale hattı patladı; 36 saat su kesintisi yaşanacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa