27 Haziran 2024 16:33

Dersim’de madencilik projesinin ÇED toplantısına tepki: Rant projesinden vazgeçilsin

Dersim'in Pülümür İlçesine Bağlı Karagöz Köyü’nde yapılmak istenen krom madeni projesinin ÇED toplantısına tepki gösteren yaşam savunucuları bu rant projesinden vazgeçilmesini istedi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Orhan KURUL
Dersim

Dersim’im Pülümür İlçesine Bağlı Karagöz Köyü mevkiinde, Dimin Madencilik tarafından yapılması planlanan krom ocağı projesi ile ilgili Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci için Kültür Merkezi’nde halkın bilgilendirilmesi ve katılım süreci toplantısı gerçekleştirilmek istendi. Köylüler ve Dersim Emek Demokrasi Platformu, tepki göstermek üzere Kültür Merkezi binası önünde açıklama yaptı. Açıklamadan sonra salona geçen köylüler, salonda kimsenin olmadığını ve toplantının yapılamayacağını öğrendiler. Toplantının yapılmadığını duyuran Dersim Baro başkanı Fatma Kalsen yaptığı açıklamada, salonda yetkililerden kimsenin olmamasını eleştirerek Bakanlığın bir an önce bu projeden vazgeçmesini ve sürecin sonlandırılması gerektiğini söyledi.

"TALAN EDİLMESİNİ KABUL ETMİYORUZ" 

Toplantıya geçmeden önce açıklama yapan Karagöz Köylülerinden Uğur Tepe, yaşam alanlarına, üretim alanlarına, kültürün şekillendiği alanlara yönelik bir saldırıyla daha karşı karşıya olduklarını ifade etti. Projeye karşı olduklarını söyleyen Tepe, “Her şeyden önce yaşam alanlarımızın, üretim alanlarımızın bir avuç sermayeye peşkeş çekilmesini, rant için talan edilmesini kabul etmiyoruz” dedi. Bu alanların hali hazırda üretim yapılan alanlar olduğunu söyleyen Tepe, “Her yıl binlerce hayvanın otladığı, tonlarca süt, peynir üretilen, yoğun bir arıcılık faaliyeti yapılan binlerce çeşit bitki türüne, yüzlerce çeşit endemik bitki türüne sahip alanlar. Bununla birlikte bölgemiz, şelaleleriyle, yaylalarıyla, gölleriyle doğal güzellik de barındırmaktadır. Diğer bir yönüyle de tarihsel olarak duygusal olarak bağlarımızın, köklerimizin olduğu bir bölge. Bizim oradaki tarihimizin tamamen ortadan kaldırılması, ziyaretlerimizin yok edilmesi, kültürel alanlarımızın gasp edilmesi anlamına geliyor. Dolayısıyla biz bu projelere en başından beridir karşıyız, kabul etmiyoruz. Gerekli noktada da her türlü direnci göstermeye hazırız, yaşam alanlarımızı sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz” dedi. 

"34 BİN 851 POLEN TÜRÜ TESPİT EDİLDİ"

Altı yıldır Karagöz’e yerleşen Karagöz köylülerinden Onur Tepe her sene ürettikleri balın analizlerini yaptıklarını söyleyerek “Geçen sene polen türü analizi de yaptık. 34 bin 851 adet polen türü tespit edildi ve bunların yüzde 13’ü henüz literatüre girmemiş. Yani daha önce keşfedilmemiş türler. Endemik bitki türlerinin yoğun olduğu bir bölge. Bu analizden sonra coğrafi işaret almamıza yarar da sağladı. Geçenlerde suyumuzda Anadolu Parsı ölüsü bulundu, kayda geçirilemedi. Hayvan çeşitliliği bakımından da yine yoğun bir bölge. Yarardan çok zararı olan bir proje bu” şeklinde konuştu.

"BİZİM YAŞAM ALANLARIMIZ"

Karagöz Köyü muhtarı Özcan Korkut yaptığı açıklamada, projeye karşı olduklarını ve projenin iptal edilmesi gerektiğini söyledi. Doğaya ve coğrafyaya zarar veren bu projeye karşı olduklarını söyleyen muhtar Çakırkaya Köyü Muhtarı Nevin Erdoğan ise, “Burası bizim yaşam alanlarımız, o yüzden bu projeye karşıyız” dedi.

"SÖZDE BİLGİLENDİRME TOPLANTISI AMA KİMSE YOK"

Dersim Baro Başkanı Fatma Kalsen, yaptığı açıklamada Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nün yapmak istedikleri ÇED toplantısına dair görüşlerini ifade etmek için geldiklerini söyleyerek “Birkaç gün önce, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından Karagöz Köyü ve civar köyleri de kapsayan bir madencilik faaliyeti için ÇED toplantısının olduğu ve halkın katılımı ve bilgilendirme toplantısı olacağı bilgisini aldık. Toplantı saatinde, köylülerimizle birlikte projeye dair görüşlerimizi açıklamak için içeri girdiğimizde bakanlık temsilcilerinin ve bilgilendirme yapacak heyetin salonda olmadığını gördük. Köylüler burada yaptıkları açıklamada kesinlikle projeye karşı olduklarını, yörede hem biyolojik çeşitlilik açısından, flora ve fauna açısından, endemik bitki türleri bakımından, yoğun olan bir coğrafyanın yok edilmesine kesinlikle karşı olduklarını ifade ettiler. Bakanlık ve Valilik gerçekten halkın görüşünü merak ediyorsa köylülerin muhtarların, kurum temsilcilerinin projeyi istemedikleri görüşünü mutlak suretle kabul etmelidirler. İçeri girdiğimizde kimseyi göremedik, sözde halkı bilgilendirme amacıyla yapılan bir toplantı ama salonda kimse yok. Bu durum bile halkın görüşlerinin çok önemsenmediği anlamına da geliyor. Netice olarak biz Dimin Madencilik tarafından yapılması planlanan bu projenin Anayasa’ya, Çevre Kanunu’na ve ÇED yönetmeliğine aykırı olduğunu düşünüyoruz. Köylülerin de bu yöndeki irade beyanları açık ve net. Tüm bu gerekçelerimizden dolayı Bakanlığın bir an önce bu projeden vazgeçmesini ve sürecin sonlandırılmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

"ÇED SÜRECİNİN SONLANDIRILMASI GEREKİYOR"

Madencilik faaliyeti yapılması planlanan bölgenin Munzur Havzası içerisinde olduğunu söyleyen Avukat Barış Yıldırım, “Munzur havzası önemli doğa ve bitki alanı. Dünya Kültürel ve Doğal Mirasın Korunmasına dair sözleşme hükümlerine göre Dünya Kültür listesine alınması gerekiyor. Bölgenin mevzuatsal açıdan önemi son derece büyük. Ülkemizin tarafı olduğu Avrupa’nın Yaban Hayatını ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi’ne (BERN) göre kesin koruma altında bulunan bitki türleri ve fauna türleri bulunmakta. Anadolu Parsı’nın orada yaşadığına dair işaretler var. Yine yaban keçisi, çengel boynuzlu dağ keçisi, ayı, vaşak, tilki, kaya kartalı gibi koruma altında bulunan pekçok tür orada habitat buluyor. Yakın zamanda akademisyenler açıkladı Munzur Havzası’nda 2250’nin üzerinde bitki türü saptanmış durumda bunların beşte biri endemik. Endemizim açısından Türkiye’de bulunan 49 milli park içerisinde Munzur Havzası birinci sırada. Projenin yürütülmek istendiği saha yakın zamanda nitelikli doğal koruma alanı ilanı edilen Pülümür Çayı’nın su kaynaklarını barındıran Haskar Deresi havzasında bulunuyor. Bu bakımdan projenin ÇED sürecinin sonlandırılması gerekiyor” dedi. ÇED yönetmeliğinin açıkça ‘proje mevzuata aykırıysa ÇED süreci aşamasına bakılmaksızın derhal sonlandırılır’ dediğini söyleyen Yıldırım “Bunun örneğini Pülümür Barajı projesinden görmüştük. ÇED süreci mevzuata aykırı olduğu için bakanlıkça sonlandırılmıştı. Aynı sürecin burada da işletilmesi gerekiyor” diye konuştu.

E-gazeteye abone olan okurlarımıza kitap hediye ediyoruz
ÖNCEKİ HABER

Tacize sessiz kalmayan öğretmene sürgün

SONRAKİ HABER

Türkiye-Çekya maçı sonrası kutlamalarda bir kişi öldü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa