29 Haziran 2024 13:45

İmamoğlu: Yurt dışı örgütlerinde parti içi rekabetin yıpratıcı hâl alabildiğini görüyoruz

İmamoğlu: "Çeşitli ülke ve şehirlerdeki CHP yurt dışı örgütlerinde dönem dönem parti içi rekabetin yıpratıcı hal alabildiğini görüyoruz. Ayrıştırıcı bir dilin hâkim olabildiğini de görüyoruz."

Fotoğraf: ANKA

Paylaş

CHP'nin İstanbul Planlama Ajansı’nda düzenlediği ve üç gün sürecek "Yurt Dışı Birlikleri İkinci Yüzyıl Vizyon Çalıştay"ı başladı. Çalıştayın ilk günkü programına CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Genel Başkan Yardımcıları İlhan Uzgel ve Ensar Aytekin, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, milletvekilleri ve belediye başkanları katıldı.

İmamoğlu, yaptığı konuşmada CHP’nin evrensel değerler üzerinde anlam ifade ettiğini belirtti. İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''PARTİ İÇİ REKABET KARDEŞÇE OLMALI''

"Cumhuriyet Halk Partisi’nin özellikle Türkiye’nin dönüşüm yolculuğunda verdiğimiz mücadeledeki ilk görev, değişime önce kendimizden başlamak zorunda olduğumuzu hatırlamamız. Eksiklerimizi, hatalarımızı, yüzleşmek ve kendimize bu anlamda tabiri caizse çekidüzen vermek zorundayız. Parti içi rekabetin her koşulda kardeşçe ve aynı zamanda demokratik bir biçimde olmasını sağlamanın şart olduğunu düşünüyorum. Bireysel, kişisel ve özellikle partimizi bizleri yoran bütün yüklerden kurtulmakla mecbur olduğumuz bir dönemin içerisindeyiz. Rekabet, daha iyiye ulaşmanın yoludur. Rekabet, parti içindeki rekabet, birbiri ile yan yana koşarken birbirini ayağına çelme takmak değil; daha hızlı koşma mücadelesidir. Ayrışmanın değil, bütünleşmenin aracıdır.

"CHP YURT DIŞI ÖRGÜTLERİNDE PARTİ İÇİ REKABETİN YIPRATICI HAL ALABİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ"

Çeşitli ülke ve şehirlerdeki CHP yurt dışı örgütlerinde dönem dönem parti içi rekabetin yıpratıcı hal alabildiğini görüyoruz. Ülkemizde de yurt dışındaki örgütlerimizde de bunu yaşıyoruz. Ayrıştırıcı bir dilin hâkim olabildiğini de görüyoruz. Bunları görerek, bunlara tedbir alarak yol yürümenin şart olduğunu da biliyoruz. Tabii son derece sınırlı sayıda örnekler olsa da çok hassas ve çok tarihi bir dönemden geçtiğimizin farkına vararak bazı bildiğimiz, gördüğümüz, dönem dönem yüksek seviyede kınadığımız bütün tavır ve davranışlardan uzak bir arada konuşabilmeyi, müzakere edebilmeyi, doğru yolu bulabilmeyi, ortak aklın masamızdaki kesin pusula olmasını sağlayabilmeyi başarmak zorundayız.

''Müzakere kapıları sonuna kadar açık olmalı''

Partimize yakışmayan tek bir uygulamaya, tek bir sözle, hatta partimize yakışmayan tek bir bakışa bile geçim vermemeliyiz. Herkese ve birbirimize karşı iletişim ve müzakere kapılarının sonuna kadar açık olması gerektiğini unutmamalıyız. Bunu yapamayanın örgütlenme içerisinde bu görevlere talip olma şansı yoktur. Sabır ve aynı zamanda son derece anlayış gerektiren ve bu anlayış doğrultusunda insanları ikna edeceğini bilen insanların yapması gereken bir görev hassasiyeti içerir." (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

İBB: deprem olmasa bile olduğu yerde yıkılma riski olan 1556 bina var

SONRAKİ HABER

"Karadeniz'in Zeugması" 17 yıldır kaderine terkedilmiş durumda

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa