30 Haziran 2024 04:26

ÖMK taslağında güvencesizlik ve ideolojik hegemonya var

Eğitim sendikalarının karşı çıktığı kanun taslağında öğretmenleri güvencesiz hale getiren maddeler yer alırken açılacağı söylenen Milli Eğitim Akademisinin içeriği de belirsizliğini koruyor

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Paylaş

Nisa Sude DEMİREL
İstanbul

TBMM tatile girmeden önce Meclise geleceği konuşulan Öğretmenlik Mesleği ve Millî Eğitim Akademisi Kanunu Taslağının (ÖMK) detayları belli oldu. Tüm eğitim sendikalarının karşı çıktığı bu kanun teklifinde öğretmenleri güvencesiz hale getiren maddeler yer alırken açılacağı söylenen Milli Eğitim Akademisinin içeriği de belirsizliğini koruyor. Bilimsel olmadığı eğitimcilerce ifade edilen yeni müfredata ilişkin tartışmalar henüz dinmemişken akademilerin gündeme gelmesi “Yeni müfredata ‘uygun’ öğretmenler mi yaratılmaya çalışılıyor?​” sorusunu akla getiriyor.

AKADEMİDE ÜCRETLER ASGARİNİN ALTINDA KALACAK

ÖMK taslağında uzman öğretmenlik ünvanını alan öğretmenlerin taslak geçerse ‘başöğretmen’ olacağı ‘müjdeleniyor.’ Ancak eğitimciler, meslektaşlarıyla aynı işi yapan öğretmenler arasında ücret farkı oluşturulmasına tepkili. Milli Eğitim Akademisine ilişkin ise bilgiler oldukça yetersiz. Taslağa göre akademide öğretmenler lisans eğitiminin üstüne dört dönem daha eğitim görecek. Öğretmenler akademide eğitim gördüğü sürece öğretmen adaylarına ödenecek ücret, Bakan Yusuf Tekin tarafından açıklanan 23 bin liranın aksine asgari ücretin altında olacak şekilde 14 bin 190 lira olacak. Ayrıca öğretmenler yalnızca genel sağlık sigortasından yararlanabilecek. Özel sektör öğretmenlerinin taban ücret talebi ve ekonomik ve sosyal haklarına ilişkin düzenlemeler ise taslakta hiç yer almıyor.

 Hazırlık eğitimini tamamlayanlar üç sene boyunca sözleşmeli öğretmen olarak istihdam edilirken taslağın 34. maddesine göre ‘mesleki yetersizliği’ iki müfettiş raporuyla görülen öğretmenlerin akademi eğitiminde ‘başarısız’ görülmeleri halinde genel idari hizmetler sınıfında uygun yerlere memur olarak atanmaları düzenleniyor. Halihazırda özel sektörden devlet okullarına pek çok öğretmen baskı altında çalışırken rahatça iktidarın bir sopası haline gelebilecek bu madde, eğitim emekçilerini tedirgin ediyor.

‘AKADEMİNİN AMACI MÜFREDATA ‘TAM UYUM’’

Yeni teklifi değerlendiren Eğitim Sen Genel Örgütlenme Sekreteri İzzet İldeş, kanun taslağının mesleki ihtiyaçları gözetmediğini ifade ederek “Eğitim akademilerine verilen misyon ise müfredat değişikliğini benimsemiş, onun ideolojik çekirdeğine göre konfigüre olmuş öğretmen yetiştirmek” diyor.

Kurulacak eğitim akademilerindeki aday öğretmenlerin sözlü değerlendirmeye de tabi tutulacağını ifade eden İldeş, bunun mülakatın devam etmesi anlamına geldiğini vurguluyor. Bakanlığın yönetici atama pratiklerine bakıldığında bunun ne anlama geleceğinin bariz olduğunu söyleyen İldeş, “Kurulacak akademi ideolojik baskı mekanizmasına dönecek ve geçme koşulu müfredata tam uyum, akademiye biat üzerinden oluşturulacak” ifadelerini kullanıyor.

Eğitim Sen olarak ÖMK’nin mesleki gelişime yatırım yapılmayan, öğretmenin statüsünü geliştirmeyen, şeffaf ve katılımcı olmayan bir kanun olduğunu söylediklerini aktaran İldeş, “Eğitim Akademisinin özgür düşünmeye ve sendikal örgütlenmeye engel bir ideolojik hegomonya aparatı olarak planlanmasını, aynı işi yapanlar arasındaki ücret farklılıklarını yasalaştırmasını, özel okullarda çalışanların ekonomik, özlük yasal statüsünü içermemesini reddediyoruz. Bu yasa eğitim ve bilim emekçilerinin ihtiyaç duyduğu yasadan çok uzaktır” diyor.

‘KARİYER’ BASAMAKLARINDA ISRAR EDİYORLAR

2022’de kabul edilen ÖMK, hem içeriği hem de oluşturulma sürecinde eğitimcilerin dışlanması nedeniyle tepki çekmişti. Çıkan kanunla öğretmenlik mesleği öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen olmak üzere üç kariyer basamağına ayrılmıştı. Anayasa Mahkemesi bu kariyer basamaklı öğretmenlik sistemini iptal etmese de özellikle uzman/başöğretmenlik durumlarının değerlendirilmesine dair daha objektif ifadeler kullanılması gerektiğini belirtmişti. ‘Adaylık Değerlendirme Komisyonu tarafından yapılan değerlendirme sonucunda başarılı/başarısız olanlar’, ‘uzman/başöğretmenlik için öngörülen asgari çalışmaları tamamlamış olan’ gibi belirsiz ifadeler AYM tarafından iptal edilmişti.

ŞİDDETE SORUN ‘PATRONLARIN BAKANI’

İktidarın ÖMK için kılıfı ise son zamanlarda öğretmenlere karşı yükselen şiddet. ÖMK’de yapılacak düzenlemeyle öğretmene yönelik işlenen suçlarda cezalar yarı oranında artırılacak. Ancak eğitimcilerin özellikle de özel sektör öğretmenlerinin dikkat çektiği biçimde, kanunda yer alan ‘kariyer basamakları’, eğitim politikalarında özel okul patronlarından yana alınan tutum, şiddetin bizatihi tetikleyicisi. Bunun son örneği ise Kastamonu Tema Koleji öğretmenlerinin kurum patronu ve oğlu tarafından şiddete maruz kalması. Dün Özel Sektör Öğretmenleri Sendikasının Tema Koleji önünde yaptığı açıklamada konuşan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Başkanı Ozan Fındık, “Özel okullarda denetim yok. Halit Erdoğan ve oğulları nereden cesaret alıyor? Özel sektör öğretmenlerinin kaderi darbedilmek mi? Değil. Otuz beş gündür özel sektör öğretmenlerini, taleplerini bakanlığa duyurmaya çalışıyoruz. Onlarca kez ‘Bu yönetmelik, bu yasalar bizi korumuyor’ dedik” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

İzmir'de 7 ilçede yangın

SONRAKİ HABER

Hakları için direnen kamu emekçilerine “saldırı” soruşturması

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa