TTB Kongresi ikinci gününde sürüyor: Sorunlarımızı hekimlikle nasıl birleştireceğiz?

Kübra KIRIMLI
Ankara

Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) 76. Seçimli Büyük Kongresi Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası Abdülkadir Noyan Konferans Salonu'nda ikinci gününde sürüyor. Tüm gün süren tartışmaların ardından Etkin Demokratik TTB (EDTTB) ile Tabip Odaları İnsiyatifi birleşme kararı aldığını açıkladı. Kongrede anadilinde sağlık hizmetine karşı çıkan iktidar yanlısı listeye karşı başlayan tartışmalar gün boyu sürdü. Hekimler gün boyu süren tartışmalarla zorlu çalışma şartları, emekli hekimlerin sorunları, hekimlik mesleği etrafında nasıl birleşeceklerini tartıştılar. Kongrede anadilinde sağlık hizmeti ile başlayan tartışma ikinci yarıda da sürdü. Özellikle bölge tabip odalarından gelen hekimler Dünya Sağlık Örgütünün tanımıyla sağlığın tanımını yaparak, siyasal iyilik halinden uzak yaşadıklarını ifade ederek, bölgede süren kayyum siyasetinin sağlık hizmetlerini de etkilediğini anlattılar.

Kongre arasında açıklama yapan TTB, sağlık sisteminin çökme noktasında olduğunu ifade ederek, "Aylar sonraya verilen muayene, tetkik ve ameliyat günleri, pahalılıktan veya bulunamadığı için alınamayan ilaçlar sorunu sürüyor" dedi.

"Şiddetsiz, güvenli, güvenceli hekimlik için TTB bizim"

 "MİLLİYETÇİLİĞE TUTUNUP YOKSULLUĞU GÖRMEYENLER TTB'Yİ YÖNETEMEZ"

Eskişehir'den gelen bir delege; birinci basamakta ısrar eden TTB'nin birinci basamakta örgütlü mücadeleye ihtiyacı olduğunu anlattı. İktidara yakın liste sahiplerine seslenen delege, "Hamaset burjuva iktidarının vazgeçemeyeceği bir yöntemdir. Hamasetle yönetenler konuşmamızı istemezler. Onur Hamzaoğlu'nun Dilovası'ndaki halk sağlığı sürecine dair çalışmasına bakıp kendi illerinizde çalışma yaptınız mı? Türkiye uzun süredir yalanlarla yönetiliyor. Sizin TTB'yi yönetmenize izin vermeyiz. Sizin tutunduğunuz tek şey milliyetçiliktir. Milliyetçiliğe tutunup, halkın yoksulluğunu görmeyen sizlerin TTB'yi yöntemenize izin vermeyeceğiz" dedi.

SORUNLARIMIZI HEKİMLİKTE NASIL BİRLEŞTİRECEĞİZ?

Hekimliğin değersizleştirilmesinin salonda buluna herkesin ortak sorunu olduğunu ifade eden bir delege, "Ancak ortada demokrasi yoksa, özgürlük yoksa bu tek başına bir şey ifade etmiyor. TTB'nin bu anlamdaki faaliyetleri oldukça önemli" dedi. Başka bir delege çocukların artık boğmacadan öldüğünü hatırlattı ve " Aşı karşıtlığı da var. Aşılar yapılmıyor. Çocuklar ölüyor. Biz burada sorunları ortaklaştırmaya çalışıyoruz. Ancak biri çıkıp anadile karşıyım diyor. Biz sorunlarımızı hekimlikte nasıl birleştireceğiz? Mesleğe başlayınca hekimlik mesleğinin evrensel olduğunu gördüm. Şunu anlamak zor; böylesine evrensel bir mesleğin mensupları nasıl ırkçı olur?" diye konuştu.

LGBTİ'LER SAĞLIĞA ERİŞMEKTE ZORLANIYORLAR

Başka bir delege, kadınların erkeklerle benzer sayıda tıp fakültelerine girmesine rağmen tıp alanının halen eril olduğunu söyledi. Sağlığa erişimin en temel hak iken halen sağlığa erişimin zor olduğunu anlatan delege, "LGBTİ'ler sağlığa kolay erişemiyorlar. Kürtajın uygulanamıyor olmasının yanı sıra kadınlar üreme sağlığı alanında da sorunlar yaşıyor" dedi.

"KAYYIM DR. RÜMEYSA ŞEN'İN ÖLÜMÜNÜ PROTESTO ETMEMİZE İZİN VERMEDİ"

Bir delege sağlığa dair pek çok sorundan bahsedilirken ülkede yaşanan sorunlarıda görmek gerektiğini anlattı, "Ülkedeki demokrasi sorununu, Kürt sorununu görmek gerek. 2016 yılından itibaren Van'da görevde olan bir kayyım var. Bu kayyım biz kaybettiğimiz Dr. Rümmeysa Şen'in ölümünü protesto etmek isterken buna izin vermedi. Burada Etkin Demokratik TTB'yi (EDTTB)'yi eleştiren sağcı, iktidarcı odalardan buna itiraz etmedi. Samimi değilsiniz; faşist bir anlayışı TTB'ye, iktidara getirmek istiyorsunuz" diye konuştu.

"KÜRT İLLERİNDE SİYASAL İYİLİK HALİ YOK"

Bölge tabip odalarından gelen bir delege de Dünya Sağlık Örgütünün kabul ettiği sağlık tanımını hatırlatarak başladığı konuşmasında, "Bölgede görev yapan bir hekimim, anadilinde sağlık hizmeti eleştirildi. Biz bölgede siyasal iyilik halinde değiliz. Bunu hasta mahpuslar üzerinden bir örnekle anlatayım; adli mahkumların sağlık hizmetlerine ulaşımında pek çok şeye önem verilirken, siyasi tutsaklar da durum aynı değil. Üstelik buna itiraz eden hekimler de baskı görüyor" dedi.

 "HEKİMLİK YAŞATMAKTAN YANA TAVIR ALMAKTIR"

"Merkez Konseyi yetersiz" eleştirileri üzerine Tekirdağ'dan gelen bir delege şunları söyledi: "Peki sizler illerinizdeki Sağlık Müdürlükleri ile kentlerinizde yaşanan mevcut sorunlara çözüm ürettiniz mi? Burada listelerimiz farklı olsa da bizim diğer grupla buluşacağımız yer faşizme karşı bir arada mücadeledir. Hekimlik yaşatmaktan yana tavrı alır, bundan tana tavır almayan kimse başarıya ulaşamayacaktır. Biz Filistin'de yaşanan savaşa da Irak'ta, Kürdistan'da yaşanan savaşa da karşıyız. Hekimlik halktan, barıştan, yaşatmaktan yana tavır alacaktır. Bir şeyi daha söylemek isterim; Karadeniz'de geçici göreve giderken trafik kazası geçiren meslektaşlarınızın ölümünü salt trafik kazası olarak ele aldığınızın farkında değil miyiz? İktidarı eleştirmeyeceğiz diye buna dahi ses çıkarmadınız?"

"EMEKLİ HEKİMLERE YAŞAM MERKEZLERİ KURULSUN"

Bir başka delege emekli hekimlerin maaş farklarına dair konuşarak, bu sorunun çözümü için TTB'nin yaptığı çalışmaları anlattı. Mecliste de bu sorunun çözümü için uzun mesai harcadıklarını anlatan delege, emekli maaşları ile bir huzurevinde yaşama şanslarının dahi olmadığını söyleyerek, yeni görev gelecek MK'den, Türk Diş Hekimleri Birliği, Türk Eczacıları Birliği ile hekimlerin başvurabilecekleri "Beyaz Gömlek Yaşama Merkezleri"'nin kurulmasını talep ettiğini söyledi.

"ÖZEL HEKİMLİĞİN YAŞADIĞI SORUNLARA HUKUKİ DÜZENLEME ŞART"

Bir delege de özel hekimliğin yaşadığı sorunlara dair konuştu. Özel hekimliğin özel muayene ve özel kurumlarda çalışma olarak ikiye ayrıldığını anlatan delege, "Özel kurumlarda çalışan hekimlerin çalışma şartları zor, bunların yasalarla düzenlenmesi gerekiyor. Hekimler günde en az 10 saat çalışıyorlar. Resmi tatil günlerinde de iş olursa yarım gün çalışmak mümkün. Bunları da içeren bir hukuki düzenleme şart" diye ifade etti.

DR. METEHAN AKBULUT UNUTULMADI

Konuşmaların bitiminde görevi sona eren MK üyelerinden Dr. Onur Naci Karahancı, çalışma faaliyetlerine dair gelen eleştirilere cevap verdi. Dr. Karahancı, "Şebnem Korur Fincancı'nın yargılandığı davaya laf ettiniz, peki ya TTB'ye kayyum atanmasına dair niye sesiniz çıkmadı? Kaç komisyon kaç kolda faaliyet yürütüyorsunuz? Deprem bölgesinde aylarca kalmış, 6 ay çalışmış biriyim. Siz neredeydiniz? Şu an birinci basamakta vergide adalete dair sürdürdüğümüz mücadelemiz var, bundan şikayetçisiniz ancak buna dahi destek vermiyorsunuz" dedi.

Konuşamalar bitiminde yaşamını yitiren TTB İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Kolu Yürütme Kolu Başkanı Dr. Metehan Akbulut'a takdim edilen plaket, kardeşi Dr. Sevtap Demirci'ye verildi. Kongrede Tabip Odaları İnisiyatifi ile EDTTB'nin tek liste ile seçime girme kararı aldığı açıklandı.

Kongre devam ediyor.

TTB 76. Seçimli Büyük Kongresi Ankara'da başladı: Boyun eğmemek TTB'nin karakteridir