01 Temmuz 2024 04:54

Son 24 saatte bin 50 hektar yandı: Orman yangınlarında önlem yok

Sadece son 24 saatte 14 ilde yangın çıktı. Kimi illerde tarım arazilerinde çıkan yangınlar ormana sıçradı. Dört bir yanda yangınlar devam ederken orman yangınlarıyla mücadelede pek çok eksik mevcut.

Fotoğraf: Sergen Sezgin/AA

Paylaş

Nisa Sude DEMİREL
İstanbul

Diyarbakır-Mardin arasında çıkan yangının üzerinden henüz günler geçmişken ülkenin dört bir yanında orman yangınları devam ediyor. Yalnızca son iki günde irili ufaklı onlarca orman yangını çıktı. Alınmayan önlemler; ormanlık alan içinde vazgeçilmeyen enerji nakil hatları, maden tesisleri binlerce hektar ormanlık alana, yüzlerce cana mal oluyor. Sadece son 24 saat içinde 14 ilde yangın çıktı. Kimi illerde yangınlar ormanlardan başlarken bazı illerde ise tarım arazilerinde çıkan yangınlar ormana sıçradı. Menderes’te 150, Selçuk’ta 350, Karaman’da 600 olmak üzere en az 1050 hektarlık alan yandı. Prof. Doğanay Tolunay, orman yangınlarının nedenlerini, alınması gereken önlemleri Evrensel’e anlattı.

YANGINLARIN NEREDEYSE YARISININ NEDENİ BİLİNMİYOR

Özellikle Tarım ve Orman Bakanlığının orman yangınları konusunda en sık yaptığı vurgu ‘bilinçlenme.’ Sigara izmariti, ormanda piknik gibi basit önlemlere sıklıkla dikkat çekilse de ormanlık alan içindeki enerji nakil hatlarından, tesislerden bahsedilmiyor. Peki gerçekten bireysel ihmaller orman yangınlarının öncelikli nedeni mi? Tolunay’ın paylaştığı verilere göre orman yangınlarının yüzde 30’u bireysel ihmallerle çıkarken geri kalanı farklı nedenlerle çıkıyor. Yani bilinçlendirme önemli ancak yeterli değil. Tolunay, orman yangınlarının yüzde 87’sinin insan kaynaklı olarak çıktığını aktarıyor. Orman yangınlarının kaza ve ihmal sonucunda çıkabildiği gibi tarla ya da yerleşim alanı açmak için ormanların kasıtlı yakıldığını da ifade eden Tolunay, “Ama tarla, yerleşim yeri ya da kamuoyunun gündeme getirdiği imar amaçlı yangın çıkartılsa da yanan alanların Anayasa’nın 169. maddesi gereği yeniden ormanlaştırılması gerekmektedir” diyor. Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre çıkan yangınların yüzde 47’sinin çıkış nedeninin bilinmediğini vurgulayan Tolunay, bu oranın çok yüksek olduğunu ve yangınlarla etkin mücadele için çıkan tüm yangınların nedeninin ortaya koyulması gerektiğini ifade ediyor. 

YANAN ORMANLARIN BEŞTE BİRİ NAKİL HATTINDAN

Geriye kalan yangınların yüzde 13’ü yıldırım kaynaklı. İnsanların bireysel olarak neden olduğu yangınlar ise en fazla yüzde 7 ile anız, yüzde 4 ile sigara izmariti kaynaklı. Riskli alanlarda kaynak makinesi çalıştırılması, balya ve biçerdöverler de yangına neden oluyor. Kasıtlı çıkarılan yangınların oranının da yüzde 5 olduğunu aktaran Tolunay, “Orman yangını çıkmaması için insanların bilinçlenmesi önemli. Ama bu noktada sadece insanların bilinçlenmesi yeterli değil. Son yıllarda ormanlardan geçen elektrik nakil hatlarından da çok sayıda yangın çıkmakta. Elektrik nakil hattı yangınları sayısal olarak yüzde 4 kadar olsa da yaktıkları orman alanı yanan alanların yüzde 20’si kadar. Dolayısıyla ormanlardan elektrik nakil hatlarının geçmesine izin verilmemesi, verilmiş olanların da denetiminin yapılması gerekli” diyor.

"ÖNCELİKLE AFET RİSKİ AZALTILMALI"

Hem Tarım ve Orman Bakanlığı hem de kamuoyunun yangınlarla mücadeleyi uçak ve helikopter sayısına indirgediğini ifade eden Tolunay, yangınların da bir afet olduğunu hatırlatarak öncelikle afet riskinin azaltılması gerektiğini söylüyor: “Toplumun bilinçlendirilmesi, yangın risk değerlendirmeleri yapılması, yanıcı maddelerin yoğun olduğu yerlerde yanıcı madde yükünün azaltılması, teknik personelin eğitilmesi ve yangına hazır hale getirilmesi gibi çok sayıda yapılması gereken çalışma var.” Yangına hassas bölgelerdeki teknik personelin yerlerinin değiştirilmesinin dahi yangınları etkilediğini vurgulayan Tolunay, bilinçlendirme çalışmalarının da daha nitelikli olması gerektiğini “Riskli meteorolojik koşulların oluştuğu durumlarda yeniden yangınlar konusunun hatırlatılması, denetimler yapılması gerekir ama bunların yapılmadığını görüyoruz. Diğer yandan riskli meteorolojik koşullara ilişkin uyarılar vatandaşlara ulaşmıyor. Kurumların internet ya da sosyal medya hesaplarından yapılan uyarıların etkinliği düşüktür. Bu ikazların riskli bölgelerdeki vatandaşlara ulaşması, uyarıyı alan vatandaşın neler yapacağı konusunda eğitilmiş olması ve her duruma karşın etkin denetim yapılması gerekir” diye ifade ediyor.

Orman Genel Müdürlüğünün 105 helikopter ve 26 uçaklı filosu olduğunu ve 14 İHA ile ormanların izlendiğini aktaran Tolunay, “Üç yıl önce helikopter sayımızın 30-35 ve uçak sayımızın 3 olduğunu hatırlatalım. Buna rağmen orman yangınları azalmıyor ve başlayan yangınlar söndürülemiyor” diyor. Tolunay’a göre bunun nedeni yangın söndürme odaklı politikaların iklim değişikliğinin sıcaklık ve kuraklıkları arttırdığı bir dönemde işe yaramaması. Çıkan yangınların kısa sürede geniş alanlara yayıldığını vurgulayan Tolunay, yangınlarla mücadelede yeni yaklaşımın yangın çıkmasını önlemek odaklı olması gerektiğini ifade ediyor.

Orman Genel Müdürlüğünün orman yangınları konusunda önleyici tedbirlere önem vermese de yanan ormanların yeniden ormanlaştırılmasında etkili çalıştığını vurgulayan Tolunay,  yanan alanların hemen ağaçlandırma yerine, tohumlarla yeniden ormanlaştırılması gerektiğını ifade ediyor.

YANLIŞ POLİTİKALARIN BEDELİ BİNLERCE HEKTAR ORMAN

Türkiye'de 1937 yılından itibaren tutulan orman yangını istatistiklerine dair Tolunay’ın verdiği bilgiler şöyle: 1937’den bu yana Türkiye’de 1.9 milyon hektar orman alanı yandı. Son 20 yılda ise her sene ortalama 16 bin hektar kadar orman yanıyor. Özellikle son 5 yılda yangın sayılarının ve yanan orman alanı miktarının arttığı söylenebilir. 2023’ten bugüne 4 bin 500 hektar kadar bir orman alanı yandı.
Türkiye Ormancılar Derneğinin verilerine göre 2011 ile 2020 yılları arasında toplam 26 bin 311 orman yangını gerçekleşti. Bu yangınların 1468’i kasıtlı çıkarılmış yangınlardan, ihmal ve dikkatsizlik nedeniyle çıkan orman yangınlarının sayısı 8 bin 129. Bunların yanı sıra bilinmeyen nedenlerle 12 bin 368, kaza sonucu çıkan orman yangınlarının sayısı ise 1333 olarak görülüyor. Yanan alanların boyutuna baktığımızda ise toplam 89 bin 986 hektar alanda yangın gerçekleşti. 2022 yılında ise 12 bin 798 orman yangını meydana geldi.

İŞÇİ SAYISI YETERSİZ, ÇALIŞMA KOŞULLARI VASAT

Orman Genel Müdürlüğünün personel sayısının yetersizliği de bu konuda etkili olan noktalardan biri. Öz Orman İş Sendikası EYT nedeniyle azalan işçi sayısıyla en az 7 bin 500 yangın işçisinin istihdam edilmesi gerektiğini ifade ediyor. Tarım-Orman İş Sendikasının 2021’de gerçekleştirdiği çalıştayın verilerine göre OGM işletme şefliği sayısını 2 bin 600’e çıkarttı. Norm kadroya göre, her şeflikte 5 orman muhafaza memuru hesabıyla toplamda 13 bin orman muhafaza memuru olması gerekirken 3 bin 754 kadrolu, 3 bin 700 sözleşmeli olmak üzere toplam 7 bin 454 orman muhafaza memuru bulunmakta. İşçilerde ise kadrolu işçi sayısı 9 bin 89, geçici işçi ise 8 bin 197.  Orman yangınları ile mücadelede geçici işçiler çalıştırılıyor ve sendikanın ifadesine göre yangın için eğitilmiş işçi yok. Yangınla Mücadele Eğitim Merkezi, İzmir ve Antalya'da kuruldu fakat İzmir Buca'da bulunan eğitim merkezi ihtiyaç duyulmadığı gerekçesi ile kapatıldı. Yaşanılan yangınlarda işçi eksiği ortaya çıkarken kurumun elindeki 1077 yangın söndürme arazözünde en az altı işçi bulunması gerekirken iki veya üç işçi ile faaliyet yürütülüyor. Tarım Orman İş Sendikası konuyla ilgili şunları söylüyor: “Orman yangınları öncesinde kurumun skandal bir usulsüzlüğü, yangını tercih ettiğinin göstergesidir. 2020 yılında Kamu İhale Kanunu’na yapılan ilave düzenleme ile tanesi 2 milyon 156 bin TL olan 28 lüks makam aracı satın alması tercihini açıkça ortaya koymuştur. Alınan bir adet makam aracı karşılığında 4 adet tam donanımlı arazöz alınabilirdi veya 11 adet ilk müdahale aracı alınabilirdi. Ya da 110 işçi bir yıl süre ile çalıştırılabilirdi. OGM’yi yönetenler itibarlarından tasarruf etmeyip lüks araçları seçmiştir.”

İşçi yetersizliği orman işçilerine de kötü çalışma koşulları olarak geri dönüyor. 2020’de 4 bin 200 iş kazası meydana gelirken 2 bin 200 işçi ise uzuv kaybına uğradı. Sendika, iş kazalarının önlenmesi yönünde kurumun hiçbir çalışması olmadığını, Tarım Orman İş’in iş güvenliği eğitimlerini verdiğini ifade ediyor. 

ÖNCEKİ HABER

Kayseri'de çocuk tacizi iddiası sonrası Suriyelilere ait işyerleri yakıldı: 67 gözaltı

SONRAKİ HABER

Kaldırılacağı söylenen mülakat mağdur ediyor: Sınavdan 90 aldı, mülakatta elendi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa