1 Temmuz 2024 12:37
/
Güncelleme: 11:49

Ece Ocakdan'ın "intihar" denilerek kapatılan dosyasına annesi itiraz etti

İzmir’de geçen sene evinde asılı olarak bulunan ve 'intihar' denilip dosyası kapatılan Ece Ocakdan’ın annesi, kızının öldürülüp intihar süsü verildiğini belirterek dosyanın yeniden açılmasını istedi.

Ece Ocakdan'ın "intihar" denilerek kapatılan dosyasına annesi itiraz etti

Fotoğraf: ANKA

İzmir’in Karabağlar ilçesinde yaşayan, geçen sene 27 Mayıs tarihinde evinde şüpheli bir şekilde asılı halde ölü bulunan Ece Ocakdan’ın (25) annesi Halime Ocakdan kızının ölümünün intihar olmadığına ilişkin bulgular olduğunu söyledi. Ocakdan, dosyanın yeniden açılmasını talep etti. Ocakdan, kızının, eşi tarafından şiddet gördüğünü ve uzaklaştırma kararı aldırdığını da hatırlattı.

Kızının ölümünden yaklaşık bir ay önce eşi tarafından hastanelik hale getirdiğini ifade eden Ocakdan, "Ece Yılmaz'ın annesiyim. Evlendikten sonraki soy ismi Yılmaz. Ama şu anda Ocakdan oldu. Boşanması tamamlandı. Kızım 27 Mayıs'ta evinde şüpheli bir şekilde ölü bulundu. Ben bunu savcıya dile getirdim defalarca. Bu şahıs benim kızımı 21 Nisan'da hastanelik etti. Kızım yoğun bakımda kaldı. Uzaklaştırma aldırdık. O şahsı kızımdan uzak tutamadı. Kızım bende kaldı. Sonra evine gitti. Bu şahıs, ayın 19'unda kızımın yaşadığı eve girdi, 27'sinde de ölüm haberi geldi bana" dedi.

"OTOPSİDE KIZIMIN ÖLÜM ZAMANI BELLİ DEĞİL"

Kızının ölümüne ilişkin çelişkiler olduğunu belirten Ocakdan, "Kızımın bulunduğu yer mutfak kapısının arkası. Bu şahıs olay yeri gelmeden önce içeriye giriyor. Çocuğuma dokunuyor, sarılıyor. Sarıldıktan sonra çocuğumun öldüğünü anlıyor. Olay yerine 'ben olay yerinin bütünlüğünü bozmadan içeriye girdim' diyor. Eve polis olmadan çilingirle giriyor. İfadelerinde diyor ki 'ben 5 gündür Ece'yle görüşmüyorum'. Otopside kızımın ölüm zamanı belli değil ama biz kızımın ölüm zamanını bulduk. En son 23 Mayıs'ta kızımla görüştüğü gün. Ben savcıya ilk gün gittiğimde dedi ki kızının boynu kırılmış, bilincini kaybetmiş, çırpınmaya vakti kalmamış. Otopsi raporunu ben kendim aldım. Otopside nefessiz kalarak beyin ölümü gerçekleşmiş yazıyor. Ben bunu savcıya 'benim çocuğum nefessiz kalarak ölmüş, boynu kırılmamış. Bulunduğu yer camın arkası. Yani bu çocuk hiç mi çırpınmadı? Hiç mi camı kırmadı? Camda kırık yok' diye sorduğumda savcı bana 'olabilir, küvette bile kendini asan insanlar var. İntihar eden insanlar var' dedi. Olay yeri bütünlüğü yok. Sizden önce girmiş. Bu belki delilleri yok etmiş. 297 miligram alkol çıktı. İçeride alkol şişesi var mı? Yok. Nerede içildi? Kim getirdi benim çocuğumu alkollü olarak? Onun cevabını alamadım" diye konuştu.

“DOSYANIN TEKRAR AÇILMASINI İSTİYORUM”

"Çocuğumun cinayeti aydınlansın" diyen Ocakdan, "Savcıya ‘uzaklaştırması var’ dedim. Bu çocuğum can korkusu var, ölüm korkusu var demek ki. Neden uzaklaştırma alsın? Bu şahıs şüpheli, bu yaptı diyorum. Hiçbiri dikkate alınmadı. Bu dosyanın tekrar açılmasını istiyorum. Evin tekrar olay yeri canlandırmasını, mor ışıkla tekrar evin incelenmesini istiyorum. Kızımın telefonunun şifresinin kırılmadığını söylediler. 'Telefonun bilgisine ulaşamadık' dediler. Kızımın telefonu bana teslim edilecek. Ben diyorum telefon dökümleri çıkartılsın. MOBESE kayıtları incelensin. Bu şahıs ne zaman İzmir'den çıktı? Ne zaman İzmir'e giriş yaptı? Bunların hiçbiri araştırılmadı. Direk kafadan senin kızın intihara meyilli, 'intihar etti' denildi. Benim kızım durduk yere neden intihar etsin? Savcıya sordum; ölüme sebebiyet vermenin suçu yok mu? Ben bunun cevabını alamadım” dedi.

“HUKUKİ DESTEK İSTİYORUM”

Hukuki destek talebinde bulunan Ocakdan, son olarak şunları söyledi: “Sesimin duyulmasını istiyorum. Kızımın ölümünün üstü kapatılmasın. Ev tekrar incelensin. Dosya tekrar geri açılsın. Adalet Bakanlığına sesleniyorum; sesimi duyun. Cinayet olduğu ortaya çıksın. Tek isteğim bu. Ben kızımın mezarına gittiğim zaman 'kızımın rahat uyu' demek istiyorum. Kızımın ölümünden yirmi gün öncesi öğrendik. Resmi kayıtlarda var. Gerçeklerin ortaya çıkması için uğraşıyorum. Benim tek derdim o şahsın cezasını çekmesin. Kızımı öldürdü. İntihar süsü verdi. Olay yerindeki delilleri kararttı." (ANKA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamuda işçiden gizli pazarlık

Kamuda işçiden gizli pazarlık

Türk-İş ve Hak-İş’in üç genel başkan yardımcısı, 600 bin işçiyi kapsayan kamu toplu sözleşme görüşmeleri için önümüzdeki hafta Çalışma Bakanlığına sunmak üzere zam talebini belirledi. Ancak zam oranı açıklanmadı. Pazarlığı yapılacak rakamdan haberi olmayan işçiler tepkili: “Neyi kimden gizliyorsunuz, taslağı açıklayın.”

22 bin 131 TL Türk-İş'in belirlediği açlık sınırı

72 bin TL Türk-İş'in belirlediği yoksulluk sınırı

30 bin TL kamu işçisinin ortalama ücreti

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen'in tutukluluğuna yapılan itiraz "kaçma şüphesi" gerekçesiyle reddedildi.

Evrensel'i Takip Et