İran seçimlerinde ikinci tura giderken: Parmağını kana bulama
Reformcu Mesut Pezeşkiyan ile Usulcü Said Celili’nin yarışacağı cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu için işçi ve halk kesimleri “Parmağını kana bulama” çağrısı yapıyor.

Mesud Pezeşkiyan | Fotoğraf: Fatemeh Bahrami/AA
İLGİLİ HABERLER

İran’da seçim günü |‘Rejim, sermaye ve gücü bölüşmek istemiyor’

İran’da seçim ikinci tura kaldı | Seçime katılım yüzde 40
Ela AVA
İran’da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu 28 Haziran Cuma günü yapıldı ancak ikinci tura kaldı. Bugüne kadarki cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki en düşük katılım oranı kayda geçti. Resmi verilere göre katılım yüzde 40’da kaldı. İkinci tur 5 Temmuz Cuma günü gerçekleştirilecek.
Genel tabloya baktığımızda 1980 yılında yapılan ilk cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 70 olan katılım oranı devam eden yıllarda yüzde 60’lara düşmüş, Reformcu (rejimin ılımlı muhafazakar kliği) propagandanın öne çıktığı dönemlerde 1997, 2009 ve 2013 gibi yıllarda katılım oranı resmi verilere göre yüzde 80’lere kadar çıkmıştı. İbrahim Reisi’nin cumhurbaşkanı seçildiği 2021 yılında ise katılım oranı yüzde 48 olarak kaydedilmişti.
Öte yandan İran’da Halkın Mücahitleri gibi illegal çalışma sürdüren örgütler, oy kullanılan yerlerin önünde bekleyen halktan gelen bilgiler ve bazı siyasetçilerin yorumları gerçek katılım oranının yüzde 15’i geçmediği yönünde. İran International haber merkezi ise yüzde 15-17 arası bir katılım oranına işaret etti.
"KÖTÜNÜN İYİSİ" SÖYLEMİNİN MASKESİ DÜŞTÜ
Rejime karşı öfkenin günden güne büyüdüğü bu tabloda katılım oranının bu kadar düşük olması sürpriz değil. Keza adayların münazaraları her ne kadar dünya kamuoyuna “demokrasi şöleni” olarak servis edilse de İran halkının sürdürdüğü "Rejime oy yok" kampanyasının sonuçları bu iddialara bir cevap niteliği taşıdı.
İran’da yerel seçimler sonrası Cumhurbaşkanı Reisi’nin helikopter kazasında ölmesinin ardından gerçekleşen seçimler rejim için çok kritik bir yerde duruyordu. Dini Lider Ali Hamaney de defalarca bu seçimi “itibar” ve “onur” meselesi olarak nitelendirmişti. Yerel seçimlerde neredeyse tüm Reformcuların tasfiye edildiği tabloda bu sefer cumhurbaşkanlığı seçimlerinde “Reformcu Aday” Mesud Pezeşkiyan gündeme getirildi.
PEZEŞKİYAN NE KADAR REFORMCU?
Her ne kadar Reformcular elde ettikleri önceki halk tabanını uzun süredir kaybetmiş olsalar da, bu yıllarda bir kez daha Hamaney tarafından desteklenmeyi ve iktidardan pay almayı umuyorlardı. Keza öyle de oldu.
Ancak yine dünya kamuoyunda “Reformcu aday” diye tanıtılan, “kötünün iyisi” diye adlandırılan Pezeşkiyan’ın adaylığına iki yönden bakmak lazım. Birincisi, İran halkı “kötünün iyisi” hikayesini çoktan geride bırakmış, Usulcüler (rejimin aşırı muhafazakar kliği) ve Reformcular arasında bir fark olmadığını sokaklarda haykırmıştır.
İkincisi, Pezeşkiyan seçim sürecinde Ali Hamaney'i birçok kez “kırmızı çizgisi” olarak nitelendirdi ve niyetinin liderin politikalarını uygulamak olduğunu vurguladı. Bu Reformcular açısından da önemli bir açıklamaydı. Pezeşkiyan “Ben kimi değişiklikler isteyen Usulcüyüm” diyerek halkın son 7 yıldır reformcularla ilgili söylediği şeyi doğruladı.
BAŞÖRTÜ YASASININ MİMARI: PEZEŞKİYAN
Öte yandan Pezeşkiyan’ın “İyiliği emretmek ve kötülükten menetmek” yasa önerisi 14 yıl önce onaylandı ve yürürlüğe girdi. Bu yasa kadınların başta giyim özgürlüğü olmak üzere birçok hakkın ihlal edilmesine yol açtı. Yasa rejimin koyduğu kurallara uymayan vatandaşların para cezasına, hapis cezasına ve sürgüne mahkum edilmesine yol açtı ve günümüz İran İslam Cumhuriyeti sokaklarında “Ahlak Devriyeleri”nin kadınlara şiddet uyguladığı görüntüleri ortaya çıkardı. Bu süreç gencecik bir kadının, Mahsa Amini’nin öldürülmesine kadar geldi.
Şimdi Pezeşkiyan, böyle bir planın onaylanmasında rolü olmasına rağmen, seçim münazaralarında kadınların destekçisi olduğunu ve zorunlu başörtüsü dayatılmasına karşı olduğunu iddia ediyor. Ancak sadece uygulama biçiminde değişiklik gerektiğini savunuyor.
İKİ KLİK DE KATILIM ORANINI YÜKSELTMEK İÇİN UĞRAŞACAK
İkinci turda yarışacak diğer Aday Said Celili ise son yıllarda “Denge Cephesi”nin popüler yüzü. Celili, “Radikal Hizbullahçılar” olarak adlandırılan aşırı muhafazakar kliğin içinde yer alıyor. Celili’nin seçim kampanyasındaki açıklamaları önceki dönemlerde söylediklerinden farklı olmadı. Rejimin daha radikal İslamcı güçleri arasında desteklenen Celili, Usulcü kliğin diğer kanadının baskılarına rağmen Kalibaf lehine geri çekilmedi. Şimdi ikinci turda tüm Usulcü kanatların Celili’yi desteklemekten başka çaresi yok. Bu nedenle 5 Temmuz’da seçimlere katılım aynı oranda kalırsa ilk turdan birinci çıkan Pezeşkiyan’ın Celili’nin gerisinde kalması mümkün.
Rejim de tüm gücüyle halkı ikinci turda sandığa çekmek için uğraşıyor. Kendini Hamaney’e yakın tanımlayan ama Reformcuların yönettiği “Jamaran” gazetesinde yapılan son röportajlara baktığımızda, “Sandığa gelmezseniz ortam sadece Usulcülere kalacak” propagandası görülüyor. Ayrıca bazı iktisatçıların “Pezeşkiyan’a oy vermezseniz ABD ile sürdürülen ‘sert siyaset’ devam eder ve böylece ambargolar da devam eder” söylemi de dikkat çekiyor.
Öte yandan Tasnim ve Mashregh gibi İran Devrim Muhafızlarına bağlı haber merkezleri ve Hamaney’e bağlı Keyhan gazetesi Celili için propaganda yürütüyor. Keyhan gazetesinin dün attığı "Rakibi küçümsemek Pezeşkiyan’ın tek programı” manşeti bir yandan Celili’nin rejim içerisindeki konumunu da açıklıyor.
Net olan şu ki rejimde herhangi bir yumuşama tartışması söz konusu değil. Her iki aday da rejimin en güvendiği isimlerden. Hamaney dünyada rejimin kaybettiği meşru görüntüyü ihya etmek için hamleler yapsa da görünen o ki başarılı olmadı.
"PARMAĞINI KANA BULAMA"
Öte yandan emek hareketi ve halk kesimleri içinde ikinci turda da “Rejime oy yok” kampanyası tüm gücüyle devam ediyor. İşçiler, emekçiler, kadınlar, siyasi tutsaklar, idam edilenlerin anneleri gibi gruplar yine rejime karşı mücadele edeceklerini duyurdu.
İran’da seçim pusulasında parmak iziyle oy kullanılıyor. Bu nedenle “Parmağını kana bulama” çağrıları farklı kesimler tarafından yayılmaya başlarken, “Özgürlük için kanı dökülenlerin kanına parmak basarak oy vermeyin” çağrıları yapılıyor.
Evrensel'i Takip Et