03 Temmuz 2024 10:27

10 Ekim Katliamı Davası Avukat Komisyonu: IŞİD’i aklayanlar suç ortaklığına devam ediyor

10 Ekim Katliamı Davası avukatları katliam davasında IŞİD'in insanlığa karşı suçtan beraat ettirildiğini belirterek; “IŞİD’i aklayanlar suç ortaklığına devam ediyor" açıklaması yaptı.

Fotoğraf: Damla Kırmızıtaş/Evrensel

Paylaş

10 Ekim Katliamı Davası Avukat Komisyonu yaptığı açıklama ile 10 Ekim Ankara Gar Katliamı Davası’nda insanlığa karşı suç işlemekle suçlanan sanık Erman Ekici hakkında verilen beraat kararına tepki gösterdi.

10 Ekim Ankara Gar Katliamı davasında bir kez daha tarihin tekerrür ettiği ve 2018 senesinde verilen kararda, "ufak" değişiklikler yapılarak hükmün tekrarlandığı vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi;

“Sanki ilk kararın üzerinden geçen 6 yıl içerisinde hiçbir değişiklik olmamış, daha fazla gerçek kendini göstermemiş gibi…

Sanki, soruşturma dosyasının savcılarının sakladığı 9 klasör dava evrakı adliye koridorlarında şans eseri bulunmamış, katillerin katliamdan önceki son birkaç güne kadar takip edildikleri ortaya çıkmamış gibi...

Sanki, yıllarca talep edilen IŞİD dosyalarına erişilmemiş, MİT'in "temizdir" raporlarıyla serbest bırakılan katliam sorumlularının Suriye'ye gidip insan infaz etmeye devam ettiği öğrenilmemiş gibi...

Sanki, kuyruğu sıkışan siyaset temsilcileri, çete liderleri masumlarmışçasına "iki seçim arası olanları açıklama" tehditleri savurmamışlar, katliamların altındaki ellerini göstermemişler gibi...

Sanki, "beyaz ayakkabıdan katili bulduk" diyenlerin ellerinde hazır IŞİD listeleri yokmuş gibi...

Sanki katliamlarla dolu ülke tarihinde ilk defa insanlığa karşı suçtan bir iddianame yazılmamış gibi...”

Kasım 2016'dan bu yana müvekkillerimizle ve emekten, barıştan, demokrasiden yana olan kamuoyuyla dolan duruşma salonunda yargı, herkesin gözlerinin içine bakarak insanlığa karşı suçu yok saydı. Bu son kararla birlikte yargı, bir kez daha faillere sözde "rekor" cezalar verdi ve dosya kapağını yüzümüze kapattı.

Oysa biz yıllardır kaldırdığımız her dosya kapağının altından devletin yüzünü görüyoruz. Tırnaklarımızla kazıyarak bulduğumuz her bir delili çektikçe kökünden geleni tanıyoruz. Amirlerce saklanan canlı bomba istihbaratları, sınır geçişlerinde IŞİD'lilerle yapılan pazarlıklar, canlı bombaların rahat seyahati için "ara verilen" yol arama uygulamaları, kolluk nezaretinde bomba hazırlıkları ve daha fazlası..."

“KATLİAMDA SORUMLULUĞU OLAN KAMU GÖREVLİLERİNİN ÖNÜNÜDE KALKAN OLUNDU”

IŞİD'lilere verilen binlerce yıllık cezaya rağmen kararla ne gerçeklerin tam anlamıyla aydınlatıldığı ne suçun tanımının doğru yapıldığı ne de bütün sorumluların cezalandırıldığı belirtilen açıklamada mahkemede karanlıkta kalanlar şöyle sıralandı;

  • “Her gün sınır ötesi operasyonlarla övünen devlet, katliamlarda sorumluluğu olan ve Suriye'de kamplarda kalan IŞİD'lileri Türkiye'ye getirmek için tek bir adım atmamıştır.
  • Her aşamada sorumluluğu apaçık olan her kademeden kamu görevlisinin yargılanmasının önünde mahkeme ve idari amirler bir kalkan gibi hala durmaktadır.
  • Türkiye'nin anayasal düzeniyle hiçbir derdi olmayan IŞİD'in katliamları insanlığa karşı değil, anayasal düzene karşı kabul edilmiştir.”

“YARGI CİHATÇI ÖRGÜT IŞİD'İ İNSANLIĞA KARŞI SUÇTAN BERAAT ETTİRMİŞTİR”

Verilen kararla Türkiye yargısının, bu ülkede dini, siyasi saiklerle insan öldürmeyi, ülke yargı tarihine yaraşır bir şekilde, bir kez daha adi bir suç olarak adledildiğine işaret edilen açıklamada . “Yargı, katliamlarla binlerce insancın canına kıyan, insanlık kültürünü ve tarihini yok etmeye ant içen, özellikle kadınlar ve çocuklar olmak üzere milyonlarca insana insanlık onuruna yaraşmayan her türlümuameleyi reva gören barbar cihatçı örgüt IŞİD'i insanlığa karşı suçtan beraat ettirmiştir” denildi.

“GERÇEK SORUMLULAR CEZALANDIRILANA KADAR ADALETİN PEŞİNDE OLACAĞIZ”

Mahkeme tutanaklarında yazanların, tarihe yazılanların üstünü örtemeyeceği vurgulanan açıklamada şöyle denildi; “Gerçekler 9 yıldır milyonların gözü önünde tezahür etti, hafızalara bütün sorumlular bütün suçlarıyla kazındı. Bu nedenle talep ettiğimiz şey yalnızca birkaç "öfkeli çocuğa" verilen "rekor" cezalar değil; aynı zamanda sükunetle katliama yol veren bütün faillerin hak ettikleri cezaları almasıdır. Bu uğurda 9 yıldır verdiğimiz mücadele sürecek. Bu nedenle henüz yürüyecek çok yolumuz olduğunu, emek, barış, demokrasi ve adalet için bu yolu yürümeye hazır olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz. 6 yıl önce verilen karardan sonra söylediğimiz sözü tekrar ediyoruz: Beyaz toros, beyaz bere ve beyaz ayakkabıların bir kez daha can almaması için, gerçek sorumluların cezalandırılmasına kadar adaletin peşinde olacağız.” (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Sinan Ateş davası üçüncü günü: Sanıklar "öldürmeye gelmedik" senaryosunu sürdürüyor

SONRAKİ HABER

Hendek katliamında yakınlarını kaybeden aileler 4 yıldır ‘adalet’ bekliyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa